Dulum, kızımla birlikteyiz. Zor bir hayatım varken bir de aşk acısı yaşadım. Sonunda adamdan büyük kazık yedim.
Ailem dertli kadınlardan oluşuyor. Kocasız teyzeler, bekar teyze kızları filan...
İnternette gördüm, doktor demiş ki "Sorunlardan kurtulmanın yolu, kimselere anlatmadığınız acılarınızı kağıda dökün, böylece içinizden atmış olursunuz." Yaptım ama tersi oldu, her okuyuşta 'o kazık atan sevgiliyi öldürmek' geliyor içimden. Rumuz; Karagül
S.U. CEVAP; Hayatım doktor sana "Yaz, içini dök" demiş, "Yazdıklarını günde 30 kere okuyup sinirlerini tepene çıkart" dememiş ki.
Yazmaktaki amaç, bir şekilde yaşanan olayla bağ kurmak, yüzleşmek ve kabullenmek.
GERÇEKTEN RAHATLATIYOR
Ben de bir dönem hatıra defteri tutmuştum. Bir süre etkisinde kaldım ama sonra baktım başka birinin başından geçmiş gibi okuyorum. O zaman anladım, travmalardan kurtulmuşum. Evladınızı ve size ihtiyacı olan ailenizi düşünün ve öç alma fikrini kafanızdan silin.
ESAS HATA CAMİAYA SOKMAK
Genç kız babası olarak, Sibel Can- Mutlu Kaya olayında fikrimi söylemek istiyorum. Sibel hanım Mutlu'nun anası değil babası değil, neden yardım etmeye mecbur olsun ki? Ama esas hatası, kendi halinde yaşayan bir kızı kurtlar sofrasına sokmak. Sibel Can kendisi bu noktaya gelmek için neler yaşadı. Bence vasıta olmamalıydı. Rumuz; Baba
S.U. CEVAP; Hatırlatırım, Mutlu Kaya'nın başına gelen olay, o çok korkulan sanat camiasında değil, Anadolu'nun mütevazı bir kentinde, bir sokakta gerçekleşti. Ünlü olmak için ödenen bedel meselesine gelince; işte bu yarışmalar bunun için düzenleniyor sevgili okurum. Gerisiyse kader.