'Günler geçtikçe etrafındaki kalabalıklar arttı. Binler on binler oldu , on binler yüzbinler sonra durdurulamayan milyonlara ulaştı'
KIRMIZI ALAN OLUŞTURDU!
Bugüne kadar çalıştırdığı kulüplerden edindiği tecrübelerle, çalışma alanında kesinlikle başkan veya yönetici istemiyordu. "A Takım tarafının tek patronu benim" demişti. Kuralları belirlemiş, 'kırmızı alanı' oluşturmuştu. Kendisiyle konuşmak istenirse başkanlık makamına geleceğini söylemişti. Ne idman sahasında ne takım otobüsünde ne de A Takım tarafında yöneticilerden kimse yoktu. Bu durum futbolcular için otoritenin kimin olduğuna dair önemli bir göstergeydi. "Transferlerden ben sorumluyum" dedi. Kadro dışı kararları da verdi süreç içerisinde. Yönetimden bazı isimlerden itirazlar gelse de sonuna kadar arkasında durdu, doğrularından asla taviz vermedi… Bu sezon özelinde Trabzonspor'un gerek kamp döneminde hazır olan transferleri, gerekse ortaya koyduğu oyun takdir edilirken, 3 İstanbul takımının bazen başkanı bazen yöneticileri, TFF ve hakemleri hedeflerine koyarak başarısızlıklarını örtme gayretindeydi. Aslında Trabzonspor'un kollandığı saçmalığıyla ömürlerini uzatma derdindeydiler. Ama o camialarda da insaflı meslektaşlarımız vardı. Trabzonspor'un geçtiğimiz sezondan bu yana bir yapılanma içerisine girdiğini, diğerlerinin uyuduğu gerçeğini yüzlerine vuruyordu. Evet Trabzonspor Başkanı ve Yönetimi 'futbol aklını' takımın başına getirmiş, onunla müthiş bir senkronizasyon sağlamıştı.
'Trabzonspor'un kollandığı saçmalığıyla ömürlerini uzatma derdindeydiler. Ama o camialarda da insaflı meslektaşlarımız vardı'
TFF VE HAKEMLER BAHANESİ
Diğerlerinde ise senkronizasyon daha baştan bozulmuştu ki TFF ve hakemler diye dert yananlar hoca değişikliklerine gitti. Beşiktaş Sergen Yalçın'ı gönderdi, Önder Karavelli geldi. Sonra Karavelli ile yollar ayrıldı. Valerien İsmael ile anlaşıldı. Fenerbahçe'de Pereira gitti, İsmail Kartal koltuğa oturdu. Galatasaray'da Fatih Terim bıraktı yerine Torrent geldi. Bu tam bir paradoksun karşılığı asla yanıt bulamayacaktı: "Suç, TFF ve hakemlerde ise neden teknik adamlarınızla yolları ayırdınız!" Avcı, yalnız bir adam olarak geldi ama etrafını şimdi milyonlar çevirdi. Süper Lig'in bütün ayarlarıyla oynayan, en güçlü rakiplerine 10, 20, 30 puana varan farklar atan, onlara bu sezon hiç yenilmeyen, oyunu tutan hep oydu! Ve hiç vazgeçmedi. Israr etti. Sonuçta "İnadıyla Şampiyon" oldu…
ULAŞ ÖZDEMİR'İN KALEMİNDEN ŞAMPİYONLUĞUN HİKAYESİ 5
YARIN: NİSAN SENDROMU