Azerbaycan-Ermenistan sınırında 12 Eylül gecesi iki ülke askeri birlikleri arasında yoğun çatışmalar başlamıştı.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yapılan son açıklamada 71 askerin şehit olduğunu açıklandı.
Azerbaycan-Ermenistan sınırında 12 Eylül gecesi iki ülke askeri birlikleri arasında yoğun çatışmalar başlamıştı.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yapılan son açıklamada 71 askerin şehit olduğunu açıklandı.
AZERBAYCAN'DAN ÖLEN ERMENİ ASKERLERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
Azerbaycan, Ermenistan ile çatışmalarda hayatını kaybeden yaklaşık 100 Ermeni askerinin cansız bedenlerini teslim etmeye hazır olduğunu bildirmişti.
Azerbaycan Cumhuriyeti Esir, Kayıp ve Rehine Vatandaşları Devlet Komisyonunun yaptığı açıklamada, 12-13 Eylül'de Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne yönelik provokasyonların engellendiği hatırlatıldı.
Bunun sonucunda Azerbaycan'ın uluslararası insancıl hukuka bağlılığını ortaya koyduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Ermenistan'a ateşkes çağrısında bulunuldu ve ölen yaklaşık 100 Ermeni askerinin cesetlerinin tek taraflı olarak karşı tarafa teslim edilmeye hazır olduğu bildirildi." ifadeleri kullanıldı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesinin de konuyla ilgili bilgilendirildiği kaydedildi.
AZERBAYCAN SALDIRILARI DUYURMUŞTU
Azerbaycan Savunma Bakanlığı, 12 Eylül gecesi ve 13 Eylül sabahı Ermenistan ordusunun Azerbaycan'la sınırın Daşkesen, Kelbecer, Laçın ve Zengilan istikametlerinde geniş çaplı provokasyonda bulunduğunu duyurmuştu.
Azerbaycan ordusu Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin atış noktalarını susturmak ve çatışmanın genişlemesini önlemek için misillemede bulunmuş, Ermeni birliklere ağır kayıplar verdirilmişti.
Son dakika haberleri... Azerbaycan, Ermenistan'ın provokasyonlarıyla başlayan çatışmada ölen yaklaşık 100 Ermeni askerinin cesetlerini teslim etmeye hazır olduğunu bildirdi.
Azerbaycan, Ermenistan'ın provokasyonlarıyla başlayan çatışmada ölen yaklaşık 100 Ermeni askerinin cesetlerini teslim etmeye hazır olduğunu bildirdi.
Azerbaycan Cumhuriyeti Esir, Kayıp ve Rehine Vatandaşları Devlet Komisyonunun yaptığı açıklamada, 12-13 Eylül'de Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne yönelik provokasyonların engellendiği hatırlatıldı.
Bunun sonucunda Azerbaycan'ın uluslararası insancıl hukuka bağlılığını ortaya koyduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Ermenistan'a ateşkes çağrısında bulunuldu ve ölen yaklaşık 100 Ermeni askerinin cesetlerinin tek taraflı olarak karşı tarafa teslim edilmeye hazır olduğu bildirildi." ifadeleri kullanıldı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesinin de konuyla ilgili bilgilendirildiği kaydedildi.
ERMENİSTAN'DAN AÇIKLAMA
Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Azerbaycan sınırındaki çatışmalarda 105 Ermeni askerinin öldüğünü bildirdi.
ERMENİSTAN'DAN SALDIRI
Laçın'daki Azerbaycan ordusuna ait mevzilere, Ermenistan ordusunca yapılan saldırıda 50 Azerbaycan askeri şehit olmuştu.
Bakanlıktan yapılan açıklamada şöyle denilmişti:
* 12 Eylül gecesi ve 13 Eylül sabahı Ermeni Silahlı Kuvvetleri Azerbaycan-Ermenistan devlet sınırının Daşkesen, Kelbecer, Laçin ve Zengilan yönlerinde geniş çaplı bir provokasyon gerçekleştirdi. Azerbaycan Ordusu'ndan 42 askeri personel ve Devlet Sınır Teşkilatından 8 askeri personel olmak üzere Silahlı Kuvvetlerin toplam 50 askeri personel hayatını kaybetti.
