ARTE TAHİR

Dalıp, düşünüyorum. Şezlongda uzanmış olsam, dalga sesleri başucumda, elimde kitabım, yanımda buzlu limonatam. Tatil yerleinde yaşayan insanların aslında ömür boyu tatil yaptıklarını düşünmüşümdür hep... Çünkü mavi, yeşil, doğa, deniz hep yanıbaşlarındadır. Onlar şanslıdır, çünkü işten çıktıklarında dinlenmek için denize girebilirler. Ya da çiçekli bahçelerinin teraslarında akşamüzeri sefasını sürebilirler. "Hafta sonları nereye gitsek acaba?" diye dertleri yoktur Ege'de yaşayanların. Denizin olduğu her yer cennet ama Ege bir başka... Bütün sene çalışıp, şehrin gürültüsü, egzostu, trafiği bir o kadar da stresiyle boğuşan ruhları fenalıklar geçiren insanlara bir haftalık tatil paketleri yeterli mi sizce? Birçok insanla hayallerimin ortak olduğunu görmek çok güzel.

GÜNDE 25-40 TL ÜCRET
Herkes kaçmak istiyor şehirlerden. Huzur istiyor, dinginlik, sakinlik istiyor. Sonuç olarak aslında birçok insan özüne yani doğaya dönmek istiyor.
Doğa turizmi, ekolojik turizm ve dolayısıyla doğa projeleri çok revaçta bugünlerde... İyi de oluyor... İnsanlığın yeni ulaştığı farkındalık sayesinde doğa için güzel şeyler yapılıyor. Mesela Kelebekler Vadisi'nde doğal hayatı koruma projesi kapsamında insanlar kızılderili çadırlarında, ağaç evlerde ya da bungalovlarda kalıyor. Günlük 25-40 TL arası ücret ödeniyor. Bu ücretin içinde barınma, yemek giderleriniz dahil. Sizden alınan bu ücretle o doğal yaşam alanı yaşatılıyor. Burada bulunan bahçelerde kişiler kendi sebzelerini yetiştirip, son derece mütevazı restoranlarda turistlere yemek servisi sağlıyorlar.

NE ANLAMI VAR?
Binlerce farklı tür kelebeğin yaşadığı bu vadiye dünyanın dört bir yanından turist geldiğini düşünürsek, bu projenin ne kadar faydalı olduğunu söyleyebiliriz sanırım.
Tekneler bir saat mola veriyor bu vadide. Ve o bir saat içinde tüm bu çabayı hissedebilmek gerçekten çok hoş. Burada yaşayanların canı hiç sıkılmıyor. Ufak bir taş ev, resim, müzik, takı, süs eşyaları kursu veriliyor. Burada hem üretiyorlar, hem öğreniyorlar. Kumsalda güneş batarken tai chi dersleri yapılıyor. Bu kadar dingin, huzurlu, sakin, kendine yeten bir yaşamı ne kadar özlemişiz değil mi?
Tüm icat edilenlerin yeni teknolojinin yarattığı kirlilik nedeniyle doğamız, havamız, dünyamız yok olma tehlikesiyle karşı karşıyaysa ne anlamı kaldı ki bunca ilerlemenin!