Şimdi 40 yıla yakın zaman içindeki değişimi, dönüşümü en iyi kavrayacaklardan biriyim.
Teşkilat bu yıl 167. yaşgününü kutluyor. İstanbul Enmiyet Müdürü Hüseyin Çapkın'la kısa görüşme yaptım ve düşüncelerini aldım. Diyordu ki; "Polis halkın hizmetinde olduğu sürece her geçen gün itibar kazanıyor. Anketlerde polis, halkın gözünde ilk sıralarda yer alıyor ve seviniyoruz. Polisin bu seviyeye, senelerce, halka hizmet ederek, sokakları tırmalayarak ve gece gündüz çalışarak geldiğini söylemeliyim.
Teşkilatımız halkın mağduriyetini giderdiği ölçüde prestijini arttıracak ve destek kazanacak. Hiçbir zaman tepeden inmeci yöntemlerle insanımıza bakmadık. Onlar için ve onların hizmetinde olduğumuzu hep anlattık. Bundan sonra da amacımız bu olacak. Bu doğrultuda çalışmalarımızı halkımızla paylaşacağız."
Bu arada Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisinde düzenlenen "Polis Sergisi"ne gittim önceki gün. Kapıda bando mızıkayla karşılandım desem narsizm olur çünkü sergiye gelen herkese yapıldı aynı muamele. Eski bir yapı olan galeriyi bilenler bilir, dehliz gibidir içi. İşte o dehliz labirentlerinin her iki yanına emniyet müdürlüğünün tüm şubeleri stand açmıştı.
Bir yanda polis üniformaları sergilenirken az ötede Narkotik Şube uzmanları ziyaretçilere uyarıcı bilgiler aktarıyor, diğer köşede motosikletli timler çocukları selelere oturtup fotoğraflar çektiriyordu.
Bomba İmha ekipleri çok özel giysilerinin ve imha robotlarının teknik detaylarını aktarırken foto-film merkezi yüz hatlarından kişiyi tanıma kursları düzenliyordu. Çevik Kuvvet'in kitle olaylarında müdahale için kullandığı meşhur biber gazı, göz yaşartıcı bomba mühimmatları hakkında da epey bilgi sahibi oldum doğrusu. Elime o gaz bombasını atan tüfek taklidi aleti verdiklerinde içim bir fena oldu yalan yok.
En çok ilgimi çeken stand güven timlerininki oldu. Mankenler kadar güzel ve yakışıklı kızlar delikanlılar önlerine simitçi piyangocu tezgahı açmış oracıkta. Nuran adlı polis genç kızımıza sorunca anlattı: "Savaş abi. Biz şube olarak her an her yerde değişik kılıklarla halkın içine karışıyıoruz.
Bazen bir öğrenci Bazen kızgın taraftar kitledsi içindeki kişi bazen su saati okumaya gelen görevli bazen sütçü olabiliyoruz."
