Tarihi 27 Aralık 2021

Küçük Algılar, Büyük Siyaset

Son yıllarda muhalefet hanesine yazılabilecek bir tane olumlu gelişme var. Muhalefet aradan geçen 20 yılın ardından AK Parti'nin atacağı adımları, yapacağı hamleleri kestirebiliyor. Bu şüphesiz muhalefet adına az buz bir beceri değil. Ancak yeterli de değil. Evet, AK Parti'nin hamlelerini kestirebiliyorlar, ön alma çabası ile harekete geçiyorlar, az da olsa etkili söylemler geliştirebiliyorlar. Eskiye nazaran AK Parti'nin işlerini zorlaştırma potansiyelleri daha yüksek. Ancak daha ötesi yok. Alternatif hamleler planlayamıyorlar. Toplumun nabzını okuyup siyasete dönüştüremiyorlar. AK Parti'nin siyasetini bozmak anlamında negatif siyaseti kısmen öğrendiler ancak alternatif sunacak pozitif siyasetin yanına yöresine yaklaşmış değiller.

Bu yeni durum karşısında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi yeni oyununu kuruyor. Sık sık futbol tabiri ile geriye yaslanıyor. Buna bir nevi sahte ricat da diyebilirsiniz. Muhalefetin zar zor biriktirdiği kısıtlı potansiyelini eyleme dökmesi için alan boşaltıyor. Muhalefet ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın boşalmasına göz yumduğu alanı tam anlamı ile temellük ettiğini zannediyor. Kısıtlı potansiyelini yani bir atımlık barutunu hoyratça kullanıyor. Her gün "zafere" bir adım daha yaklaştığı zannıyla kontrolsüz saldırganlık yapıyor. Söylem sertleşiyor, hatta Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu örneğinde gördüğümüz gibi bel altına iniyor. El hareketleri, küfürler, ahlaksız göndermeler havada uçuşuyor. Adete bir nevi kim daha uca gidecek yarışı başlıyor muhalefet figürleri arasında. En uca gidenin 2023'teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin adayı olmak için büyük bir avantaj elde edeceğini zannediyorlar.

Olan biteni gözlemleyen Cumhurbaşkanı muhalefetin sahte özgüvenin doruklarında dolaştığı, meydanı boş bulup pervasızlık üstüne pervasızlık sergilediği en uygun anda sonuç alıcı ve kesin hamlelerini yapmaya başlıyor. Son 1-2 haftada yaşananlar tam olarak bunun bir örneği. Muhalefetin neredeyse bir yıllık tahkimatı Cumhurbaşkanı'nın ekonomiye dönük bir müdahalesi ve verdiği sosyal mesajlar ile çöp olup gitti. Muhalefetin bağırıp çağırması, her gün sertleşen ve nihayetinde küfre varan söylemleri, erken seçim çağrıları, algı oluşturma çabaları, ajanslara akıttığı milyonlar… hepsi boşa gitti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan çok büyük bir siyasetçi. Beğenip beğenmemek ayrı bir mesele ancak siyasetteki ustalığını inkâr edenler komik duruma düşer. Erdoğan gibi bir siyasetçinin çaresizce olan biteni izlediğini zannedenler bu ustalığı göz ardı ettiler. Neticede komik durumu düştüler.