Tarihi 22 Aralık 2023

Muhalefete Kalsa Ara Dönem

Muhalefetin iki büyük partisi CHP ve İYİ Parti'den çatırdama sesleri geliyor. Kılıçdaroğlu'nun seçim hezimeti sonrasında değişim sloganı ile yola çıkan Ekrem İmamoğlu destekli parti içi muhalefet, Kılıçdaroğlu'nun yıllar süren ve yenilgilerle dolu saltanatını nihayet sona erdirebildi. Kılıçdaroğlu CHP genel başkanlığını kaybetti ama bu sonuç kongre yarışını kazanan Ekrem İmamoğlu ve emanetçisi Özgür Özel dahil herkes için sürpriz oldu. Kongrede Kılıçdaroğlu'nu alt edebileceğini bilseydi İmamoğlu kendisi aday olurdu. Perde arkasında durup öne Özel'i sürmesi bile tek başına aslında kongreyi kazanmaktan pek de umutlu olmadıklarını gösteriyor. Şuanki durumda ise CHP'ye iki başlı bir yapı hakim. Özgür Özel seçimi kazandı ama parti İmamoğlu'na teslim. Yerel seçim adayları belirlenirken bu durum daha belirginleşti. İmamoğlu hem CHP'nin hem de İYİ Parti'nin adaylarını belirlemeye çalışıyor. İstanbul'daki ilçe belediye adaylıklarını Özel'e ve genel merkeze sormadan taksim etti bile. Dahası İzmir'e İBB'den kendi bürokratını aday yapmaya çalışıyor.

İmamoğlu'nun büyük hırsları var. CHP ile yetinmeyip İYİ Parti'yi de dizayn ediyor. İstanbul'da İYİ Partili belediye meclis üyelerine makam dağıtarak genel merkezlerine karşı bayrak açmalarını sağladı. Zaten hemen her gün bir milletvekili istifası ile karşı karşıya kalan Akşener çaresizce bunu bir savaş ilanı olarak değerlendirdiğini söyledi. Dahası Mansur Yavaş da topa girdi. Görünüşte Akşener'e karşı açıklamalar yapıyor. Ancak siyasetin titiz gözlemcileri Yavaş'ın asıl hedefinin İmamoğlu'nun elini Ankara'ya da uzatmasına mani olmak olduğu konusunda hemfikirler. Yavaş Akşener'e karşı korkak değilim açıklamaları yapıp, kendisini destekleyen İYİ Partili milletvekillerini istifa ettirirken bir yandan da sık sık %60 desteği olduğunu yineliyor. Rakam şüphesiz önemli değil hatta gerçek de değil. Önemli olan İmamoğlu'na verdiği mesaj; bana dokunursan Ankara'yı kaybedersin!

Bu manzara aslında tam bir ara dönem manzarası. 28 Şubat'ı daha geride Güneş Motel'i hatırlatan bir siyasi ahlaksızlık ve usulsüzlük örneği. Partiler dış müdahale ile içeriden çatırdıyor. Aylar önce kongre ile seçilmiş genel başkanlar partilerinin ilçe belediye başkan adayını belirleme iktidarından yoksun kalıyor. Milletvekilleri bir başka partinin henüz resmileşmemiş adayını desteklemek için daha altı ay önce listelerinden seçildikleri partiden istifa ediyorlar. Belediye meclis üyeleri genel başkanlarının ittifak yok açıklaması yaptığı günün akşamı rakip partinin belediye başkanına bağlılık sunuyorlar.

Tam bir ara dönem manzarası… Sanki memleket karışmış, sivil siyaset işlevsiz hale gelmiş, askerler ya da bürokrasinin başka unsurları muhtıra ile tehdit ile siyaseti seçmen iradesinin hilafına yeniden dizayn ediyor gibi. Sanki bir yerlerden Cindoruk fırlayacak, yeni bir parti kuracak, milletvekili transfer edecek ve sonra hükümeti düşürüp ara dönem hükümeti kuracak gibi. Tıpkı 28 Şubat atmosferi… Bu ara dönem manzarasının gerçek olmasını önleyen şey ise AK Parti'nin kurumsal varlığı. AK Parti tutturduğu siyaset yapma tarzı ile muhalefetin ortaya koyduğu gayrimeşru ve gayri siyasi hattın panzehirini teşkil ediyor. İktidar cenahında da çok değil az bir sallantı, tökezleme, istikrarsızlık olsa ara dönem imajı hepten siyasete hakim olurdu. İkincisi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'nin eseri sayılan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi. Türkiye'de siyasetin yapısal zemini artık ara dönem uygulamalarına müsait değil. Muhalefete kalsa halimiz meydanda, neyse ki AK Parti var!