Haberler


İsmail Çağlar

Had meselesi

BAŞLADIK yeniden başörtüsü yasağını konuşmaya. Bu kafayla gidersek daha çok konuşuruz.
Konuşuruz, konuşuruz ama bir yere varamayız.
Çünkü meselenin esasını konuşmuyoruz, yaşananlar yaşanmamış gibi yaparak ancak söyleniyoruz.
Hanımlar, beyler bu memlekette yıllarca başörtüsü yasağı uygulandı.
Üstelik tarih öncesi çağlarda değil, şunun şurasında 3-5 yıl öncesine varana kadar.
Başörtüsü 1-2 istisna haricinde her yerde yasaktı.
Evinizde başınızı örtebilirdiniz örneğin.
Bir kadın evinde kocasının, çocuklarının veya kardeşlerinin yanında zaten başını örtmez.
Bir de sokakta başınızı örtebilirdiniz. Ama öyle her sokakta değil; kenar mahallelerde, semt pazarında, kapı önlerinde komşularla otururken.
Afili bir muhitte sokakta başı örtülü yürüyemezdiniz.
En iyi ihtimalle laf atmalara, göz devirmelere, söylenmelere muhatap olurdunuz. Tabii fiziksel saldırıya uğramazsanız.
Efendim? Fazla abarttığımı mı söylüyorsunuz. Eh bir zahmet o zaman şu son bir haftada sokakta yürürken saldırıya uğrayan başörtülülere bir bakıverin haberlerden.
Dolayısıyla bugün de yasağın tam anlamı ile kalktığı söylenemez.
Evet kamu kurumlarında başörtüsü yasağı bitti ve başörtülü öğrenciler üniversitede okuyabiliyor.
Hatta başörtülü milletvekilleri, grup başkan vekilleri, bakanlar bile var.
Ama hala utanmaz bir siyasetçi çıkıp meclis kürsüsünde başörtülü bir milletvekiline "Lütfen bu kadına haddini bildirin" diye bağırabiliyor.
Tıpkı 20 yıl önce Bülent Ecevit'in Merve Kavakçı'ya bağırdığı gibi. Ve biliyoruz ki bu kokuşmuş zihniyet "şartların olgunlaştığına" kanaat getirdiği anda tekrar başörtüsünü yasaklayacak.
Ve biz yine başörtüsünü konuşmaya daha doğrusu başörtüsü hakkında söylenmeye devam ediyoruz.
Peki 20 yıl sonra aynı noktaya gelmemek için ne yapmamız gerekir?
Mesela Bülent Ecevit'in "saygın ve nazik" bir devlet adamı olduğu efsanesine karşı çıkarak başlayalım.
Ecevit 28 Şubat darbesi sayesinde başbakan olmuş, darbecilerin sözünden çıkmamış, FETÖ'ye kol kanat germiş, yasakçı, köhnemiş, saygısız bir siyasetçiydi.
Diğer 28 Şubat'çılarla devam edelim. YÖK eski Başkanı Kemal Gürüz, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu, yardımcısı Nur Serter ve tabii akademideki diğer yandaşları.
Hepsi başörtüsü yasağı gibi bir onursuzluğu, ikna odaları gibi şeref yoksunu bir uygulamayı, cuntacı askerlerden aldıkları talimatla canla başla uygulayan postal yalayıcılardı.
O dönem aktif siyasette olanların ve 28 Şubat'a destek çıkanların bir listesini yapalım mesela.
Utanılacak ama bir türlü utanmayan yüzleri gözümüzün önünden hiç gitmesin. Ah, bir de gazeteciler var.
Bugün hepsi birer özgürlük kahramanı geçinen bu ahlaksızları da devamlı hatırlayalım ve hatırlatalım.
Hesaplaşalım, hesap soralım, darbeciliklerini her fırsatta yüzlerine vuralım ki bir daha cesaret edemesinler.
Hadlerini bildirelim ki bir daha Meclis'te başörtülü bir kadına had bildirmeye teşebbüs edemesinler!
DİĞER YAZILAR İLERİ
DİĞER
Aynalı Tahir'in biricik aşkıydı! Yıllardır teknede yaşıyor! İşte Yeşim Büber son hali...
Merve Ateş takipçilerini şoke etti! Yargı'nın Tuğçe'si Merve Ateş ile ilgili bu gerçeği kimse bilmiyordu!
Bankada 60.000 TL parası olana rekor ödeme!
Tüm Türkiye'de 137.236 işçi ve personel alımı başvurusu başladı
439.300 TL'ye Fiat Egea! Özel kampanya ile satışlar başladı!
Derbide kazanan Fenerbahçe
Galatasaray'dan Süper Lig'i sallayacak transfer! Yıldız isim imzayı atıyor
GÜNÜN MANŞETLERİ
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.