Kozmik kulak

Cemaatin 40 yıllık kara kutusu Latif Erdoğan, Gülen'in gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Erdoğan 'Fethullah Gülen tüm kozmik görüşmelerden önceden haberdar olur. O bir verirse bin alır' dedi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 09 Mart 2014 Güncelleme 09 Mart 2014, 01:15
Kozmik kulak

İÇİNDEKİLER

Fethullah Gülen'in 11 yaşındayken talebesi olan ve 40 yıl boyunca ona sırdaşlık yapan Latif Erdoğan, önceki akşam aHaber'de çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Deşifre programında Mehmet Ali Önel'in sorularını cevaplayan Erdoğan, Fethullah Gülen örgütünün gerçek yüzünü gözler önüne serdi, Türkiye üzerine oynanan kirli oyunun, 50 yıllık bir projenin adım adım hayata geçmesi sonucu sahnelendiğini ortaya koydu. İşte Erdoğan'ın sözlerinden satır başları:

Fethullah Gülen benim hocamdı. Kendisinde zihni değişim olmuştur. Yani bu sadece kurumları idare etmek için gerekli olan bir çaba değildir. Bunun ötesinde bir zihni değişim söz konusudur. Daha önceki argümanlar düşünüldüğü zaman artık yavaş yavaş o argümanlardan vazgeçildiğini görüyoruz.

Has daire içerisinde bile olsa, Genelkurmay'daki görüşmeler, Cumhurbaşkanlığı imzasına açılmadan önce benim önüme geliyor" diye binlerce kez toplum önünde kendisi söyledi.



HİMMET ALDATMACASI

Hocaefendi'nin çelişkileri çoktur. Mesela yıllar önce Bülent Ecevit hakkında deccal tabirini kulanırdı. Hatta "Gözleri şehla bakıyor. Çoluk çocuğunun olmaması buna delil" derdi. Fakat sonra şefaatiyle kurtaracak hale getirdi. Bu çelişkiler var Hocaefendi'de.

Bu himmet toplantılarında hiçbir zaman paralel yapı denen oluşuma bir himmet verilmedi, istenmedi de... Neye istendi... "Şöyle bir nesil yetiştiriyoruz. Böyle bir insan yetiştiriyoruz. İnsanlar zekatlarını sadakalarını talebelere burs olarak veriyor" denildi.

Hocaefendi'ye her işi sorarak hareket etmek yanlıştır. Sürekli ona müracaat eder durursanız, o da kendini o mevkide görür. Edilmemesi lazım. Baştan yanlış. Yani şimdi bir yere ihale vermek Gülen'in vazifesi mi veya bir savcıya emir vermek onun vazifesi mi? Bu vazifeyi ondan talep etmek ayrı bir yanlış. Hakim, savcı neye karar verecek diye Hocaefendi'ye soruyor. Yani bu yapılacak iş mi?

Artık demek ki Cenab-ı Hak senin böyle işler yapmanı istemiyor. Sen bir mürşit olarak, irşad adamı olarak geri dön, geri adım at, talebe okut, yetiştir. İman hizmeti yap, devlet işlerine karışmaya senin bir gerekçen de yok yani. O insanları irşad ettin diye ömür boyu o insanları kullanmak zorunda değilsin ki...



GÜLEN ÖZÜR DİLEMELİ

Devlet içerisinde başka bir devlet olması kabul edilemez. 7 Şubat MİT operasyonu ihanettir. Eğer Gülen yaptıysa, özür dilemesi gerekir.

Gülen, Alparslan Türkeş tarafından kendisini öldürmek için gönderilen bir kişinin geldiğini söylemişti. 'Ben sizi çok seviyorum, ben sizi öldüremem' dediğini bana anlattı. Türkeş öldü, baktım Hocaefendi gitti cenazesinde en ön safta yer aldı.

Tayyip Erdoğan kadar ülkemize faydalı olan bir lider gelmemiştir. Hocaefendi ise bir verdiği yerden bin alır.



