Yıl 1994...
Recep Tayyip Erdoğan Refah Partisi'nin İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı. Kartel medyası Erdoğan'ın seçileceğine ihtimal vermese de seçmenin bu RP'li siyasetçiye gösterdiği ilgiden rahatsız.
Bir yandan inkâr etseler de Erdoğan'ın şahsında kendileri için yaklaşmakta olan büyük tehlikeyi adeta seziyorlar.
Bu nedenle Erdoğan'ı karalamak, halkın gözünden düşürmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.
Listenin başında ise yalan haber ve iftira var.
Hangi uçuk aklın ürünü, kimin fantezisi bilinmez ama o zamanlar şöyle bir hikâye anlatılıyor kartel gazetelerinin köşelerinde; Erdoğan'ın seçim ekibinde yer alan çarşaflı kadınlar kapı kapı geziyor. Girdikleri evlerin hanımlarına çeyrek altın veriyorlar ve Erdoğan'a oy vermeleri için Kuran'a el basarak yemin ettiriyorlar.
Evet maalesef ülkenin koca koca "gazetelerinde", kerli felli "gazetecileri" yazdı bu hikayeyi ve kendini eğitimli, aydın, kültürlü zanneden cahiller sürüsü de inandı.
Çarşaflı kadınlar, Kuran'a el basmak, çeyrek altın, oy yemini...
Yıl 2007...
Eşi başörtülü birisi cumhurbaşkanı olmasın diye e-muhtıra yayınlanmış, anayasa mahkemesi 367 hukuk katliamına imza atmış, darbe şakşakçısı kesimler Cumhuriyet mitinglerini düzenlemişler. "Ne Şeriat Ne Darbe" diye slogan atsalar da, düpedüz darbeye ortam hazırlıyorlar.
Demokratik sisteminin kilitlenmesi, ülkenin krize ve kaosa teslim olması için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
Millet duruma sandıkta el koyuyor.
Seçimlerde AK Parti %47'lik bir zafer kazanıyor. Cumhuriyet mitinglerinin bindirilmiş kıtaları sandığa yansımıyor.
Bu vatanın vakur çoğunluğu AK Parti'ye devam diyor.
Sonra makarna kömür edebiyatı başlıyor...
Biz nerede hata yaptık da AK Parti %47 oy aldı diye düşüneceklerine, millet makarna kömüre oy verdi demeyi seçiyorlar...
Yıl 2018...
Türkiye seçimlere gidiyor.
Suriye'deki tablo meydandayken, Türkiye küresel bir güç olma hedefini gündeme almışken, terör örgütlerinin çoklu saldırılarına karşı amansız bir mücadele verilirken seçime gidiyoruz. Sadece önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkeyi kimi yöneteceğini oylamayacağız. Aynı zamanda tam bağımsız, güçlü ve büyük Türkiye idealini oylayacağız.
Tam bu esnada...
Dolar bir gecede yükselmeye başlıyor. Ortada doların yükselmesini gerektirecek bir neden yokken 5 TL sınırına dayanıyor.
Seçmenin 1994'de çeyrek altına, 2007'de makarna kömüre oy verdiğini zannedenler; 2018'de dolar yüzünden oy vermeyeceğini zannediyorlar.
Siz bu milleti hiç tanımamışsınız!