Artık depremden bile korkmuyorum.
Demokrasiden korktuğum kadar. (Melis. 17 yaşında)
Merak ediyorum. Babamın evde annemle konuştuklarını da dinliyorlar mı? (Esra. 13 yaşında)
Ölüm bütün kapıları işaretliyor.
Bizim evimize sıra ne zaman gelecek? (Ayşe. 16 yaşında)
Böyle bir ülkede, kendime mezar arıyorum artık.
İçimdeki boşluğu ancak orası doldurur. (Ercan. 15 yaşında.)
İtiraf ediyorum korkuyorum.
Her şeyden, herkesten.
Sadece sokak köpeklerinden korkmuyorum. (Berna. 15 yaşında)
"Ötekini" kendi gibi sevmedikçe...
Kimse birbirini sevmeyecek. (Cenk. 17 yaşında)
Evimizdeki papağan yanlış bir şey söylerse.
Bizi de tutuklarlar mı? (Bulut. 11 yaşında)
Ben büyüyünce milletvekili olacağım.
Kimse bana "dokunamayacak!" (Metin. 12 yaşında)
Fincancı katırlarını ürkütmeyenler, çocukları ürküterek nereye gidiyorlar? (Erdinç. 16 yaşında)
Dikkat ediyor musun Hakkı Baba.
Kuşlar bile ötmüyor artık.
Bu tehlikeli ve karanlık ülkede. (Mehtap. 14 yaşında)
Bizleri kötülüklerden korumayanlar, kendilerini ve yandaşlarını koruyorlar.
Böyle bir ülkede nasıl temiz kalabiliriz ki? (Hurşit. 17 yaşında)
Vasiyetimi yazdım.
Ben çocuk olarak ölüp, cennete gitmek istiyorum.
Büyüyüp cehenneme gitmek yerine. (Zuhal. 12 yaşında)