Büşra Yılmaz diye bir yazar çıktı kıyamet kopuyor. Şanslı kız. Ben onun yaşındayken onlarca hikayem vardı ama kitap çıkartma imkanım yoktu. Henüz 4 yaşındaydım, yalnız bir çocuk olduğum için kendime 3 tane hayali arkadaş bulmuştum. Üçünün de farklı kişilikleri vardı. Hayalimde bir araya gelir oyunlar oynar, maceralara koşardık. Birlikte büyüdük diyebilirim. Büşra bana yeniden yazma gücü verdi ama gerisi kısmet ve şans. Rumuz; Küçük Kadınlar
S.U. CEVAP; Kısmetin de rolü olabilir fakat yazdığını okutmak öncelikle yetenek işidir. Belki senin masalların da çok iyi ama bunu ancak profesyonel biri değerlendirebilir. Hayali arkadaş fikrine ise bayıldım. Benim olmadı çünkü 8 çocuklu bir ailede büyüdüm. Galiba günümüzdeki 'cep telefonlarındaki sanal sevgili' fikri buradan çıkmış. Düşünsenize sanal evlilikler bile yapılıyor.
SUÇU İTİRAF ETTİRMEK!
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu. Eskiden suçlu karakolda her şeyi itiraf ederdi, olay uzamazdı. Ne zaman ki 'Konuşmama hakkına sahipsiniz' kanunu geldi, bütün suçlular yırttı. Artık mahkemeler yıllarca sürüyor. Dayağı savunmuyorum ama eski polislerin yöntemi daha iyiydi. Rumuz; Ezel
S.U. CEVAP; Sizin 'tüfekli' darbımesel pek uymadı galiba. Onun yerine 'Karakolda söyler, mahkemede şaşar' desek? Evet hepimiz dayağa ve işkenceye karşıyız. Ama bazı tiplerin inatla susup oturmaları, insanın aklına kötü şeyler de getirmiyor değil.