TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı'dan Türk ekonomisini yönetenlere övgü

Ölümcül koronavirüs dünya ekonomilerini çok ağır yaralar verirken, Türkiye bu süreci hafif hasarla atlatıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, yılın ikinci çeyreğinde Avrupa Birliği'nin yüzde 11,9, avro bölgesinin yüzde 12,1 ve ABD'nin yüzde 32,9 küçülme yaşadığını belirterek, "Türkiye'nin beklentilerin altında bir daralma yaşamasında ekonomi yönetiminin aldığı koruyucu tedbirler olumlu bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Giriş Tarihi 31 Ağustos 2020, 18:32 Güncelleme 31 Ağustos 2020, 18:51
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı’dan Türk ekonomisini yönetenlere övgü

İÇİNDEKİLER

Aynı zamanda Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı olan Matlı, yazılı açıklamasında, yılın ikinci çeyreğine ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

KOVİD-19 DÜNYA EKONOMİSİNİ ÇOK KÖTÜ ETKİLEDİ

İkinci çeyrek verilerinin, dünyanın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle adeta durduğu nisan, mayıs ve haziran aylarını kapsadığını hatırlatan Matlı, GSYİH'nin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 11 oranındaki beklentinin aksine yüzde 9,9 oranında küçüldüğünü dile getirdi.

GSYH'yi oluşturan faaliyetlerin incelendiğinde bu yılın ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarımın yüzde 4, bilgi ve iletişim faaliyetlerinin yüzde 11, finans ve sigorta faaliyetlerinin yüzde 27,8, gayrimenkul faaliyetlerinin yüzde 1,7 arttığını belirten Matlı, buna karşın sanayinin yüzde 16,5, inşaat sektörünün yüzde 2,7, hizmetlerin ise yüzde 25 oranında azaldığını aktardı.

"TÜRKİYE'NİN YIL SONUNDA DAHA İYİMSER BİR TABLOYLA KARŞI KARŞIYA"

Yılın ilk çeyreğindeki 4,4'lük büyümenin aksine ikinci çeyrekteki küçülmenin Kovid-19 salgınına bağlı olarak alınan kısıtlama kararlarının bir sonucu olduğunu ifade eden Matlı, şöyle devam etti:

"Aynı dönemde Avrupa Birliği yüzde 11,9, Avro Bölgesi yüzde 12,1 ve ABD yüzde 32,9 gibi rekor oranlarda küçülme yaşarken Türkiye'nin beklentilerin altında bir daralma yaşamasında ekonomi yönetiminin aldığı koruyucu tedbirler olumlu bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor. Haziran ayından itibaren atılan normalleşme adımları ve Merkez Bankası'nın faizlerde değişiklik yapmaması ekonomiye ciddi destek sağlarken verilerin yeniden V şeklinde pozitif yönlü bir artış izlemesi, Türkiye'nin yıl sonunda daha iyimser bir tabloyla karşı karşıya kalacağını gösteriyor."

"KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ YIL SONUNA KADAR UZATILMALI"

Matlı, işletmelerin üretim, yatırım ve istihdamını aralıksız sürdürmeleri için bir süre daha desteklenmeye ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, bu noktada TOBB'un girişimleri sonucu hayata geçirilen kısa çalışma ödeneğinin 2 ay daha uzatılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.

Pandemi nedeniyle birçok ülkenin yıl sonuna, hatta 2021 yılının ikinci çeyreğine kadar negatif bir beklenti içinde olduğunu aktaran Matlı, şunları kaydetti:

"Türkiye'de son açıklanan veriler ışığında daha iyimser bir tablo beklentisi reel sektör açısından oldukça motive edici bir durum. Ekonomideki pozitif yönlü bu ivmenin devam etmesi için kısa çalışma ödeneğinin en azından yıl sonuna kadar devam etmesi ve sistemin dışında kalan bazı sektörlerin de bu ödenekten faydalanması gerektiğini düşünüyorum. Tüm bunların yanı sıra sağlıklı ve kalıcı bir büyüme için üretim odaklı, katma değer yaratan, yüksek teknolojiyi baz alan üretim modelini de her alanda hayata geçirmemiz olmazsa olmaz."

Aynı zamanda Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı olan Matlı, yazılı açıklamasında, yılın ikinci çeyreğine ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

KOVİD-19 DÜNYA EKONOMİSİNİ ÇOK KÖTÜ ETKİLEDİ

İkinci çeyrek verilerinin, dünyanın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle adeta durduğu nisan, mayıs ve haziran aylarını kapsadığını hatırlatan Matlı, GSYİH'nin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 11 oranındaki beklentinin aksine yüzde 9,9 oranında küçüldüğünü dile getirdi.

GSYH'yi oluşturan faaliyetlerin incelendiğinde bu yılın ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarımın yüzde 4, bilgi ve iletişim faaliyetlerinin yüzde 11, finans ve sigorta faaliyetlerinin yüzde 27,8, gayrimenkul faaliyetlerinin yüzde 1,7 arttığını belirten Matlı, buna karşın sanayinin yüzde 16,5, inşaat sektörünün yüzde 2,7, hizmetlerin ise yüzde 25 oranında azaldığını aktardı.

"TÜRKİYE'NİN YIL SONUNDA DAHA İYİMSER BİR TABLOYLA KARŞI KARŞIYA"

Yılın ilk çeyreğindeki 4,4'lük büyümenin aksine ikinci çeyrekteki küçülmenin Kovid-19 salgınına bağlı olarak alınan kısıtlama kararlarının bir sonucu olduğunu ifade eden Matlı, şöyle devam etti:

"Aynı dönemde Avrupa Birliği yüzde 11,9, Avro Bölgesi yüzde 12,1 ve ABD yüzde 32,9 gibi rekor oranlarda küçülme yaşarken Türkiye'nin beklentilerin altında bir daralma yaşamasında ekonomi yönetiminin aldığı koruyucu tedbirler olumlu bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor. Haziran ayından itibaren atılan normalleşme adımları ve Merkez Bankası'nın faizlerde değişiklik yapmaması ekonomiye ciddi destek sağlarken verilerin yeniden V şeklinde pozitif yönlü bir artış izlemesi, Türkiye'nin yıl sonunda daha iyimser bir tabloyla karşı karşıya kalacağını gösteriyor."

"KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ YIL SONUNA KADAR UZATILMALI"

Matlı, işletmelerin üretim, yatırım ve istihdamını aralıksız sürdürmeleri için bir süre daha desteklenmeye ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, bu noktada TOBB'un girişimleri sonucu hayata geçirilen kısa çalışma ödeneğinin 2 ay daha uzatılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.

Pandemi nedeniyle birçok ülkenin yıl sonuna, hatta 2021 yılının ikinci çeyreğine kadar negatif bir beklenti içinde olduğunu aktaran Matlı, şunları kaydetti:

"Türkiye'de son açıklanan veriler ışığında daha iyimser bir tablo beklentisi reel sektör açısından oldukça motive edici bir durum. Ekonomideki pozitif yönlü bu ivmenin devam etmesi için kısa çalışma ödeneğinin en azından yıl sonuna kadar devam etmesi ve sistemin dışında kalan bazı sektörlerin de bu ödenekten faydalanması gerektiğini düşünüyorum. Tüm bunların yanı sıra sağlıklı ve kalıcı bir büyüme için üretim odaklı, katma değer yaratan, yüksek teknolojiyi baz alan üretim modelini de her alanda hayata geçirmemiz olmazsa olmaz."