Tarihi 11 Haziran 2021

Erdoğan rakibini kendi belirler

2023'e giderken muhalefet cephesi iki düzlemde savaşıyor. Birincisi Erdoğan karşıtı ittifak içerisindeki öne çıkma mücadelesi. Ali Babacan'ın Abdullah Gül'ün başarısız çatı adaylığı girişimini hatırlatarak verdiği mesajlar, Kılıçdaroğlu'nun adaylık çıkışı ve Akşener'in durup dururken HDP'yi kaşıması aynı mücadelenin ürünü.

Tabiiki aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'la kendilerince yürüttükleri mücadele de devam ediyor. Kendi aralarında pastadan büyük dilimi kapmak için mücadele ederken önce bölüşecekleri bir pasta oluşturmak gerektiğinin de farkındalar. Bölüşecekleri pastayı oluşturmanın yolu da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yenmekten geçiyor.

İkilem de burada başlıyor. Kendi aralarında verdikleri mücadelede kullandıkları söylemsel ve siyasi enstrümanlarla, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la giriştikleri mücadelede kullandıkları enstrümanlar taban tabana zıt olmak durumunda. Çünkü her iki mücadelenin hitap ettiği seçmen tabanları farklı. Kendi aralarındaki mücadelede gözü Erdoğan karşıtlığından başka bir şey görmeyen, yıllar yılı itina ile kutuplaştırdıkları seçmen kitlesine hitap ediyorlar. O kitleye hitap etmenin yolu da sertleşmekten, seviyeyi düşürmekten, "en büyük Erdoğan düşmanı" benim demekten geçiyor.

Cumhurbaşkanı'na karşı verdikleri mücadelede ise muhafazakar makul çoğunluğa hitap etmek durumundalar. Yumuşak mesajlar verip, meseleyi kimlik siyasetine dönüştürmeden, popülist söylemlerle ilerlemeleri gerekiyor.

Bu açmazı nasıl aşarlar, şişeleri birbirine vurup kırmadan bu yolu nasıl tamamlarlar bilemiyorum. Ancak bir yolunu bulsalar bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yapacağı herhangi bir hamle sağ salim taşınan şişeleri tuz buz edebilir. Geçmişte çok örneğini gördük. Herkes aday olabilir ama Cumhurbaşkanı Erdoğan rakibini kendisi belirler.