Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu yazdı: Çağımızın en yaygın günahı: Gıybet

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu 11 ayın sultanı Ramazan'da Takvim okuyucularıyla bir araya geliyor. Hatipoğlu, bugünkü köşesinde "Çağımızın en yaygın günahı: Gıybet" başlıklı yazısıyla okurlarımızdan gelen soruları yanıtladı. İşte Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun 11 ayın sultanı Ramazan ile ilgili 16 Nisan 2021 tarihli yazısı...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 16 Nisan 2021 Güncelleme 16 Nisan 2021, 06:59
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu yazdı: Çağımızın en yaygın günahı: Gıybet

İÇİNDEKİLER

Aslında Kur'an-ı Kerim, anlamak isteyenler için çok çarpıcı bir ifadeyle uyarıda bulunuyor: "Bilmediğiniz şeyin ardına düşmeyin. Çünkü göz, kulak ve kalp hepsi sorumludur" (İsra 36).

Göz günahı gözlüyor, özlüyor ve pişkin pişkin izliyor. Kendisine ateşin dokunacağı göz, bu türden gözdür. Kulak da sorumlu. Haramı, mahremi, kendisini ilgilendirmeyen her şeyi dinleyen bir kulak, yaradılışının dışına çıkmış kulaktır. Öyle ya; kulak Kur'an, zikir, hayır ve iyilik sözlerini dinlemek için yaratılmışken haddini aşabiliyor.

Kalp de şaşkın. Rabbine dönecekken kıblesini, gayesini şaşırıyor. Bu ayette kınanan her organ; mahreme dokunma yönüyle de ele alınmış. Hz. Peygamber (SAV) perdeyi aralıyor:

"Kişiye yalan olarak her duyduğunu anlatması yeter." Aslında yalanın tam ortasındayız. Kur'an, gıybet ve tecessüsün dünyevi cezasını "Ölü insan eti yemek" kadar tiksindirici bir forma büründürmüştür (Hucurat 12).

Hemen akabinde de sormuş "Tiksindiniz mi?" diye. Ve hemen öncesinde bam teline dokunmuş: "Tecessüs etmeyin", yani gizli ve mahremi kazımayın. Bağdatlı Cüneyd, camide bir genç görür. Bu genç dileniyordur. Halbuki parası da vardır. "Bu genç yaşta dilencilik yapmaya utanmaz mı?" diye düşünür.

Gece rüyada bu delikanlının vücudunun pişirilip kendisine sunulduğunu görür. Cüneyd şiddetle reddeder. "Ben insan eti yemem" der. Kendisine denir ki: "Ama sen daha kötüsünü yedin." Cüneyd ter içinde uyanır.

Abdest alır ve mescide gidip genci bulur. Helallik alır. Gencin ifadesi ilginçtir: "Dün gece etimi yemeden keşke seninle tanışsaydım." Tabii buradan, genç yaşta dilenmeye cevaz verildiği anlaşılmamalıdır.

Ama herkesin hali ve mahremi kendine aittir. Bizler başkasının değil, kendimizin haliyle ibret olmalıyız. Hz. Peygamber (SAV) miraçta; tırnaklarıyla yüzünü parçalayanlar görür. Cebrail, "Bunlar senin ümmetinden gıybet edenlerdir" der. Denilir ki, gıybetin dünyevi üç önemli karşılığı vardır: Kişinin duası kabul olmaz. Yaptığı hayır kabul olmaz. Günahları birikir.

SORU - CEVAP
1- İnternette insanlara hakaret edildiği, iftira atıldığı oluyor. Bunun sorumluluğu nedir?
Bu işi yapanlar Allah katında "kebair-büyük günah" işlemiş olurlar. Elbette söz ve kalem sorgulanır. Namus, izzet, şeref ve haysiyete saldıranlar iftiracı ve yalancı sayılırlar. Bu tür işlere tevessül etmek, Müslümana yakışmaz. Tövbe etmeleri ve kul hakkından dolayı helallik almaları gerekir.

2- Kazaya kalan ramazan orucu nasıl tutulmalıdır?
Tutulamayan ve başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kur'an-ı Kerim'de, "İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar" (Bakara 2/184) buyurulmaktadır. Kaza oruçlarının aralıksız tutulması hakkında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, yasak olan günler dışında, ardı ardına veya ayrı olarak tutulabilir.

3- Eve girerken, ev boş olsa da selam vermek gerekiyormuş, doğru mu?
İşittiğiniz husus doğrudur. Çünkü ev boş bile olsa melekler orada bulunurlar. Eve girerken onları da kastederek "Allah'ın selamını" vermek sünnettir.

BİR HADİS
"Bir Müslüman, bir ağaç diker veya bir ekin eker de ondan bir insan, bir kuş ve hayvan yerse, bu yenenler kendisi için sadaka olur." (Buhârî, Müzarea: 1; Müslim, Müsakat: 2)

BİR AYET
"Şüphesiz Rabb'in, dilediğine rızkı bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Çünkü O, gerçekten kullarından haberdardır ve onları görmektedir." (İsra, 30)

BİR ESMA
El-Cebbar: Azamet ve kudret sahibi, her şeye gücü yeten, hükümlerine karşı gelinemeyen.

BİR DUA: ABDULLAH VERRAK'IN DUASI
Allah'ım
tövbe edip tekrar işlediğim her bir günahtan dolayı affetmeni istiyorum. Söz verip yerine getirmediğim şeylerden dolayı beni affetmeni istiyorum. Senin hoşnutluğunu niyet ederek başlayıp sonradan içine başka duygular karışan işlerimden dolayı da bağışlamanı istiyorum. Bana ihsan ettiğin, ama benim onları sana karşı günah işleyerek kötüye kullandığım bütün nimetlerin için de senden beni bağışlamanı niyaz ediyorum. Ey gizli ve açıkta, gündüzün aydınlığında ve gecenin karanlığında, topluluk içinde ve gizlice işlediğim her günahı bilen Rabbim! Beni affetmeni istiyorum. Ey hilm sahibi Allah'ım, ey kullarına muamelesi yumuşak olan Rabbim, dualarımı kabul eyle.