Eskilere göre 30 Ocak'ta kışın en soğuk dönemi olan zemheri biter. Osmanlıda bunun şerefine kutlamalar olurdu. Ertesi gün de balıklar Karadeniz'den Boğaz'a girmeye başlar o yüzden 31 Ocak "Balık Fırtınası" günüdür. Artık halkın yüzü güler çünkü balık boldur.
Babel'in gelmesiyle zemheri bitti.
Kartal fırtınası esiyor; Boğaz'ın çocukları kepçeyle gol atıyor, taraftar da mutlu oluyor.
Ligin tartışmasız seyir zevkinden en uzak, en anti-futbol oynayan takımı Konyaspor bu marifetini de kasıtlı sert ve taktik faullerle gerçekleştiriyor.
Avrupa'da hakemler bu çağdışı futbola izin vermediği için Konyaspor, UEFA'da çok başarısız oldu. Ligin en iyi seyircilerinden birisi olan Konya halkı da bu yüzden maça daha az gitmeye başladı.
Başakşehir'deki düşüş ve 2. yarıda güçlenen kadrosuyla Beşiktaş ise ligin şu anda en pozitif top oynayan takımı.
Beşiktaş maça fırtına gibi başlayıp golü de erken bulunca oynatmadan ve oynamadan puan alma taktiği çöken Kocaman takımını futbol oynamaya itmek zorunda kaldı.
Konya mecburen çıkınca Beşiktaş da boş alan buldu. Maçın keyifli geçmesinin nedeni de buydu.
Babel, tek kollu boksör durumundaki Beşiktaş'a ilaç gibi geldi.
Cenk nihayet pivot santrfor golleri atıyor.
Şu anda en büyük silah Quaresma o yüzden onunla saha dışında bile en üst düzeyden uğraşılıyor. Her Beşiktaşlının Quaresma'ya sahip çıkması gerekiyor.
Beşiktaş'ta Talisca kopuk kopuk oynadı.
Maça iyi başlıyor, sonra oyundan düşüyor. Savunma da yapmadığı için orta sahanın dirençsiz hali devam ediyor.
Gole ihtiyaç yoksa Talisca çıkınca yerine Gökhan İnler ya da Necip girmeli.
Mayın durumundaki Tosic'in durumu görüldüğü için iki stoper daha alındı.
Onların dışında herkes görevini yaptı.
MAÇIN EN iYiSi Q7-CENK-BABEL
Herkes süperdi. Ayırt etmek haksızlık olurdu.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ ALİ TURAN
Farkın baş aktörüydü. Tek top kesmedi.