* Şehit askerlerimizin ailelerine ve yakınlarına en derin taziyelerimizi sunuyor, yaralılarımıza Allah'tan şifa diliyoruz. Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı. Şehit askeri personelimizin isim listesinin kamuoyuna sunulacağını bildiririz.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de Twitter hesabından Azerbaycan halkına, şehitlerin aile ve yakınlarına taziye dileklerinde bulundu. Aliyev paylaşımında "Şehitlerin kanı yerde kalmadı." ifadelerini kullanmıştı.
HEDEFTE TÜRKİYE Mİ VAR?
Peki çatışmaların arkasında kimler var? Ermenistan'ın hiçbir sebep yokken saldırmasının sebebi ne?
'AMAÇ TÜRKİYE'Yİ DURDURMAK''
Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ "Azerbaycan-Ermenistan arasında çıkan çatışmalar Rusya'nın Ukrayna Savaşı'nda dikkatini dağıtmak için mi başlatıldı? Bu çatışmaların arkasında kimler var?" sorusuna şu sözlerle yanıt verdi: ''Durumun Rusya-Ukrayna savaşı ile hiçbir ilgisi yok. Çatışmanın hemen ardından Paşinyan iki yeri aradı. Macron ve Putin. Burada Fransa'nın üstünde durmakta fayda var. Çünkü Fransa, Türkiye'nin Akdeniz'de, Afrika'da ve Suriye'de yaptıklarından inanılmaz derece de rahatsız. Bu bahsettiğim süreçte Fransa'nın ABD ile amacı Türkiye'yi durdurmak. Türkiye'ye yeni cephe açmak, Türkiye'nin hem Afrika hem Akdeniz'de ve diğer bölgelerdeki kazanımlarını engellemek.''
''TURAN BİRLİĞİNİN ÖNÜNE GEÇMEK İSTİYORLAR''
Başbuğ sözlerinin devamında, ''Türkiye, hem Suriye'yi hem Ege krizini yönetecek şekilde sahayı domine ediyor. Bu nedenle 3. cephe açıyorlar. O da en klasik yöntem Ermenilerin Azerbaycan'a saldırısı. Bu yeni saldırı ile Türkiye'nin bir odak noktası da Azerbaycan oldu. Çünkü biz Azerbaycan'ın yanındayız ve ona olacak saldırıyı kendimize yapılmış olarak algılıyoruz ve bunu da açıktan deklare ediyoruz. Bu saldırıların arkasında bir Turan Birliği'nin önüne geçilmesi var. Çünkü bu birlik yeni cephelerle uğraşmazsa ve siyasi ve askeri yapılanmasını güçlendirirse bunun NATO benzeri bir yapıya dönüşeceği aşikar. Ve böyle yapıda ABD'nin Ege'de yürütmüş olacağı sürecin en büyük engeli olacaktır. Bu nedenle Ermenistan'ın bildik yöntemlerle kışkırtılarak hatta arka planda da Rusya ile işbirliğine giderek Turan birliğinin önünü kesmeği amaçlıyorlar'' ifadelerini kullandı.
''DOĞRUDAN TÜRKİYE'YE YAPILAN SALDIRI OLARAK OKUNMALI"
''Türkiye ile Azerbaycan'ın Ege ve Akdeniz'de ortak bir tabir sergilemesinin engellemek adına yapılan kasıtlı bir saldırı." diyen Başbuğ sözlerini şöyle sonlandırdı: "Dolayısıyla bu saldırılar, Rusya'ya yeni bir cephe açtırmak değil doğrudan Türkiye'ye yapılan saldırı olarak okunmalı. Macron ile yapılan görüşmede bunu teyit ediyor. Macron'un ,Türkiye'ye karşı tutumu ezelden beri biliniyor. Dolaysıyla bu işin arkasında Fransa ve dolaylı olarak da Rusya olduğunu bilmekte fayda var. Yoksa Ermenistan'ın ne haddine böyle bir saldırı düzenlemek. Saha da bu saldırılar ile bir şey kazanamayacağını da biliyor. Aynı Yunanistan gibi Ermenistan'ını da kullanılıyor. Zaten Rum ve Ermeni toplulukları tarih boyunca kullanılan yapılar, aynı tarih tekrar ediyor''
