'Katliam devam ediyor. Evet bu bir katliam. Masum bir halka yapılan katliam. Masum, acısı dinmeyen Filistin halkına yapılan bir katliam. Bu katliam artık bir soykırıma doğru gidiyor. Bu dinler arası bir savaş değildir. Bu kanlı saldırı, finans güçlerinin ve kapitalizmin medyatik askeri güçlerinin Filistin topraklarını zapt etme çabasıdır ve Filistin halkına soykırım yapma çabasıdır. Çok acı' Bu sözlerin olsa olsa Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a ait olduğu düşünülür. Türkiye'den başka bir Müslüman ülkenin olan bitene bu ifadeler ile bu kadar sert ve cesurca tepki gösterdiğini görmedik.
Erdoğan her ne kadar Filistin konusunda bu ve benzeri sözleri her zaman söylemiş olsa da yukarıda alıntıladıklarım ona değil Venezuela devlet başkanı Maduro'ya ait.
Madura kendi adalet anlayışı gereği kapitalizme düşman bir ülkenin lideri olduğu için bu cümleleri kurabiliyor da İslam dünyasının ülkelerinin liderleri kuramıyor. Çünkü;
- Bağımsız değiller, batının ağzına bakıyorlar.
- Güçlü değiller tek başlarına ayakta kalamıyorlar.
- Zengin değiller başkasının eline bakıyorlar.
- Adil değiller iktidarlarını halklarına zulmetmek için kullanıyorlar.
TÜRKİYE SADECE TÜRKİYE DEĞİLDİR
ABD'nin Kudüs'ü işgalci İsrail'in başkenti olarak tanıyacağını ilan etmesi 'Türkiye'nin sadece bir ülke değil çok daha fazlası olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Bugün Kudüs davasının savunusunu Türkiye yapıyorsa, dünyanın her yerindeki mazlumlara el uzatıyorsa, zulme karşı çıkıp hakkı haykırıyorsa Türkiye sadece bir ülke değil çok daha fazlasıdır.
Güçlü ve büyük Türkiye ideali de sadece Türkiye'nin güçlenmesi, zenginleşmesi, kendi etkinlik alanını arttırması, sözünü dinletmesi değildir.
Aynı zamanda zulme daha fazla karşı çıkabilme, mazluma daha fazla kol kanat gerebilmektir.
Türkiye düşmanları da sadece Türkiye'ye düşmanlık etmiyorlar.
Türkiye'nin temsil ettiği ideale düşmanlık ediyorlar. Çıkarları ellerinden gider diye daha adil bir dünyaya olan inanca ve o inancı dillendiren Türkiye'ye düşmanlık ediyorlar. Türkiye ne kadar büyürse ve ne kadar güçlenirse, sesi o kadar fazla çıkacak. Dünyadaki yoksulluğu, adaletsizliği, katliamları daha fazla haykıracak. Birilerin uykusunu daha fazla kaçıracak. Etrafımızda olup bitenlere bir de bu gözle bakmak lazım.
KÜRE KARDEŞLİĞİ ZİRVEDE YOK
O malum kare uzun müddet hafızalarımızdan silinmeyecek.
Uluslararası Radikal Düşünceyle Mücadele Merkezi'nin açılışında ABD Başkanı Trump, Mısır'ın darbeci devlet başkanı Sisi ve Suudi Kralı Selman ışıklı bir dünya küresinin üzerinde ellerini birleştirerek poz vermişlerdi.
Bilim kurgu filmlerindeki sihirli kürenin üzerine elini koyarak türlü fenalıklar yapan büyücüleri andıran bu poz dünya ve bölge için pek hayra alamet değildi. Küre kardeşliği mensuplarından Trump Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağını ilan etti, Sisi ve Selman ise İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Kudüs konulu olağanüstü toplantısına katılmadılar. Katılsalar da pek anlamı olmazdı zaten!
CEVABI BELLİ SORU
İstanbul'daki İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Kudüs konulu zirvesi en çok hangi Müslüman ülkenin yöneticilerini rahatsız etmiştir?