FACEBOOK DİJİTAL DENETÇİLERİ GÖREVLENDİRDİ
İngiltere Bilgi Komisyonu Başkanı Denham ise Cambridge Analytica'nın veri tabanına ve ağ sunucularına erişim talebinde bulundu.
Channel 4'a konuşan Denham, "Yanıtlarını kabul etmiyorum, yetki için mahkemeye başvuracağım" dedi.
Denham, Cambridge Analytica'nın 'verileri nasıl işlediği veya nasıl sildiğini' anlamak istediğini söyledi.
Cambridge Analytica ise verilerin toplanmasında doğru prosedürleri izlediklerini savunsa da Facebook şirketin faaliyetlerini geçen hafta askıya almıştı.
Teknoloji haberleri internet sitesi The Verge, Facebook'un ayrıca çalışanlarıyla bir araya gelip olayın nasıl yaşandığıyla ilgili açık bir toplantı yapılacağını duyurdu.
Facebook, Cambridge Analytica'nın faaliyetlerinin incelenmesi için kendi dijital adli bilişim uzmanlarından oluşan bir ekibi görevlendirdiğini açıkladı.
Facebook açıklamasında 'verilerin usulüne uygun kullanılmadığıyla ilgili iddiaların gözden geçirileceğini' belirtip "Eğer bu veriler hala duruyorsa bu Facebook'un yönetmeliklerinin, güvenin yanı sıra bu grubun üstlendiği yükümlülüklerin de ihlali olur" dedi.
Facebook ayrıca, kişisel verilerin toplandığı formun yaratıcısı akademisyen Aleksandr Kogan'ın denetlenmeyi kabul ettiğini, verilerin nasıl toplandığı ve kullanıldığıyla ilgili iddiaları ortaya atan şirketin eski çalışanı Wylie'nin ise denetlenmeyi reddettiğini duyurdu.
#FACEBOOKUSİL ETİKETİ NASIL TT OLDU?
"MySpace'ten sonra da hayat devam etti. Facebook olmadan da yaşayabiliriz." Bu, Facebook'ta 50 milyon kullanıcının kişisel verilerini 2016 ABD başkanlık seçimlerini etkilemek için kullanmakla suçlanan Cambridge Analytica'ya gösterilen tepkinin bir yansıması.
Twitter'da #FacebookuSil ve #FacebookuBoykotEt etiketleri altında benzer mesajlar veren birçok paylaşım var.
Peki Facebook'a olan bu tepkiler, nasıl sosyal kampanyaya dönüştü?
BBC'nin 2017'de yayınladığı Silikon Vadisi'nin Sırları belgeselinden bir röportajdan kısımların sosyal medyada dolaşıma girmesi, bu çağrıları tetikleyen şeydi.
Bir Twitter kullanıcısı, Trump'ın dijital kampanyasının eski sorumlusu Theresa Wong'un röportaj sırasında zaferlerini Facebook'a borçlu olduğunu ima ettiği 4 ifadeyi paylaştı.
Theresa Wong'un "Facebook olmasaydı, kazanamazdık" ve "Facebook bizim aktif ortağımızdı" gibi ifadelerine yer veren Tweet, hızla yayıldı.
Ünlü müzik grubu Blink-182'den Mark Hoppus'un Twitter'daki "Facebook'u Sil" paylaşımı da, 24 saatte 6 bin beğeni aldı.
Çok sayıda kullanıcı, çağrıya destek verdi. Ancak insanların Facebook hesaplarını silme arzusunu bir başka sosyal medya platformu olan Twitter'dan dile getirmesi, bazıları tarafından gülünç bir ironi olarak nitelendi.
Reddit internet sitesindeki bir yorumda şu ifadeler yer aldı:
"Facebook'u silelim diye çıkan bu toplu feryat, şimdi Twitter'da - kullanıcıların verilerini toplayan bir başka sosyal medya sitesinde- en çok kullanılan etiketlerden oldu."
Twitter'da bir başka kullanıcı, Facebook'un yakın zamanda satın aldığı Instagram'ı da silmek gerektiğini öne sürdü.
Facebook'u silmenin uzun vadede çözüm olmayacağını çünkü internette verilerin kullanımını denetleyen önlemlerin zayıf olduğunu söyleyenler de oldu.
Ne Twitter ne de Instagram, Facebook'un karşılaştığı gibi bir veri skandalı yaşadı. Ancak Privacy International adlı grup , gizlilik endişelerinin Facebook'un çok ötesine taşması gerektiğini çünkü bize ait verilerin sürekli olarak istismar edildiğini söylüyor.