SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 23 Eylül 2011

Heykeller ve Aydın havası

Ooooh amma da gezdim valla!
Malum; bir süredir Ege bölgesinde tur atmaktayım. Haber, röportaj, dizi derken leylek baba misali göçüp konmaktayım bölge coğrafyasını.
İller, ilçeler beldeler, köyler arası haber dokuyan bir mekik şeklinde dolanıp durmaktayım yani. Gazeteden arayanlar "Fevkalade malumat yüklü fotoğraflaryazılar geçiyorsun Savaş Kaptan, müteşekkiriz" diyorlar.

ROMATİZMAM AZDI OĞLUM

Lakin anneanneme anlatmak zor bu işin kıymetini.
O, gazeteye ne yaptığımın değil, kendisi için neler yapmadığımın derdinde. İkide bir arayıp zılgıtı çekiyor:
- Neredesin sen mendebur çocuk - Nazilli'deyim ananeciğim. Buyur - Saçın sakalın ağardı hâlâ zilli peşinde mi dolaşıyorsun tüh sana!
- Tatlım sultanım deme öyle çalışıyorum gece gündüz - Sen hep kendi kıçını gezdir. Ben burada romatizmalarımla, siyatikle, katarakla perişan olayım sen halimi bile sorma.
- Hiç merak etme güzel anneannem, romatizmalarına çok iyi gelecek kaplıcaları tek tek tespit ettim. Alıp getireceğim seni en kısa zamanda.
- Neredeymiş onlar?
- Germencik'te Alangüllü vaaar, Ömerli vaaar, Gümüş Ilıca vaaar.
Kuşadası tarafına gidersek Davutlar, Sultanhisar'da da Salavatlı' var, hangisini istersen geliriz meleğim.
- Ben seni elime geçirirsem gösterecem nasıl salavat getirirsin.
- Tamam tamam, bak şimdi de Aydın'dayım zaten - Kısa kes o zaman Aydın havasını.
- Kesmem efeler diyarı burası, çok da güzel yer.
- Rahmetli Şevket Deden sana Yörük Ali Efe'yi anlatırdı. Başın secde görmüyor, bari git de efenin mezarında bir Fatiha oku haylaz oğlan.

SARI ZEYBEK AYDIN'DA

Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu kent dışındaydı gittiğimde. Telefonla konuşurken önerdi. "Türkiye'de sivil giysileriyle zeybek oynayan tek Atatürk heykelini açtık. Sizi zabıta müdürümüzle buluşturayım, götürüp gezdirsin Savaş Bey."
Az sonra buluşma gerçekleşiyor ve heykelin olduğu yere hareket ediyoruz.
Aydın-Denizli yolu Adnan Menderes kavşağına dikilmiş ve gerçekten de Türkiye'de ilk kez Atatürk ile bir Efe'yi zeybek oynarken sembolize ediyor. Aydın Ticaret Odası Belediye'ye sponsor olmuş ve birlikte kotarılmış bu anıt.

AYDIN'DA ÇARŞI PAZAR

Zamanım dar ama şehrin çarşı pazarını turlamasam katiyen olmaz. Şekercilerin oradan girip beyaz eşyacıların oraya, ardından giysi, çaput, perde, döşemelik dükkanlarına seğirtiyorum. Her yana serpilmiş ekmek arası dönerci, sucukçu, çorbacı, çaycı ve şu bu dükkânıyla cıvıldaşıyor ortalık. Onca kalabalığın arasında kıramayıp fotoğraf çektirdiğim Aydın'lılar müthiş sıcakkanlı ve konuksever. Eve, lokantaya yemeğe davet edenler, şehir gezisi önerenler gırla ama dedim ya vakit sorunsalı.

YOK DEVE

Sonunda giderek yoğunlaşan kent trafiğinden sıyrılma amacıyla ara yollara atıyorum kendimi. Zaten, sokak düğünündeki 'şov'undan dönen havalinin en menşur ve aygır devesi 'Halil İbo'ya da o sokakta rastlıyorum.
Böyle renkli güllü bezenmiş, çift hörgüçlü yakışıklı deveyle kim fotoğraf çektirmez ki deyip, yanına ilişiveriyorum.