135 kilo olduğu için askere alınmıyordu.
Bu delikanlı askere gidebilmek için 6 ayda 53 kilo verdi.
Birçok insanın hayalini süsleyen, "askere gitmemek" gerçeğine inat yaptı bunu.
Ayakta duramayacak kadar delikanlı olanların dünyasında, bu gencin duruşuna enayi masalı diyenler de çoktur.
Vatana borç denilen şey, dürüst insanlara böyle döner. "Ayna ayna, söyle bana, bu dünyada benden akıllı kim var?" diyenler, parasını öder, vatanla bütün hesabını keser.
Vatan borcu duygusu askıdadır.
Parası olanlara askerlik ikinci baskıda!
Erkeklik ölçülerinin değiştiği bir ülkede yaşıyoruz artık.
Erdem nedir?
Borç nedir?
Eğitimin bile parayla olduğu bir ülkede, diğer insanlardan farklı olmanın şartlarını belirleyen paraysa, hiçbirimizin bu vatana borcu kalmamıştır.
Ne büyük gururdur ki...
Hala eski zaman kalıntılarının içinde duran insanlar var bu ülkede.
Vatana borç ödemenin hiçbir getirisi olmayan bir düzende, bir insanın böyle bir yükümlülüğün altına girmesi, hem sağlıklı, hem onurlu bir davranıştır.
Gazeteler bu genç için "aslan parçası" diye yazdı.
Çünkü olağan bir davranış değil bu.
Onunki bağışıklık bozukluğu da değilse, askere gitmemek için her türlü deneyin içine girenlere de sorsunlar. "Borcunu kaç paraya ödersin?"
O yüzden askere gitmek için 53 kilo veren bu genci tanımlarken...
Yaptığı hareketin onurlu hayatın bir provası olduğunu hatırlatmak.
Ve onu el üstünde taşımak bir görevdir.
Vatan borcunun bile istismar edildiği bir ülkede
* * *
ESKİ BİR MASAL
Halkın tepkisine rağmen, milletvekillerine ayrıcalık sağlayan yasa tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçti.
Şimdi Meclis'te oylanıp yasallaşacak.
İşçinin, memurun tek kuruşu zammı için bin dereden su getiren sistem, kendi çıkarları için hayatın nimetlerini kana kana içiyor.
Halkın tepkisiymiş!
Halkın tepkisinin bu ülkede ne anlamı var ki artık.
Onlar da biliyor ki, bu ülkede halkın tepkisi "sinek vızıltısı!"
Halkın tepkisinden gocunmak eski bir masal artık!
* * *
İnsan hayatı uçan kuşun gölgesi gibi kaçar gider.
* * *
Milletvekillerine estetik ameliyat bile ömür boyu bedava. Çocuklarımıza eğitim bile paralı!
* * *
11 Mayıs 2013
Mutluluk takvimi
Kötü düşünceleri bir kağıda yaz, çöpe at. İçindeki çocuğun sesini dinle. Hazırda yara bandı bulundur. Yoga yap.* * *
Bir daha göremeyeceğiz
Denize bakarken ağlayan
O deli gözlerini
Bir daha dokunamayacağız
Cennetin kapısını açan
O çocuk ellerine
Şimdi başka bir sevdada
Kaderini baştan yazıyor
Harcadığımız yıllar için
Hala bize kızıyor
Kabul et yüreğim ayrıldık
Ağlama gözlerim
O gitti artık
Anılar sahibini
Ölene kadar bekler
Çoktan unutulduk kalbim
Bu kadersiz hikaye
Sadece bizim artık
Hakkı YALÇIN
