'Abdülkadir'in zirveye çıktı karşılaşma Beşiktaş maçıydı. Hem bir gol atmış hem de takımına önemli katkılar sağlamıştı!'
ANTALYA MAÇINDAN SONRA MÜTHİŞ REAKSİYON
Trabzonspor, ligde ilk mağlubiyetini Antalyaspor'a karşı alıyordu. Antalya'nın güçlü oyununa hiçbir şekilde karşılık veremedi... Zeminin kötülüğü elbette oyunu etkiledi. Trabzonspor pas oyunu oynayan bir takımdı ve bu tip sahalarda maalesef zorlanıyordu. Hocanın oyuna müdahalelerini de kimse beğenmedi. Abdullah Avcı'nın böylesine formsuz olduğu bir maçı kimse hatırlamıyordu ancak unuttukları bir şey vardı. Yardımcısı Orhan Ak, saha kenarında değildi. Ağır bir gribal enfeksiyon geçirmişti ve tedavi görüyordu. Orhan Ak faktöründen şuraya geleceğiz! Birinci adam her zaman liderdir... Ama birinci adamları da ikinci adamlar taşır! Bu maçla ilgili özeleştirilerini de yaptı Avcı! İçerde Hatay maçına odaklanıldı. O kötü oyun devam mı edecekti? Abdullah Avcı bir kez daha endişelenenleri umuda taşıyacak, umut besleyenleri de hayal kırıklığına uğratacaktı! Hatay'a karşı Trabzonspor öyle bir reaksiyon verecekti ki sezonun en güçlü oyunlarından birini sahneleyecekti. Fırtına, Hatay'ı sahasına hapsederek aldığını galibiyetle liderliğini sürdürecekti.
'Abdullah Avcı bir kez daha endişelenenleri umuda taşıyacak, umut besleyenleri de hayal kırıklığına uğratacaktı!'
VİSCA, VİSCA, VİSCA!
O'nun gelişiyle Trabzonspor'da oyuncu çeşitliliği de artmıştı. Waka artık rahattı... Ömür artık merkezdeydi. Visca, karlı ve soğuk bir deplasman maçında Sivas'ta sahadaydı. (Hamsik bu maçta sakatlanıyor, 2,5 ay sonra sahalara dönüyordu) İstanbul'daki Galatasaray karşılaşmasının yıldızı oldu. Son dakika attığı golle takımını galibiyete taşıdı. Kasımpaşa maçındaki golüyle 3 puanı haneye yazdırdı. Ve sezonun en önemli müsabakasında sahneye çıkacaktı. İçeride Konya maçı, 41 bin taraftar. Umut tacirlerinin gözü bu maçta! Trabzonspor 60 puan ile lider, Konya 48 puan ile ikinci. Sahne yine Visca'nındı. Attığı iki golle, şampiyonluğa göz kırpmıştı. Hatay'da olduğu Trabzonspor'un Konyaspor'a karşı ortaya koyduğu oyun o kadar güçlü ve dinamikti ki, rakibinin reaksiyon göstermesine izin dahi vermedi. Sonraki hafta Alanya deplasmanında da Trabzonspor benzer bir oyunla yine sahnedeydi. Alanya ilk 45 dakikada kalesinde 4 gol görecekti. Trabzonspor'un, çok zor geçmesi beklenen Konya ve Alanya maçlarından aldığı galibiyetlerle birlikte taraflı tarafsız herkes "Şampi..." demeye başlamıştı. Bütün bunlar Trabzonspor'un hem sezon başı hem de devre arasındaki 'transfer mühendisliğinin' sonucuydu! (Tabi ki birkaç isim hariç)
SAKATLIKLARA RAĞMEN YOLA DEVAM!
Trabzonspor'da sezon başı kadroya dahil edilen Koita müzmin sakattı. Trondsen bir maç vardı, üç maç yoktu! Taraftar bu duruma alışmıştı. Ama Trabzonspor, sezon içerisinde çok önemli oyuncularını kaybetti. Bunlardan biri Gervinho'ydu. Diğeri Edgar'dı. Bu iki oyuncu sezonu kapattı. Cornelius, Hamsik, Nwakaeme, Abdülkadir Ömür, Djaniny ve Peres sahalardan uzak kaldı. Ancak bu anları da iyi yönetti Trabzonspor ve kazanmayı bildi. Düşünün böylesine önemli oyunculardan bazı maçlarda yoksun kalıyorsunuz fakat maç kaybetmiyor aksine kazanıyor ve liderlik yolculuğuna devam ediyorsunuz! Bu aslında şu demekti... "Biz bir sistem takımıyız ve eksik de olsak her giren oyuncu bu oyuna maksimum fayda sağlıyor." İlerleyen dönemlerde Hugo ve Peres de sezonu kapatanlar arasına eklendi. Ancak Hugo mucizevi bir şekilde döndü. Trabzonspor uzun yıllar sonra stoper tandemini Hugo ve Edgar ile çok güzel oluşturmuştu. Birbirini tamamlayan iki oyuncunun yokluğu Trabzonspor'a sıkıntı yaratsa da Ahmet Can gibi altyapıdan yetişmiş bir stoperi de kazanmış oldu. Edgar ile sözleşme fesih edilse de muhtemelen sezon bitiminde yeniden masaya oturulacak.