Eliz Sakuçoğlu

ELİZ SAKUÇOĞLU

Tarihi 10 Eylül 2016

Burning Man - Koşulsuz Sevginin gücü ve titreşimi (Bölüm 1)

Gerçek olarak bildiğimiz her şeyin boyut değiştirdiği bir dünyayı keşfetme şansınız olsaydı gider miydiniz?
Yüksek dozda sevgi akımını, kabullenişi, ifade özgürlüğünü, iyiliği ve şefkati içinize çekecek kadar açık olur muydunuz?
'Burning Man' biletinizi aldığınız an ya da gitmek istediğinize karar verdiğiniz saniyede büyüsü başlamış oluyor. Peter Pan'ın var olmayan ülkeye yolculuğu gibi veya 'Alice Harikalar Diyarında' tadında bir deneyimin kapısı aralanmış oluyor.



Oraya gitmeyi hayal ettiğim ilk günden beri büyüsünü içimde hissediyordum. Bugünkü köşe yazımda size deneyimlediğim frekans teorisinden, titreşimden, bilinç gücünden, sevgiden ve asıl insan olmaktan bahsedeceğim. Burning Man'in her şeyi çok iyi değil tabii ki ve elbet tasvip etmediğim konular var; ancak bu dünyada ne mükemmel ki? Bu yüzden ben iyi olan şeylerden bahsetmek istiyorum!
Öncelikle Burning Man'e giden 3 tür grup insan var bana göre. İlk grup; dünyadan habersiz geliyor ve olup bitenleri algılayamıyor ama gördüklerinden etkileniyor.
İkinci grup da yine bir şey bilmeden geliyor ama aslında 'bir şeylerin' olup bittiğinin farkında oluyor ve kendince 'playa büyüsünü' (cazibenin kanunu), derin ruhsal yolculuğunu veya iyileştirme prosedürünü deneyimliyor...
Gelelim üçüncü gruba... Bu grubun algıları tamamen açık, her şeyin tam olarak farkındalar ve kendilerine göre bir anlayış, tecrübe ve fikre sahipler.
Nikola Tesla demiş ki; "Eğer evrenin gizemini anlamak istiyorsanız; enerji, frekans ve titreşim yasalarıyla düşünün!" Ya da tarihin bir diğer dahisi Einstein'ın dediği gibi; "Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir. Sahip olmayı istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda artık yapacak bir şey yoktur.


Festivalin sonunda yakılan 'Burning Man' ve Embrace figürünün, tapınağın, sanat eserlerinin olduğu ve partilerin yapıldığı yere 'Playa' deniliyor.

O gerçeklik size ait olur. Bundan başka bir yol yoktur. Bu felsefe değildir. Bu fiziktir." Playa'da dolaştığınızda çok bariz belli bir enerji sarıyor etrafınızı, içinizden bir titreşim girip çıkıyor gibi hissediyorsunuz.
Bu meydana gelen titreşim, yüksek frekansta sevgi akımı. 70 bin kişinin pozitif enerji ve sevgi yaydığını hayal edin. Burada huzur, barış, anlayış ve mutluluk içinde kendi gerçeğimizi ve özümüzü bulalım diye tüm sınırlar, sınıflandırmalar, yargılar yok oluyor. Burning Man'de bunların hiçbirine yer yok; çünkü algınız en üst mertebeye ulaşıyor ve EGO kaynaklı tüm sıkıntıları yok ediyor. Koşulsuz sevgiye tanıklık ediyor ve deneyimliyorsunuz. İnsan bedeni saf enerjiden oluşmakta ve sürekli evrene titreşim göndermekte. Şüphesiz ki kalbimiz, vücudumuzun en yüksek ölçülebilir enerji kaynağı. ABD'li Kalp Matematiği Enstitüsü inanılmaz bir araştırma yapmış ve kalbimizin gücünü ölçmüş.
Kalp, beyinden 100 kat daha güçlü elektriksel alan ve 5 bin kat daha güçlü manyetik alan üretmekte... O kadar güçlü olan bu manyetik alanın değerinin, 22 bin mil uzaktaki uydudan bile rahatlıkla ölçülebildiği ifade edilmektedir. Yeryüzünün manyetik alanları ve dalgalanmalar uydulardan düzenli olarak ölçülmektedir. Dünyanın manyetik alanındaki dalgalanmalardan (örn. kuzey kutbundaki ışın dalgalarının elektronik cihazlar üzerindeki etkisi gibi) insanların etkilendiği bilinmesine rağmen kalpten yayılan manyetik alanın, dünya manyetik alanına olan etkisi pek bilinmemektedir. İnsanların kalp ve beyin ilişkisinin uyumla çalışmasını sağlamaya yönelik araştırmalar ve kalpten evrene yayılan dalgalarla ilgili çeşitli çalışmalar yapan bu enstitünün saptadığı bulgu, büyük önem taşır.



Bu enstitü, yeryüzü manyetik alanı ve insan kalbi ile beyin manyetik dalgaları arasındaki ilişkiyi gözlemleyen bir proje üzerinde de çalışmaktadır. Bu çalışmalarda, manyetik alan derecesi 0.10 hertz değerinde olduğunda kalp ve beyin dalgaları arasındaki ilişkinin uyumlu olduğu görülmüştür. Bu dalga boyunun ise ancak şefkat, sevgi, çözümleme, şükran ve affetme gibi duygular hissedildiğinde gerçekleştiği görülmektedir.
Bu duyguların doluluğunda, stres hormonlarının seviyesi düşer ve yeryüzü manyetik alanıyla da uyum içerisinde olur.
Özetle yani kalbimiz çok büyük, hissedilebilen, ölçülebilen ve uyumlu bir enerji yaymakta. Bunu daha iyi anlayabilmek için 'rezonans kanunu'na da bakabiliriz. Bu kanun, çok derin ve karışıktır.
Bu yüzden kısaca en basit birkaç noktasından ele alalım.
Öncelikle frekanslar birbiri ile etkileşim halinde olup bu etkileşim sayesinde birbirlerine uyum sağlarlar.
Bu uyum sayesinde çok daha yüksek bir genlik oluşur ve ne kadar çok frekans (insan) aynı dalgada titreşirse bu sinyal o kadar büyür.
Son olarak ve en önemlisi; düşük frekanslar böylelikle en üst frekansa yükselmiş olurlar.



Hoşgeldiniz 4. boyuta, hoşgeldiniz var olmayan ülkeye! Hoşgeldiniz sevginin muazzam frekansına ve teoride bilincimizin, insanlığımızın evrim geçirip 3.'den 4. zamana yükselişine... Eğer yeterince insan, sevgi ve merhamet enerjisini etrafına yayarsa o zaman dünya otomatikman huzurlu bir yere dönüşecek.
Bu konsepti anlamak belki çoğunuza çok derin ve güç gelecek hatta anlamakta zorlanacaksınız. Zaten sözle ifade etmek de çok zor; kendiniz görüp, hissedip deneyimlemeniz gerekiyor. Sizi bu bilgilendirme yazımla yarınki Burning Man'e özel köşe yazıma, deneyimlerimi anlatacağım dünyama davet ediyorum, algıları açık olan bir taraftan okuyacaksınız her şeyi bu sefer...