Ayrılmak isteyip bir türlü ayrılamayan çiftler vardır. Kadın ya da erkekten hep şu kelimeyi duyarız: "Bu sefer bitti." Bu kelimenin meali aslında "Bitmedi deyin bana." Fakat o kadar alışmışızdır ki, arkadaş olarak bizde tınlamama dürtüsü son haddini almıştır. Çünkü daha önceki çabalar, sert tavırlarla karşılaşıp vazgeçmişsindir.
UZUN AYRILIK SÜRECİ
Birbirine deli gibi alışmış olan çifttir aslında bunlar. Ayrılık kararı almak o an için basittir, hatta ilk dakikaları özgürlük şarkıları bile söyletir ama geçen bir gün onun boşluğunu hissederek öyle bir tükürük yalama mesaisine girer ki, kendi bile anlamayaz. Hemen telefonda mesaj yollanır.
"Seni özledim." Takribinde öyle bir mesaja hazırlıklı olan karşı taraf hemen "Bende :)" ile ani refleksle cevap verir. İlk günler ertelenen sorunları unutarak güzel geçer. Ama tekrar başını deve kuşu gibi gömen sorunlar kafasını kaldırarak eski günleri karbon kağıdına koymuş gibi yaşatır. Ve beklenen ayrılık mesaisi tekrar canlanır. Ayrılık dönemi uzun da sürebilir. Hem erkek için, hem de kadın için nadas süreci başlamıştır artık.
Erkek, kısa süreli maceraperestvari bir şekilde irili ufaklı ilişkiler yaşarken; kadın bir süre yalnızlığın bünyeye iyi geleceğini düşünerek inzivaya çekilir.
Erkek kimi zaman dışarı çıkacak birini bulamazken; kadın böyle problemler yaşamaz.
Kadının dışarı çıkması için etrafındaki çakallar seferber olur. Kadın yalnızlık için kendine ne kadar süre biçtiyse onun yarısı tamamlanmadan karşısına biri çıkar. "Dertli gönüllere giren, işte benim Zeki Müren" diyerek kalp çalma işlemlerine girmeye yeltenir.
Nitekim bir kısmı başarılı olur da...
Böyle bir vukunun erkek için bulması ise az ihtimaller üzerine kurulu olup, "Yakışıklı erkek, çirkin kadın birlikteliği"ni beraberinde getirebilir. Ama bütün bunları ilaç yerine zehir gibi düşünen çiftler yine birbirlerini bulur.
NEDEN AYRILAMAZLAR?
İlki, kesinlikle alışkanlık. İkincisi, yeni bir ilişkiden korkup, 'tekrar aynı şeyleri başkalarıyla da yaşayacağıma idare edeyim' mantığı. Üçüncüsü, kadının öküz sorunlu adamları çözme çabasına aşk demesi.
Erkeğin zor kadına köle olma içgüdüsü.
Yani sorunlu ilişkiler zincirleme kendini tekrarlar.
KAHRAMAN ER
Erler sabah yoklamasında. Çavuş içlerinden birine soruyor:
- Söyle bakalım nerdensin?
- Maraş'lıyım komutanım...
Çavuş sinirleniyor ve askere okkalı bir tokat atıyor. Ardından tekrar soruyor:
- Bir daha söyle bakalım nerdensin?
- Maraş'lıyım komutanım...
Çavuş bu sefer iyice hiddetleniyor ve askere okkalı bir tokat daha atıyor.
Ardından tekrar soruyor:
- Ulan sana son defa soruyorum, nerelisin?
- Kahramanmaraş'lıyım komutanım...
- Hah şimdi oldu, diyor çavuş ve yanındakine soruyor:
- Oğlum sen nerelisin?
- Kahramansinop'luyum komutanım! .
MÜNASEBETSİZ
Münasebetsizin biri Kayserili'ye sormuş:
- Yahu, siz eşek etinden pastırma yapıyormuşsunuz öyle mi?
Kayserili cevabı yapıştırmış:
- Kayseri'ye gideceksen hiç merak etme, sana ilişmezler..
HEMEN
Temel çok para kazanmış. Ailece lüks bir lokantaya gitmişler. En pahalı şarabı seçip ısmarlamış.
Garson, "Hangi yıl tercih ederdiniz?" diye sormuş.
Temel: Pi mahzuru yoksa hemen isteyrum....
AlkışlıYorum
Yolu kısaltmak ve zamandan kazanmak için, trafiğin akmadığı bir zamanda bulvardan dönmek yerine aracı geri vitese takıp, gidiş yönünün tersine doğru hareket etmişken, tam da emelime ulaşacakken yurdum polisinin anonsu: "Honda Civic, 5 tane vitesin varken neden geri vites?"***
Babam telefonda arkadaşını oturmaya davet etti , telefonu kapattı başka bir arkadaşını davet etti. Bu şekilde birkaç konuşmadan sonra, bu davetleri anneme haber vermeden yaptığını annemin şu yorumuyla anladım:"Beni ne zaman davet etmeyi düşünüyor acaba?"
