Tarihi 18 Aralık 2023

Siyasi ahlak muhalefete lazım

SAADET Partisi ve Gelecek Partisi seçimlerden sonra bir hülleye imza attılar.
Malum Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık koltuğunu kaybetmesine neden olan bir seçim işbirliği vardı.
Bu işbirliği Saadet ve Gelecek'e CHP'den 10'ar milletvekili koparma şansı verdi. Seçimden sonra da 10 milletvekilli iki parti ortak bir grup kurdu. CHP listelerinden seçilen Gelecek'li 10 milletvekili partisinden istifa ederek Saadet'e katıldı. böylece Saadet'in meclisteki sandalye sayısı 20'ye yükseldi ve grup kurma hakkı kazandı.
Meclis grubunun bazı avantajları var. Bunun başında da komisyonlara üye vermek yer alıyor. İki parti komisyon üyeliklerini aralarında bölüşecekler.
Ayrıca işin içine bir de maddi yardım giriyor. Herhalde komisyon üyeliklerini aralarında bölüştükleri gibi devletten gelecek olan yardımı da bölüşeceklerdir.
Bunun için de resmi olarak Saadet'e verilen paranın bir kısmını Gelecek'e aktarmak için kağıt üzerinde çeşitli yolsuzluklar yapacaklardır herhalde. Sahte fatura, hayali ihracat, usulsüz teşvik kullanımı gibi sahtekarlıkları duymuştuk. Şimdi de usülsüz seçim yardımı alma metotları keşfedilecek demektir. Hülle ile kurulan Saadet grubu dağılmak üzereydi. Saadet'li bir milletvekili hayatını kaybedince milletvekili sayısı 19'a düştü. Ancak imdada CHP yetişti. Bir CHP'li milletvekili hülle ile Saadet'e geçti ve Saadet-Gelecek usülsüz grubu tekrar 20 milletvekiline ulaştı.
Anlaşılan muhalefet siyasi geçmişten hiç ders almıyor. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Meral Akşener'i dinleseler yeterli olacak. Meral Hanım da partisini ilk kurduğunda CHP'den hülle ile milletvekili transfer etti. Hülleci vekiller sayesinde mecliste grup kurdu ve seçimlere katılmayı garantiledi. O zamanlar Meral Hanım çok mutluydu ama daha sonra defalarca yaptığı en büyük yanlışın hülleci milletvekillerini kabul etmek olduğunu itiraf etti. CHP'ye bitmeyen bir diyet borcu oldu.
Şimdi aynı yola Saadet- Gelecek saptı. Milletin seçimde vermediği grup kurma hakkını seçimden 2 hafta sonra sahtekarlık ile elde ettiler. Bu zaten başlı başına yanlıştı. Bir de yetmezmiş gibi hayatını kaybeden milletvekilinden boşalan sandalyeyi CHP'den gelen hülle ile doldurdular. Bu tür ayak oyunlarının kazandırdığı bir tane örnek yok siyasi tarihimizde. Ne oldu yani, meclis grubuna sahip olunca halkın teveccühünü mü kazandılar? Haftada bir grup toplantısı yapınca iktidar alternatifi mi oldular?
Seçmen Saadet ve Gelecek'li siyasetçilerin dediğine daha bir kulak kesilir mi oldu?
Medya görünürlükleri mi arttı? Hayır, hiçbiri! Sadece bir grup sahibi olmuş oldular.
Karşılığında siyasi ahlak, onur ve ilkeleri zedelediler.
Halbuki siyasi ahlak ve ilkeler en çok muhalefete yani zayıf olana lazım. Kaideler, teamüller, ilkeler güçlü olanın başına buyruk hareket etmesini engeller, zayıfın hukukunu korur. Düşünün;
AK Parti'nin toplam 264 milletvekili var. Sağlam bir hesapla bu milletvekillerini komisyonlara üye verecek, başkanlık divanında temsil edilecek, başkanvekili seçtirecek, RTÜK gibi meclis sandalyesi ile orantılı üye verilen kurumlarda en fazla koltuk sayısı alacak kadar gruba bölse; 20'lı, 30'lı, 40'lı milletvekili olan bir sürü kağıt üzeri partisi kursa ve böylece temsilini arttırsa ve muhalefetin alanını daraltsa buna kim itiraz edecek? Ya da Cumhur İttifakı meclis çoğunluğunu kullanarak muhalefetin mecliste temsil hakkını kısıtlayan yasalar çıkarsa muhalefet hangi argümanla karşı çıkacak?
Demokrasi sandıktan ibaret değildir, ilkeleri, ahlakı, teamülleri olan bir rejimdir mi diyecek? Hani şu ayaklar altına aldıkları, hülle ile, vekil transferi ile grup kurarak delik deşik ettikleri ilkeler, ahlak ve teamül mü?
Seçim kaybetmek olağandır ancak siyasi ahlakı ve onuru kaybetmek partilerin tercihlerinin sonucudur.
Muhalefet her ikisini de kaybetmek için elinden geleni yapıyor!