Bir programla ünlü olan genç, nişanlısına sahte tek taş almış, kız yüzüğü küçülttürmek için kuyumcuya gidince oğlanın yalanı... değil bence hıyarlığı ortaya çıkmış! Bu devirde hangi kadın kendine gelen mücevheri kontrol ettirmez? Belki de 'durum ortaya çıksın, kız bir an önce yakamdan düşsün' diye yapmıştır ki bu daha fena. Kısacası, kız babası olarak evladımı evlendirmeme kararı aldım Selda Hanım... Bunlara kız mız yok! İmza; Nedim Y.
S.U. CEVAP; Peki şöyle düşünelim; aynı kızları 'tek taş' adı altındaki o cam parçasına esir eden yine bizler değil miyiz? Aksini başarabilirsek onlar bunu üstünlük sembolü olarak parmağında taşımaz, "Benim gerçek değerim eğitimimahlakım- insanlığımdır" der ve tektaşlı parmakların işaret ettiği taşsız-tuşsuz ama şahane evlatlar olurlar. Şu hayatta tek mücevher tanırım, eskilerin tabiriyle bilekteki altın bilezik. Meslek edinme anlamında söylüyorum.
KANSERDEN ÖLMÜŞ
Selda abla, 17 yaşımdayken mahallenin abla dediği, yaşı biraz geçkin bir kıza aşık olmuştum. Altın kalpli biriydi. Ailemin hali vakti yerindeydi, kendisiyle yuva kurmak istedim. Yaş farkı yüzünden reddetti.
Daha sonra akraba kızı aldım ama hiç mutlu olamadım. O ise bir bankada çalıştı ve hiç evlenmedi. Şimdi duyuyorum ki kanserden hayatını kaybetmiş... Kahroldum be abla... Paylaşayım istedim... Rumuz: K. K.
S.U. CEVAP; Rahmetlinin ruhu için artık yuvana ve evlatlarına sahip çıkmalısın. Aklından geçeni biliyorum, 'evlenseydik belki hala yaşıyor olurdu' diyorsun. Bu işler kader be evlat...