BU kadroyla çıkarsan en iyi sonuçla beraberlik alırsın. Bu orta sahayla Akhisar'a karşı bile ancak rakibin peşinde koşarsın, sen oyun kuramazsın. Ancak ortaya atılacak uzun toplarla gol ararsın. Defansa çekilmeyi o stadyumda bütün Anadolu takımları yapıyor ve başarılı olan yok. Çünkü Marcao ve Fernando'nun dripling yapmasını engelleyemezsen, ileride basmazsan rakip oyunu senin sahana yığar.
Lens ısrar da değil saplantı artık.
Dünya futbolunda tanınan dört futbolcun var; Adem dışında Quaresma, Kagawa ve Adriano yedekte.
Dampinglerde Patron çıldırdı derler ya dün bu esprinin gerçeğini Bülent Yıldırım'da gördük.
100 YILIN ÖZETİ...
Bir takımı oynatmamanın en kesin yolu sarı kartlarla sindirmektir.
Yetmedi, ayağı kayan Galatasaraylı futbolcudan bile penaltı çıkar mı diye otopsiye kalktı. O da yetmedi sonunda tacı fırsat bilip bizzat golü attırdı.
Beşiktaş moral olarak çökmüştü ki 2. yarıya da aynı kadroyla çıkıp kendi infazına yardımcı oldu.
Aylardır Başakşehir'i gösterip cambaza bak diyenler başarılı oldu. Bu maç yani hakemin gözünü karartmış tutumu Türk futbolunun 100 yıllık özetiydi.
MAÇIN EN İYİSİ: BÜLENT YILDIRIM
Çok çalıştı, 2. Golle rahatladı ve hakem oldu.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ: HAKEM
D. A. Bitnel ve C. Papila seviyesine ulaşamadı.