Tarihi 25 Haziran 2018

Biz kazandık

GAZETEDEN aradılar, 'Hocam yazınızı seçim gününe mahsus olarak daha geç gönderebilirsiniz' dediler. Böylece yazımı seçim sonuçları belli olmaya başladıktan sonra yazacaktım. Ve Pazartesi günü yani bugünün gazetesinde seçim sonuçlarını değerlendiren bir yazım olacaktı. İlk başta çok sevindim. İç siyaset yazıları yazan bir yazar olarak seçimin ertesi gününün yazısını sonuçları üç aşağı beş yukarı bilerek yazmak büyük konfor. (Bu vesileyle seçim sonuçları gelmeye başlar başlamaz gazete hazırlayan, birkaç saat içerisinde hazırladıkları gazeteyi matbaaya gönderen gerçek basın çalışanlarına teşekkür ederim)
Farklı seçim sonuçlarına uygun farklı yazılar tasarladım kafamda.
Seçim sonuçları belli olmaya başlayınca kafamdaki uygun yazıyı hızla kağıda döküp gazeteye gönderecektim. Hem ben fazla zahmet çekmeyeceğim, hem de seçim sonuçlarının artık netleşmiş olduğu Pazartesi sabahı okuyucumun karşısına güncel bir yazı ve değerlendirmeler ile çıkacaktım.
Şimdi ise bu yazıyı Pazar günü 12:38'de yazıyorum. Yazıyı bitirip evden çıkacağım. Hanımla birlikte ve biri 5 yaşında diğeri 4 aylık olan iki evladımızı yanımıza alıp oy kullanmaya gideceğiz.
Gazetemin verdiği imkanı kullanmayıp, yazımı şimdiden yazıyorum.
Çünkü;
Sonucu biliyorum; BİZ kazandık!
Oranlar ne olursa olsun BİZ kazandık. Artık bu ülkede herkes Müslümanların inancını aşağılayarak ve baskılayarak siyaset yapamayacağını anladıysa BİZ kazanmışız demektir.
CHP'liler bile yalandan da olsa 'başörtüsü yasağı mı, olur mu bu devirde' diyorsa bu iş çoktan bitmiş demektir.
İnce bile 'hacıyım, hocayım' diye ortalıkta dolaşıyorsa, kaç vakit namaz kıldığını anlatmak riyakarlığına ihtiyaç duyuyorsa galibiyetimiz hayırlı olsun.
Saadet partililer 'merak etmeyin artık kimse inancınıza baskı uygulayamaz' diyerek CHP'ye oy istiyorsa başardık.
Güçlü, büyük ve tam bağımsız olmanın ne demek olduğunu bir kere hissettik. Bu saatten sonra sonuçlar ne olursa olsun geri dönmeyiz. Bu zafer değil de nedir?
Bakmayın 'Kanal İstanbul'u yapmayacağım, üçüncü havalimanını açmayacağım, hızlı tren seferlerini durduracağım' dediklerine. Bu ülkede hizmet üretmeden korku pompalayarak oy alma dönemi bitti. İktidar olmak ve iktidar kalmak isteyen kim varsa hepsini ve daha fazlasını yapmalı. BİZİM zaferimiz işte bu!
Artık gençlerimiz kimliğini gururla söyleyebiliyorsa, yediden yetmişine hepimize bir özgüven geldiyse, Menderes asıldığında evine kapanıp ağlayan annelerimiz 15 Temmuz gecesi sokağa çıkıp tankı durdurduysa, milletin inancına düşman olanlar kimliklerini gizlemek ihtiyacı hissediyorsa gerçek zafer buradadır.
Batı hayranlığının çarkı kırıldıysa, 'Türk yapamaz, Türk beceremez' anlayışı yerle bir olduysa, gönül rahatlığıyla 'ABD silah vermezse kendimiz üretiriz' diyebiliyorsak, yardım alan değil yardım eden ülke olduysak... bundan büyük kazanç olur mu?
Türkiye Suriye ve Irak'taki terör koridorunu kırıp parçaladıysa.
Terör örgütlerine karşı amansız mücadelesini sürdürüp ağır kayıplar verdirdiyse, Kandil'i PKK'ya dar edip, FETÖ'cülerin inine girdiyse zafer BİZİMDİR!
Zaferimiz hayırlı uğurlu olsun!