Tarihi 10 Aralık 2021

Olmamış İttifakın Aday Tartışması

Yaklaşık bir yıldır muhalefet bloğunda cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunda dar alanda kısa paslaşmalar izliyoruz. Her ne kadar muhalefet temsilcileri adayları hakkındaki tartışmayı iktidarın körüklediğini iddia etseler de tartışmanın kaynağını uzakta aramamak lazım. Muhalefetin tipik taktiği; kendi kabahatini bastırmak için dikkatleri iktidarın üzerine çekmek. Bu taktik adaylık tartışmasında da yürüyor; içeride çözülemeyen bir sorun olduğu için sık sık dışarı sızıyor. Konuyu iktidar gündeme getiriyor diyerek sızmanın üzerini kapamaya çalışıyorlar.

Gelelim meselenin aslına; hatırlar mısınız muhalefet ittifakı ilk gündeme geldiğinde hemen herkes "beş benzemez nasıl bir ayara gelecek?" sorusunu sordu. Beş benzemez görünürde bir araya geldi ama adaylık tartışması aslında bir araya gelemediklerini gösteriyor. İYİ Parti Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını engellemek için sık sık kontrollü hamleler yapıyor. Bir genel başkan yardımcısı Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı bir açıklama yapıyor. Üzerinden pek de fazla vakit geçmeden başka genel başkan yardımcısı ilk konuşanı düzeltiyor. Konuşanın şahsi görüşünü açıkladığı ve bunun partiyi bağlamayacağını söylüyor. İYİ Parti böyle yaparak Kılıçdaroğlu'nun adaylığından rahatsızlığını belli ediyor ve bunu ittifaka açıktan zarar vermeden yapıyor.

Peki İYİ Parti Kılıçdaroğlu'nu neden istemiyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Mesela Kılıçdaroğlu'nun seçilme ihtimalinin diğerlerine göre çok daha düşük olması. Diğer bir neden ise ittifak içerisindeki oy geçişkenlikleri. Malum İYİ Parti CHP'den oy alarak büyümesini devam ettiriyor. Genel başkanı Cumhurbaşkanı seçilmiş bir CHP, ki bu parti içi istikrarın süreceği anlamına gelir, İYİ Parti için iyi bir senaryo değil. Kendi iç mücadeleleri ile daha fazla meşgul bir CHP'yi tercih ederler. İYİ Parti için Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık koltuğunda oturduğu ve partili diğer figürlerin, mesela Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile adaylık rekabetine girdiği bir senaryo çok daha tercih edilir.

Hepsinin yanında İYİ Parti'nin Kılıçdaroğlu'na karşı çıkışının arkasında ideolojik nedenler de olduğunu düşünüyorum. İYİ Partililer şuan CHP ile taktiksel bir ortaklık içerisine girseler de CHP'yi HDP ile hemen hemen aynı çizgiye getiren Kılıçdaroğlu'nun ülkeyi yönetmesini istemeyeceklerdir. Tercih hakları olduğunda CHP'li fakat Kılıçdaroğlu ile aynı ideolojik kodlara sahip olmayan bir ismi, mesela sağa daha yakın olan Karadenizli Ekrem İmamoğlu gibi, tercih edeceklerdir. Bugün yapılan kontrollü çıkışlar da o tercih hakkını muhafaza etmek amacını taşıyor.

Peki tüm bu tartışmalardan çıkan sonuç ne; (1) Bu ittifak adaylık meselesini daha çok tartışır. Bu tartışma belki ittifakı dağıtmaz ama seçim yaklaştıkça sükuneti bozar. (2) İçten içe bu kadar kavganın yaşandığı bir ortaklığın doğru adayı belirleme ve kampanya süreci de oldukça verimsiz ve sancılı geçer. (3) Pek gerçekçi olmasa da bu ittifakın adayı eğer büyük bir sürpriz yapıp seçimi kazanırsa ülkeyi yönetecek siyasi konsolidasyon hiçbir zaman sağlanamaz ve peşine çok erken bir seçim gelir.