SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 3 Mayıs 2012

77'de 1 Mayıs öncesi günler

Umarım sıkılmadınız. Günlerdir 1 Mayıs 77'de olan kanlı tezgahı yazıyorum. Ama bu melon organizasyonu ortaya çıkaramazsak, 16 Mart Üniversite katliamını, Maraş'ı, Sivas'ı, Malatya'yı, Çorum'u ve daha pek çok kirli dümeni ortaya çıkaramazsak bir yanımız hep eksik, tarihe de ülkeye de insanımıza da eksik kalacağız öyle değil mi. Bir kaç yerden daha sordular. "Bildiğin ne varsa anlat" dediler.
Şimdi ekliyorum. 1 Mayıs 77'yi iyi okumak istiyorsak öncesini de iyi okumak gerekir.
Neden böyle olduğunu anlatacağım size aşağıda.

Örgüte sızan
Şimdi söyleyeceklerimi derin devletin (O zaman bir kısmını sezip kontrgerilla adıyla tanımlıyorduk) kanlı kirli tezgahlarına olan nefretimi ve kabul edişlerimi saklı tutarak söylüyorum. Kanlı 1 Mayıs'ta 23 yaşımda bir polis muhabiri olarak o acı günü başından sonuna yaşadım ben de. İlk ateşin Halkın Kurtuluşu adlı örgüt içine sızmış, muhtemelen 'ayarlanmış' 2 genç tarafından açıldığını kendi gözlerimle gördüm. DİSK o gruplara (Mao'cu tabir edilirlerdi) meydanda yer vermek istemiyordu.
Gençler Tarlabaşı istikametinden zorladı ve biri belinden tabancayı çıkarıp ateş etti. Sonra ikinci bir genç, aynısını yaptı. Ben o anı fotoğrafladım.
O zaman serbest çalışan gazeteci olduğum için götürüp parça başı iş olarak Hayat Mecmuası'na verdim fotoğrafları. Merak eden arşivi tarar kim nasıl nereden ilk ateşi açmış görür.
Eklemek istediğim de şu. 1 Mayıs 77'yi daha iyi anlamak için geriye doğru 1 haftalık arşiv taraması yapın. 27-28-29-30 Nisan 77 gazetelerinin çoğunda "Mao'cular Taksim'e zorla girecek, kan su gibi akacak" türünden öngörüler (!) var. Devlet bunu bile bile sessiz kaldı ve 'kurtlar birbirini yerse çoban rahat eder' mantığıyla tezgaha yol verdi.

Tarihi kareler

Kitleler öyle bir terrorize edilmişti ki, orada tabanca değil kesekağıdı patlasa sonuç değişmezdi. 33 ölümüm sadece 5'i kurşunlanma sonucu. Diğerleri ezilme-boğulma ve sanırım Nazan Ünaldı adlı işçi kadının panzer altında kalması sonucu.
Sular idfaresi ya da otel tepesinden yaylım ateşi açılsa sonuç bu mu olurdu herkes düşünsün. Dikkatinizi çekmek istediğim bir başka olay daha var.
Şunca yılın gazetecisi olmak bir yana, bir sade vatandaş olarak bile olayla ilgili söylediklerimi resmi bir kurumdan dikkate alan olmadı. O zaman da olmamıştı zaten. Haydi o devrin koşullarında kimsenin işine gelmedi de şimdi niye bir savcı çıkıp; "Gel bakalım Savaş Efendi. Anlat gördüğünü" demiyor bilemiyorum. Oysa Coşkun Aral'la benim çektiğim 1 Mayıs 1977 fotoğrafları merhum Gökşin Sipahioğlu tarafından özel bir kurye Paris'ten İstanbul'a gönderilerek daha olay gecesi aldırılmıştı. O hafta çıkan ve dünyanın en saygınyaygın dergilerinden olan Amerikan Newsweek dergisinde imzalarımızla yayınlanmıştı o fotoğraflar. Neyse yani. Yeniden söylüyorum;
'Kanlı tezgahın ardında yatanları ortaya çıkarmaya niyeti, gayreti olacak kim varsa, bilip gördüğümü anlatmaya hazırım.' Tarihi diyebileceğim ilk ateş eden karesi de arşivlerde mevcutken, belgesi de yanında caba.