Kaos tetikçisi The Economist’ten küstah manşet! Hedeflerinde yine Başkan Erdoğan var
Küresel tetikçilerin sesi İngiliz The Economist Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan skandal manşete daha imza attı. ABD Başkanı Donald Trump’ı “mafya” olarak nitelendiren dergi, dünyanın mafyavari bir düzenle yönetildiğini yazdı. Bununla kalmayan dergi aylardır Gazze’de soykırım suçu işleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile mazlumların sesi olan Başkan Erdoğan’ı aynı düzenin yöneticileri içinde gösterecek kadar ileri gitti. İşte The Economist’in skandal kapağı…
İngiltere merkezli yayın organı The Economist dergisi, son günlerde Başkan Erdoğan'ı ve Türkiye'yi hedef alarak küstahça algı operasyonları yapmaya devam ediyor.
The Economist'in haberi | Ekran Görüntüsü
HEDEFLERİNDE BAŞKAN ERDOĞAN VARDI
Geçtiğimiz haftalarda "Türkiye'de yeni bir baskı dalgası güçleniyor" başlığıyla skandal bir haber yayımlayan The Economist, haberde bağımsız yargı kararları üzerinden açıkça Başkan Erdoğan hedef alındı.
Bununla da sınırlı kalmayan dergi, Türkiye'nin bağımsız yargı kararlarını "baskıcı" olarak nitelendirdi.
The Economist| Ekran Görüntüsü
KÜSTAH ALGI HABERLERİNE BİR YENİSİ DAHA EKLENDİ
ABD Başkanı Donald Trump'ı "mafya lideri" olarak nitelendiren dergi, dünyanın mafyavari bir düzenle yönetildiğini iddia ederken, aynı düzene Başkan Erdoğan'ı da dahil etmeye kalktı.
BAŞKAN ERDOĞAN VE SOYKIRIMCI NETANYAHU'YU AYNI KAREYE KOYDULAR
Asıl skandal ise, aylardır Gazze'de soykırım suçu işleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile mazlumların sesi olan Erdoğan'ı aynı kareye koymaları oldu.
The Economist'in skandal dergi kapağı | Ekran Görüntüsü
The Economist'e göre bu yeni sistemin yeni bir hiyerarşisi var ve büyük devletlerin yöntemleri şöyle: "Amerika bir numarada. Onu, satacak kaynağı, tehdit oluşturma gücü olan ve demokratik kısıtlamalarla uğraşmak zorunda olmayan liderler takip ediyor. Vladimir Putin, Rusya'yı yeniden büyük bir imparatorluk olarak yükseltmek istiyor. Muhammed bin Selman, Orta Doğu'yu modernize etmeyi ve İran'a karşı kendini korumayı hedefliyor. Şi Cinping ise hem kararlı bir komünist hem de Çin'in güçlü olduğu bir dünya düzeni kurmak isteyen bir milliyetçi. Üçüncü sırada ise Amerika'nın müttefikleri yer alıyor. Ancak bu ülkeler, yönetim tarafından genellikle bağımlılıkları ve sadakatleri nedeniyle zayıf olarak görülüyor ve bu durum pazarlıklarda bir avantaj olarak kullanılıyor."
The Economist| Ekran Görüntüsü
İngiliz dergi, Trump'ın, Amerika'nın Avrupa'dan ve hatta belki de Asya'daki müttefiklerinden kısmen veya tamamen vazgeçebileceğine inandığını savundu ve şu sözleri kullandı: "Ancak savaşlar artık sadece fiziksel alanlarda değil, uzayda ve siber dünyada da gerçekleşiyor. Yani 1941'de Japonya'nın Pearl Harbor'a saldırarak Amerika'nın izolasyonculuğuna son verdiği dönemde bile okyanusun sağladığı güvenlik bugünkünden fazlaydı. Dahası Amerika, askeri gücünü göstermek veya ana vatanını savunmak istediğinde müttefiklerine ihtiyaç duyuyor. Almanya'daki Ramstein Hava Üssü, Avustralya'daki Pine Gap sinyal istasyonu ve Kanada'nın Arktik bölgesindeki füze takip sistemleri, Amerika'nın küresel gücünü korumasına yardımcı olan kritik unsurlar. Ancak Trump'ın dünyasında Amerika, bu tesislere serbest erişimini kaybedebilir."
YENİ SENARYO: DÜNYA ÇOK ZARAR GÖRECEK
Dergi yayınladığı analizi şöyle bitirdi: "Anlaşmalar yoluyla her şeyin çözülebileceğine inananlar, Amerika'nın istediklerini pazarlık yaparak elde edebileceğini düşünüyor. Ancak Trump, on yıllardır süregelen bağımlılık ilişkilerini kendi çıkarı için kullanmaya çalışırken, Amerika'nın küresel nüfuzu hızla eriyebilir. Avrupa'daki ve diğer bölgelerdeki müttefikler, Amerika'ya güvenlerini kaybedip kendi güvenliklerini sağlamak için birbirlerine yönelebilirler. Eğer kaos yayılırsa, Amerika hem daha fazla tehditle yüzleşmek zorunda kalacak hem de bunları çözmek için daha az araca sahip olacak. Zayıf Amerikan ittifakları ve etkisiz silah kontrol anlaşmalarının olduğu bir sistemde, Asya'da bir nükleer silahlanma yarışı bile gündeme gelebilir. Böyle tehlikeli bir dönemde, dostluklar, güvenilirlik ve kurallar kısa vadeli kazançlardan çok daha değerlidir. Trump'ı bu politikasından vazgeçmeye Kongre, finans piyasaları veya seçmenler zorlayabilir. Ancak dünya, kuralsız bir çağa şimdiden hazırlanmaya başladı bile. (…) Bu yüzden dünya çok zarar görecek."
