DURUMUN vehametini anlamak için istatistiklere ve rakamlara bakmak yeterli, madde bağımlılığı ile ilgili. En az terör kadar tehlikeli bu konu ne tek başına devletin veya hükümetin işi ne de bunu yaşayanların sorunu. 7'den 77'ye 81 milyonu ilgilendiren bu konuda hiç kimse "Banane" deme lüksüne sahip değil.
Başkan Erdoğan'ın da her fırsatta hem mesajlarında hem tüm ilgili kurumlara verdiği talimatla "topyekun mücadelenin zorunluluğuna" dikkat çekmesi de bu yüzden zaten. Benim başkanı olduğum Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) olarak 40. yılımızı anlamlı bir projeyi sahiplenerek ölümsüzleştirmek istediğimizde madde bağımlılığıyla mücadeleyi seçmemiz de bu sebepledir.
Medyanın kamuoyunu bilgilendirme, yönlendirme ve farkındalık yaratmaktaki gücü yadsınamaz. Bu mücadelede gençler için sporun da birleştirici gücünü de düşünerek "Sporla Kal Güvende Kal" dedik, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı ile proje ortaklığı yaptık ve milli sporcular, sanatçılar, akademisyenler ve bu konuyla ilgili STK'lar ile geçtiğimiz yıl 2 organizasyon gerçekleştirdik. Her iki organizasyon sonrasında Türkiye'nin dört bir yanımdan gördüğümüz ilgi, bizim bu konudaki sorumluluğumuzu bir kat daha artırdı.
Ve Perşembe günü üçüncüsünü İçişleri Bakanı Soylu, Gençlik Spor Bakanı Kasapoğlu, Aile ve Çalışma Bakanı Selçuk'un katılımları ile düzenlediğimiz 'Sporla Kal Güvende Kal' toplantımızda konuyla ilgili tiyatrocularımızın gösterileri, sanatçı Yusuf Güney, psikiyatrist Acar Baltaş, meslektaşlarım Ercan Gürses ve Ersin Düzen ile milli sporcularımız Şahika Ercümen ve Taha Akgül'ün rol-model olan konuşmaları, salonu dolduran 650 gencimize örnek oldu. Ama en büyük destek; gençler, kadınlar ve toplumun bütün hassas konularına azami önem ve özen verdiği bilinen Emine Erdoğan hanımefendinin katılımı ve gençlere yönelik ufuk açan, yol gösteren, anne sıcaklığındaki konuşması oldu. Bundan sonra da bağımlılıkla mücadelede biz de varız demeye ve 'Sporla Kalın Güvende Kalın' demeye devam..