Tarihi 29 Mart 2019

Karar senin

'NEDEN AK Parti'ye oy veriyorsun' sorusunun cevabı basit. AK Parti seçmeninin önemli bir kısmı için yegane neden, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi.
Cumhurbaşkanı'nın gece gündüz ülkesi için çalıştığını görüyor, ödediği bedelleri biliyor, ülke düşmanlarının hedefine Erdoğan'ı koyduğunun farkında. 'Erdoğan neredeyse ben de oradayım' diyerek oyunu AK Parti'ye veriyor. Bazı AK Parti seçmenleri ise partinin yaptığı hizmet ve icraatlar için oy veriyor. Muhalefet partilerinin hiçbirisinin AK Parti'nin yarısı kadar bile hizmet üretemeyeceğini biliyor.
Bir de CHP seçmeni var. Daha çok alışkanlıklar ve korkularla oy veriyorlar.
Listelerinde PKK'lı teröristlerin cirit attığı partiye Atatürk'ün partisi diye oy veriyorlar mesela. Anlatmak istiyorsun, anlatamıyorsun. Çünkü ezberinden mutlu. Korkuları var.
Oyların çalındığını, ülkenin yabancılara satıldığını, laikliğin elden gittiğini düşünüyor. Bu korkuları pompalayan CHP'nin esiri olmuş.
Bir de kararsızlar var. Siz bakmayın anket şirketlerinin kararsızları partilere eşit olarak dağıttığına. Kararsızların büyük çoğunluğu AK Partili. Partisine kızdığı için oy vermek istemeyen ama başka partiye oy vermeye eli de gitmeyen seçmenler. Diğer partilerin ülkeyi yönetemeyeceğini biliyor.
Onları kesinlikle AK Parti karşısında bir seçenek olarak düşünmüyor.
Ülkenin ancak AK Parti tarafından yönetilebileceğinin farkında. Ama gel gelelim kendi partisine de kızgın.
Onun için 'kararsızım' veya 'sandığa gitmeyeceğim' diyor.
Seçimin sonucunu da bu seçmen kitlesi belirleyecek. Birçok belediyede sonuç yüzde bir ikilik ufak farklarla belirlenecek. AK Partili kırgın seçmen, partisine bir uyarı göndermek isteyebilir. Bu uyarı biraz fazla sert olursa karşımızda AK Parti'nin yine birinci parti olduğu, Cumhur İttifakı'nın oyların yarısından fazlasını aldığı ama elindeki bazı önemli belediyeleri kaybettiği bir tablo çıkabilir.
İş belediye ile kalsa sorun değil.
Bu belediyeleri CHP yönetir. Bir dahaki seçim gelince de halk CHP'li başkanların yönetiminden memnunsa tekrar seçer. Memnun değilse değiştirir.
Oy vermenin en güzel tarafı da bu zaten.
Ama iş belediye ile kalmıyor.
Seçim sonrası CHP ve yandaşları erken seçim tartışması başlatmayı planlıyor. Siz bakmayın onların böyle bir niyetimiz yok demelerine. Tam da ülke seçimsiz dört yıl geçirecek derken, ülkeyi erken seçim tartışmalarının ortasına yuvarlayacaklar. Krizden, tartışmadan, kaostan, kavgadan icraat yapmaya fırsat olmayacak. Erken seçime gittik diyelim. Seçimi Erdoğan kazanırsa kaldığımız yerden devam ederiz. Ama seçimdi, kampanyaydı, adaylardı derken koca bir yılı heba ederiz.
Peki ya seçimi CHP ve yandaşları kazanırsa?
Sevgili kararsız kardeşim, adı üstünde kararsızsın. Ama tablo da böyle. Karar senin!