Aaron Bushnell
Bushnell, hakkında Pierpont,"Democracy Now" adlı ABD merkezli internet sitesine açıklamalarda bulundu.
Bushnell ile Hava Kuvvetlerindeki temel eğitim sırasında tanıştığını belirten Pierpont, arkadaşının güçlü bir adalet duygusuna sahip olduğunu ifade etti.
"ASKERLİĞİ BIRAKTIM"
Pierpont, kendisinin vicdani rette bulunarak Temmuz 2023'te ordudan ayrıldığını, Bushnell'in de o dönemde askerliği bırakmayı düşündüğü ancak kendisiyle aynı yolu izlememeye karar verdiğini söyledi.
"NEDENİ ORDUDA GÖRDÜKLERİMİZ..."
Sosyal medyada ABD'deki sosyal adalet hareketleri hakkında içerik üreten insanlar tarafından cesaretlendirildiklerini vurgulayan Pierpont, "Yıllar geçtikçe ikimizin de savaşa ilişkin inançlarının değiştiğini biliyorum, bunun nedeni büyük ölçüde orduda gördüklerimiz ve ordunun bir parçası olduğumuz için öğrendiklerimizdi." ifadesini kullandı.
Pierpont, Bushnell'in kendisini ateşe verdiği haberlerini duyunca yıkıldığını ve ağladığını dile getirdi.
"ÖZEL SEKTÖRDE İŞ ARIYORDU"
New York Post'ta yer alan bir habere göre ise; Bushnell'in ölümüne ilişkin konuşan ismini vermek istemeyen başka bir arkadaşı ise; Bushnell'in kendisine siyasi aktivizmini sürdürmesine yetecek kadar para kazandıracak özel sektörde bir iş bulmayı umduğunu söylediğini ifade etti.
ABD'DEN OLAYI KAPATMA GİRİŞİMİ
Bushnell'ın ölümü ABD medyasında sıcaklıklığını korurken, olayı kapatmaya çalışan ABD Hava Kuvvetleri'nden de çarpıcı bir açıklama geldi.
ABD Hava Kuvvetleri Komutanı General David Allvin, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki olarak kendini ateşe veren ABD askeri Aaron Bushnell'in ölümünü "trajedi" olarak değerlendirdi.
Washington'daki Brookings Enstitüsü'nde konuşan Allvin'e, Bushnell'in "bu soykırıma ortak olmayacağım" sözleriyle gerçekleştirdiği protestosu soruldu.
"BU OLAYA ÇOK FAZLA ANLAM YÜKLENDİ"
Allvin, "Hava Kuvvetlerimiz açısından biz buna, ister siyasi ister başka sebeplerle olsun, içimizden birini kaybettiğimiz şeklinde bakıyoruz. Siyasi protesto ya da her ne olursa olsun herhangi bir intihar trajedidir." yanıtını verdi.
Olayın standart soruşturma çerçevesinde incelendiğini belirten Allvin, her yıl yaklaşık 100 civarında intihar vakası yaşandığını ve bu son intihara çok fazla siyasi anlam yüklendiğini söyledi.
Allvin, "Bu, kaybettiğimiz havacılarımızdan sadece biri ve biz aileye, birimine bakıyoruz ve bunun arkasında herhangi bir bağlam olup olmadığını, hangi derslerin alınabileceğini gerçekten anlamaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Allvin'in konuşması sırasında salonda bulunan bazı protestocular, "Onun (Aaron Bushnell) ismini söyle", "Şimdi ateşkes" şeklinde sloganlar attı.
ABD Savunma Bakanlığı'nın da (Pentagon), Bushnell'in ölümü için "trajedi" ifadesini kullanması dikkat çekti.
Bushnell’e silahını doğrultup bekleyen polis memuru
BİRİKİMİNİ FİLİSTİNLİ ÇOCUKLARA BAĞIŞLADI
Bushnell'in ölmeden önce vasiyet yazdığı da ortaya çıktı.
ABD'nin Ulusal Halk Radyosuna (NPR) konuşan gazeteci Quil Lawrence, Bushnell'in birlikte çalıştığı yardım kuruluşuyla vasiyetini oldukça dikkatli şekilde planladığını açıkladığını kaydetti.
Lawrence, Bushnell'in eylemini önceden planladığına işaret ederek, "Bir vasiyetname hazırlamış ve birikimlerinin Filistinli Çocuklara Yardım Fonuna bağışlanmasını istemiş." dedi.
Gazeteci, ayrıca Bushnell'in kedisine komşusunun bakmasını sağlamaya kadar her şeyi ayarladığını anlattı.
NELER OLMUŞTU?
ABD Hava Kuvvetlerinde aktif görevde olan 25 yaşındaki Aaron Bushnell, 24 Şubat'ta, İsrail'in Washington Büyükelçiliği önünde "Artık soykırım suçuna iştirak etmeyeceğim." demiş ve başından aşağı benzin dökerek kendisini ateşe vermişti.
Üzerinde askeri üniformasıyla Bushnell, nefesi kesilene kadar "Filistin'e özgürlük" diye bağırmıştı.
Büyükelçilik polislerinden birinin, alevler içinde kalan Bushnell'e silahını doğrultup beklediği, diğer polisin de "Silaha değil yangın söndürücüye ihtiyaç var." diyerek alevleri söndürmeye çalıştığı görülmüştü.
Metropolitan Polis Departmanı, 25 yaşındaki Bushnell'in, kendisini yakmasının ardından yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.
.