Ekonomi yönetimi neden hedefte? Türkiye'nin milli ekonomisi kimleri rahatsız ediyor?

Son günlerde spekülatif kur atakları üzerinden Türkiye ekonomisi yine hedefte. Ekonomi tetikçileri tarafından ekonomi hedef alınırken, onların yerli iş birlikçileri de ekonomi yönetimine saldırmaya başladı. A Haber canlı yayınına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter ve ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin son gelişmeleri değerlendirdi.

Giriş Tarihi 07 Ağustos 2020, 13:17 Güncelleme 07 Ağustos 2020, 13:24
Ekonomi yönetimi neden hedefte? Türkiye’nin milli ekonomisi kimleri rahatsız ediyor?

İÇİNDEKİLER

Kur üzerinden manipülatif saldırı yapan ekonomi tetikçileri, bir kez daha Türkiye'yi hedef aldı. Dolar ve Euro kurları üzerinden dış kaynaklı saldırılar başlarken, onların yerli iş birlikçileri de ekonomi yönetimine eş zamanlı şekilde saldırı başlattı. A Haber canlı yayınına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter ve ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin son gelişmeleri değerlendirdi.

TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR ÜLKE
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz:
Bugünkü dünyada şunu net bir şekilde görüyoruz. Ekonomi dediğimiz alan diğer alanlardan bağımsız değil. Ekonomi ile siyaset arasında çok güçlü bağlar var. Türkiye'de dediğiniz gibi son dönemlerde çok önemli inisiyatifler alan bir ülke. Bölgesinde önemli bir güç, oyun kurucu ve bozucu bir aktör olduğunu gösterdi. Libya'daki gelişmelerden tutun, Doğu Akdeniz'deki anlaşmalar ve çalışmalara. Suriye'deki operasyonlardan başka bölgelere kadar Türkiye geniş bir coğrafyada önemli inisiyatifler alıyor. Bu tabi bazı çevrelerde rahatsızlıklar uyandırıyor.

Diğer konu ise Türkiye Covid sürecinde Türkiye çok başarılı bir yönetim ortaya koydu. Sağlık altyapımızın gücünü gösterdik, imalat altyapımızın gücünü gösterdik. Ve Covid sonrası dönem için en avantajlı ülkelerden olduğumuzu ortaya koymuş olduk. Bir taraftan da Türkiye'nin bu yeni dönemde oluşan fırsatları değerlendirmesinden rahatsız olanlar olduğunu düşünüyorum açıkçası. Dolayısıyla birçok açıdan baktığımızda mutlaka ekonomik gelişmeler de var tabi, dünya genelinde ekonominin daralması gibi. Bütün bunları birleştirdiğinizde ekonomik politik bir analiz yapmanız gerekiyor. Özellikle de Türkiye gibi ülkelerde bu böyle. Ama ne olursa olsun Türkiye güçlü bir yapıya sahip, güçlü bir liderliği var, siyasi istikrarı var. Ekonomisinin temelleri sağlam ve sağlıklı. Salgın sürecinde de bunu gösterdi. Dolayısıyla finansal piyasalardaki dalgalanmaları atlatabilecek ekonomi yönetimimiz var. Bunları da atlatarak yolumuza devam edeceğiz.

MİLLİ EKONOMİ KİMLERİ RAHATSIZ EDİYOR?
MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter:
Bugüne kadar bilhassa cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini resmen uygulamaya geçtikten sonra Türkiye 4 kur saldırısına maruz kaldı. Adeta Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durması, husumet odaklarına karşı cephe alması, etkili, müessir ve istikrarlı yükselişini çekemeyenlerin sürekli çelme takması bu ekomomik operasyonların motivasyonu oldu. Şu anda aslına bakılırsa bir beşincisiyle karşı karşıyayız. Niye? Çünkü ekonomi yönetimi milli, ekonomi yönetimi ahlaklı, ekonomi yönetimi bugünkü Türkiye'de gözünü, vicdanını Londra'ya Frankfurt'a Washington'a New York'a çevirmemiş kişi ya da kişilerden oluşuyor. 30 Temmuz 2020 tarihinde Financial Times'ta bir baş yazı çıktı. Çok dikkat çekiciydi. Çok gündeme gelmedi. FT'deki bu baş yazıda Ankara'nın liranın değer kaybını engellemeye uğraşmasının Türkiye'yi bir mali krize sokma riski taşıdığı ifade edildi. Şimdi 30 Temmuz'da Londra'da çıkan gazetede Türkiye ile ilgili spekülatif değerlendirmeler yapılıyor. Türkiye andolsun Londra'daki tefecilerin, simsarların, para baronlarının ağzına bakmıyor. IMF'nin limanına demirlemek için hazırlık da yapmıyor. Türkiye ekonomisi bağımsız, Türkiye ekonomisi kendi ayakları üzerinde duruyor. Türkiye Cumhuriyeti kendi kaderine kendi geleceğine yön ve istikamet verecek dirayete, basirete, cesarete, ruha sahip.

Şimdi siz Libya'da, Suriye'de, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin milli güvenliğini milli bekasını muhafaza gayretine karşı ekonomik bir cephe açmaya çalışıyorsanız, 83 milyon buna direnecektir. Kur bugün çıkar, yarın iner. Önemli olan adamlık, önemli olan bağımsızlık, önemli olan varoluş. Türkiye Cumhuriyeti kendisine güveniyor. Milletimiz devletiyle kenetlenmiş. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çok iyi sonuçlar veriyor. Cumhur ittifakı malum çevrelere karşı tetikte ve uyanık.

KUR ÜZERİNDEN TÜRKİYE'Yİ ELEŞTİRMEK NE KADAR GERÇEKÇİ?
Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin:
Çok saçma olduğunu ifade etmem lazım. Çünkü İstanbul Sanayi Odası'nın dünyanın en tanınmış kurumlarında birisi olan Markit'la uzun zamandan beri hesap etmekte olduğu bir satın alma yöneticileri endeksi var. Bu İngilizce PMI diye geçiyor, dünyanın birçok önde gelen ülkeleri için hesaplanmakta olan bir endekstir. Bu endeks 2010'dan bu yana ilk kez 56,9 puana yükselerek Türkiye'de imalat sanayi ile ilgili çok güçlü bir üretim performansına işaret etti. Ve dünyaca çok dikkatle takip edilen bir veri oldu. Aynı gün Türkiye'nin ihracat rakamları açıklandı. Salgından dünyanın bu kadar olumsuz etkilendiği bir konjonktürde ihracatçılarımız bir kez daha 15 milyar doların üzerinde ihracat rakamına imza attılar.