Bu Leyla'lar hep mi güzel olurlar be abla? Hep mi can yakarlar? Hepsi mi terk eder insanı? Reklamda bile Leyla cadalozun teki görüyorsun. Benim Leyla da, Ahmet Hamdi Tanpınar'ımızın, "Ela gözlü çöl ahusu" diyerek tarif ettiği şahane bir mahluktu. Büyük bir aşkla sevdik birbirimizi. Kendisine verecek tek bir kalbim vardı. Ama gördüm ki onun gözü yükseklerdeymiş... Şimdi evleniyor abla. Annem de benimle ağlıyor. Ben ise teselliyi içki masalarında arıyorum. Bir de şairimizin sözlerinde... Rumuz; Mecnun
S.U. CEVAP; Ben bugüne kadar hiç bir alkol çeşidinin giden sevgiliyi kolundan tutup geri getirdiğine tanık olmadım. Ama giden bir şey oluyor tabii; senin karaciğer! Kanser illeti, organına öyle bir bağdaş kurup oturuyor ki dünyadaki bütün Leyla'lar koşup gelse hikaye! Ayrıca batsın onun ela gözü, kalbi olmadıktan sonra... Aklını başına devşir delikanlı, anana babana acı. Bak ne diyorsun; "Annem de benimle sabahlara kadar ağlıyor!"
YENİ ÖNERİLER BEKLİYORUZ
Selda hanım, yaz boyu öyle meşguldüm ki sana haber vermeye vakit bulamadım. Önerdiğin gibi 'tülbentten elbise diktim ve çevreme sattım!' Şimdi malum kış geliyor. Bize hangi kumaşı tavsiye edersin? Tülbent ucuzdu ve dikmesi kolaydı... Rumuz; Katina
S.U. CEVAP; Önce tavsiyeme uyup bir şeyler üretme çaban şahane bir şey. Kışlık materyalimize gelince elbette 'pazen!' İster desenli olanlarını kullan, istersen beyazını al kumaş boyası ile kendi desenlerini oluştur. Tabii yine dikimi kolay modeller seçmelisin. Misal, elbisenin etek ve kollarını pazenden, robasını örgüden yapabilirsin.