Tarihi 27 Kasım 2023

Küçük ödüller peşinde

YEREL seçim heyecanı başladı.
İYİ Parti ve CHP şimdiden bazı illerin adaylarını açıkladı. İYİ Parti İzmir adayını açıkladı. Antalya için işe gitmeden maaş aldığı için kamuoyunda "bankamatik faresi" olarak bilinen bir sosyal medya trolünü aday göstermeyi planladıklarını Meral Akşener ima etti. CHP'nin yeni genel başkanı Özgür Özel ise İstanbul, Ankara ve Aydın'da değişikliğe gitmeyeceklerini, mevcut başkanların aday olacağını ilan etti.
İYİ Parti ve CHP'nin bazı adayları önden açıklamasının siyasi anlamı farklı. CHP zaten malumun ilamı sayılabilecek yerlerde aday açıkladı. Erkenden isim açıklamak kamuoyunda oluşan bir merakı tatmin amacı taşımıyor. Daha çok Özgür Özel'in yıkılan Kılıçdaroğlu masasını yeniden kurma çabaları.
Özel daha önce de "Meral Abla" olarak andığı Akşener ile konuşarak sorunları çözebileceğine dair umudunu dillendirmişti. Doğrusu Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığının bitmesi Akşener'e bir fırsat sundu. Sıkı bir pazarlıkla Millet İttifakı'na dönmek isteyebilir. Ayrılırken kendini çok fazla bağlayan açıklamalar yapmıştı. Genel başkan değişikliğinin yeni bir yaklaşım doğurduğunu söyleyerek geri dönüşün hasarını yönetebilir.
Nihayetinde siyasetçiler bu türden geri dönüşler yaparlar. Kamuoyuna da taktik geri dönüşleri ilkesel hamleler olarak pazarlamayı iyi bilirler. Kaldı ki muhalif tabanın şu sıralar oy verme davranışının pek ilkesel olduğu da söylenemez.
Neticede sonuca yani AK Parti'nin zayıflamasına odaklanmış bir seçmen davranışı var karşımızda. Seçimden bir gün önce ermiş/aziz ilan ettikleri Kılıçdaroğlu'nu seçimi kaybettiği anlaşılır anlaşılmaz hain ilan ettiler.
Gazeteden, televizyondan, sosyal medyadan yapılan hakaretler de cabası.
Akşener ne kadar farkında bilmiyorum ama bir karar vermesi, tercih yapması gerekiyor. Kısa vadeli ve kolay olan ittifaka dönmek. İttifaka dönerse seçim mağlubiyetinin bedelini ödemez. İttifak elindeki belediye başkanlıklarını muhafaza ederse zafere ortak olur. Kaybederse de cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi ben demiştim, diyerek kendini temize çıkarır. Risksiz bir tercih olur ama her iki durumda da İYİ Parti'ye kazandırmaz. İYİ Parti müstakil hareket edemeyen, en ufak sarsıntıda dağılma tehlikesi ile karşı karşıya kalan, CHP'nin ikinci markası bir parti görünümünü devam ettirir.
Orta-uzun vadeli ve zor olansa verdiği sözün arkasında durarak partisini tek başına seçime sokmak.
Bu durumda tek başına belediye başkanlığı kazanma şansı oldukça düşük. Ancak İYİ Parti'nin oy oranı % 10 bandını yakalarsa en azından parti müstakil olarak var olabildiğini gösterir. Uzun vadede ise muhalif seçmene CHP'nin mezhepçi, Kürtçü siyasetinin dışında bir alternatif olduğunu göstermiş olur. Millet İttifakı'na oy veren seçmenlerin büyük çoğunluğu CHP'nin çizgisinden rahatsız ancak AK Parti karşısındaki seçeneksizlikten dolayı mecburen CHP'ye oy veriyorlar. Eğer Akşener ve İYİ Parti biraz hırpalanmayı, eleştirilmeyi göze alırlarsa seçmene CHP'nin alternatifi oldukları mesajını verebilirler. Ancak bu yolla Akşener sıkışıp kaldığı yerden kurtulabilir ve gerçekten siyasi bir oyun kurcuya dönüşebilir. Madem bu kadar anlattık, temennimi ve öngörümü de açıklayayım. Akşener'in ikinci yolu tercih etmesi memleketin daha hayrınadır. Onun için temennim ittifaka geri dönmemesi. Ancak öngörüm geri döneceği yönünde.
Çünkü Akşener'in uzun siyasi hayatına ve İYİ Parti performansına baktığımızda siyaset stratejisinin zayıf olduğunu, daha çok anlık kazançların peşinden gittiğini görüyoruz.