Börekçi, çörekçi, hasırcı, çorapçı, yorgancı, manavcı, şoförcü, kırtasiyeci, züccaciyeci, emlakçı, tabakçı, çanakçı, çömlekçi, tenekeci, sobacı, kovacı, at arabacısı, su arabacısı, tüpgaz bayisi, tramvay vatmanı, tren makinisti, uçak dispecerisiniz Yani, küçük esnaf, esnaf, küçük memur, orta memur, yüksek memursunuz.
Fark etmez
Ya da tüccar, işadamı, öğretim üyesi, ya da işçi, köylü, öğrencisiniz. Ya da ne bileyim yahu?
Garsonsunuz, komisiniz, şefsiniz, vestiyersiniz.
Belki de kuyumcusunuz, aktarsınız, bayrakçısınız, lağımcısınız yani siz de içimizden herhangi birisiniz. Ve bir günün sabahı gazetenizi açıyorsunuz. Ve bir günün akşamı televizyondan haberleri seyrediyorsunuz; düğmeye kim basıyor, bankalar 'hııt' yapılıyor. Operasyonlara mesela konu edilen şeyler beyaz mıydı mavi miydi, mor muydu derken herkes morarıyor.
Sonra bombalar patlıyor, insanlar ölüyor.
Otuz iki kısım tekmili birden ve 'matineler devamlı' şeklinde oynanıyor. Oynuyorlar, seyrediyoruz. Yine oynuyorlar seyrediyoruz.
Sonra yeniden oynuyorlar seyrediyoruz. Sanki sesiz sitemsiz alkış tutucular gibi 'Oyna da oyna, kafana göre oyna. Oyna da oyna, yakışır sana' nakaratına katılıyoruz susarak.
Yedik yuttuk
Kökü dışarıda denen bir takım guruplar içeriden kökümüzü kurutmak için yapılıyor teranesi yeterli oluyor pansuman olmamıza. "Yiyoruz bu kıtırı, palavralara karnımız tok" demeden atılıyoruz "üstüne bir kaşık daha alalım" der gibi.
Şimdiki zamanlarda işte bu ezberler bozuldu yalan mı? Tezgahları kim neden niçin nasıl yapar, kimin üstüne yığar el kadar çocuklar bile uyandı işe. En azından bizim gibi örselene, parçalana, dövüle sövüle, itile kakıla yaşamış, buna alıştırılmış kuşaklar için bile çoook şeydir bu değişiklik. Sebep olanlara saygı sevgi ve helallerim olsun arkadaş...