SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 19 Eylül 2011

Bu devirde değişen ne

Başlıkta sorduğum sorunun yanıtını bulmak için önce gerilere gidelim. Fazla değil şöyle 10 yıl kadar öncesine mesela. O devirlerde siz diyelim ki Draman'da turşucusunuz. Ya da diyelim ki Çatladıkapı'da odun deponuz, ya da Kısıklı'da nalbant, marangoz, sönmüş kireç dükkânınız var. Veya veya veya Ümraniye'de erkek kuaförü, Dudullu'da lastik tamircisi, Kuzguncuk'ta dönerci, Selamsız'da şekerci, İtalyan Yokuşu'nda döşemeci, Cihangir'de benzinci. Veya veya veya...
Börekçi, çörekçi, hasırcı, çorapçı, yorgancı, manavcı, şoförcü, kırtasiyeci, züccaciyeci, emlakçı, tabakçı, çanakçı, çömlekçi, tenekeci, sobacı, kovacı, at arabacısı, su arabacısı, tüpgaz bayisi, tramvay vatmanı, tren makinisti, uçak dispecerisiniz Yani, küçük esnaf, esnaf, küçük memur, orta memur, yüksek memursunuz.

Fark etmez

Ya da tüccar, işadamı, öğretim üyesi, ya da işçi, köylü, öğrencisiniz. Ya da ne bileyim yahu?
Garsonsunuz, komisiniz, şefsiniz, vestiyersiniz.
Belki de kuyumcusunuz, aktarsınız, bayrakçısınız, lağımcısınız yani siz de içimizden herhangi birisiniz. Ve bir günün sabahı gazetenizi açıyorsunuz. Ve bir günün akşamı televizyondan haberleri seyrediyorsunuz; düğmeye kim basıyor, bankalar 'hııt' yapılıyor. Operasyonlara mesela konu edilen şeyler beyaz mıydı mavi miydi, mor muydu derken herkes morarıyor.
Sonra bombalar patlıyor, insanlar ölüyor.
Otuz iki kısım tekmili birden ve 'matineler devamlı' şeklinde oynanıyor. Oynuyorlar, seyrediyoruz. Yine oynuyorlar seyrediyoruz.
Sonra yeniden oynuyorlar seyrediyoruz. Sanki sesiz sitemsiz alkış tutucular gibi 'Oyna da oyna, kafana göre oyna. Oyna da oyna, yakışır sana' nakaratına katılıyoruz susarak.

Yedik yuttuk

Kökü dışarıda denen bir takım guruplar içeriden kökümüzü kurutmak için yapılıyor teranesi yeterli oluyor pansuman olmamıza. "Yiyoruz bu kıtırı, palavralara karnımız tok" demeden atılıyoruz "üstüne bir kaşık daha alalım" der gibi.
Şimdiki zamanlarda işte bu ezberler bozuldu yalan mı? Tezgahları kim neden niçin nasıl yapar, kimin üstüne yığar el kadar çocuklar bile uyandı işe. En azından bizim gibi örselene, parçalana, dövüle sövüle, itile kakıla yaşamış, buna alıştırılmış kuşaklar için bile çoook şeydir bu değişiklik. Sebep olanlara saygı sevgi ve helallerim olsun arkadaş...