MUZİP GÜLEN

Fethullah
Gülen'in cemaatinde uzun yıllar önemli bir konumda bulunan Latif Erdoğan, Fethullah Gülen'in bir keresinde İsmet İnönü'nün elini öptüğünü de anlattı. Erdoğan "Hocaefendi'ye, gençlik yıllarında İsmet İnönü'nün elini neden öptüğünü sordum. 'Yadırgadım' dedim. O da 'Muziplik olsun diye' dedi. Şimdi 7'sinde 70'inde denir ya. Şimdi de muziplik olsun diye CHP'yi tutuyorsa bilmiyorum. Olabilir de yani. Fakat ciğerleri sızlatan bir tablo bu..." diye konuştu.

NEDEN AYRILDI?

Latif Erdoğan, katıldığı programda Gülen'le nasıl tanıştığını ve niye ayrıldığını şu sözlerle anlattı: Hocaefendi'yi tanımam 1967 yılında Kestanepazarı İlahiyat ve Talebe Yetiştirme Derneği'ne girmemle oldu. Orada kendisi hem hocamız hem müdürümüzdü. Orada Risale-i Nur okumaya başladık. Hocaefendi'nin başlangıç çizgisi, irşad ve tebliğ olduğu için biz de o hususta bir hizmette bulunduk. Hocaefendi'yi cemaat lideri konumunda bir mevkide görmüyorum. Dava Risale-i Nur davası olmasıyla, bu dava bizim için önemliydi, biz bu sebeple Hocaefendi'nin samimiyetine bağlıydık. Ama Gülen, Risale-i Nur'un kutsiyetini kullandı. Bu sayede geniş kitlelere hakim oldu. Bugün gelinen bir noktada Bediüzzaman ve Risale-i Nur devre dışı bırakılıyor. Benim ayrılışım fikri bir ayrılıştır.



ÖZDEMİR'E BİLE KASET KOMPLOSU

Cemaatin içinde hedef haline gelen tek ismin kendisi olmadığını belirten Latif Erdoğan, "Gülen'in kendisine kardeş olarak seçtiği Kemalettin Özdemir'e bile kaset komplosu kurdular" diye konuştu.

BENİ 15 YIL DİNLEDİLER

15 yıl önce Gülen bana "Seni 15 senedir dinletiyorum. Hakkını helal et, cemaatte önde bir insansın, sözlerin hepimizi bağlar. Denetim amacıyla dinletiyorum" dedi. Ben de güldüm.



ABD VİZEMİ HAVADAYKEN İPTAL ETTİLER

Latif Erdoğan'ın anlattığı bir olay, Gülen grubunun nasıl çalıştığı ve uluslararası operasyonları hakkında ipuçları veriyor: "ABD'ye gidip yüz yüze görüşmeye karar verdim. Türkiye'ye getirmek için bütün nazımı kullanacaktım. O zaman 10 yıllık ABD vizem vardı. Uçağa bindim, benimle birlikte üç-beş de gazeteci vardı. Havaalanına indiğimizde iki polis beni durdurdu. Sorgulamaya aldılar. 'ABD'ye 10 kere gidip geldim, vizem var, neden kaçak geleyim. Vizem iptal olsa ben niye geleyim' dedim. Meğer ben uçaktayken vizem iptal edilmiş. Ertesi güne kadar süren sorgunun ardından beni hücreye attılar. Ellerim kelepçeli Türkiye'ye geri döndüm. Oraya gelmemi kendisi istemişti. O günden beri 8 sene geçti, bir kez bile telefon edip 'Ne oldu gardaşım' demedi. Gülen'i oraya gönderen güç ile engellemeye teşebbüs eden güç aynı kaynaktan besleniyor. 5 defa beni çağıran insan, geçmiş olsun demez mi?"

GEZİ SONRASI ZİKZAK

Cemaatin karakutusu olarak tanınan Latif Erdoğan yaptığı açıklamalarda Gezi olaylarına değindi. Cemaat ile Gezi olayları arasında bağlantı kuran Erdoğan, "Gezi olaylarına kadar hep sessiz kaldım. Gezi olaylarından sonra cemaatin zikzaklarını gördüm" diye konuştu.