Haberler


SAVAŞ AY

Yayladağı kadar büyük mülteci hüzünleri

Amanos Dağları, Toroslar'ın güneydoğusunda yaman bir uç beyi gibi heybet heybet dikilir.
Ol rivayet ederler ki; Amanos eteklerinde kim 'el aman' çekse, sesi uçup sarp kayalara çarpar, yankılanır, yedi iklim dört köşeden işitilir feryadı.
Yine öyle oldu bak!
Hatay'ın iki arpa boyu ötesinde, Yayladağı nam kasabaya komşu oturan 252 Suriyeli, ülkelerinde nicedir kol gezen ölüm, kıyım ve gazaba "aman" deyip, Amanos köylerinin anaç kollarına iltica etti.
Haberi Adana'da, gece vakti aldım. "Suriye'de Esad rejiminin baskı ve zulmünden kaçan komşu ülke aileleri, Yayladağı ilçesinin kıyısından geçen tel örgüleri aştı bize sığındı" diyordu haberi ileten meslektaş. "Kaymakam, tekmilini ilçenin spor salonunda topladı, yedirip içirip doktora baktırıyor, çoluk çocuğa mama, süt, emzik ne gerekse temin ediyormuş."

Yola düştük

Karanlığı delen mızraklar gibi sürdü otomobili sürücü dostumuz.
Gece yarısını üç beş dakika geçe Yayladağı'na ulaşmış, geçici mülteci barınağı haline getirilen spor salonu önüne varmıştık bile.
Garip ve abartılı bir engelleme vardı basın mensuplarına. "Yassah hemşerim" raconlarının anlamsızlığı, geleneksel inadıma yenik düştü, içeri sızıp üstüme farz olanı yaptım, çektim bu fotoğrafları.
Dahası bazı ailelerle biraz Türkçe biraz Arapça sohbetler kurup, mülteci hüzünleri derledim.

Al gözüm seyrelle
İşte orada, taze ilticacıların ilk durağı olan Fehmi Dinçer Kapalı Spor Salonu'ndayım. Loş ışıkların ölü gözü aydınlığı fotoğraf makinelerine meşakkat çıkartsa da 'insan gözü' apaçık görüyor acının cüssesini. Pota altlarından, tribün kuytularına, soyunma odası içlerinden çıkış tünellerine kadar her bir yana oturmuş, uzanmış, uyuyakalmış zoraki konuklarımız dolu. Bunların 147'i erkek, 44'ü kadın, kalanı ise 29'u kız 61 çocukmuş öğrendim ki.
En çok çocuklara gitti aklım.
Çoğu el kadar bebe, sabi sübyan, dünyadan bihaber çağdalar.
Neden, nasıl ve ne kadar süreliğine burada olduklarını sorgulayacak bilince bile ulaşmamışlar henüz.
Uykuya teslim olmayanları ya ana baba kucağında ya ayakuçlarında dokunsan ağlayacak hallerde şaşkın duruyorlar.

Saçlarını okşayarak

Gençler muhtemel bir ölümden kıl payı kurtulmanın rehavetiyle bitişik nizam uzanmışlar duvar diplerine, gülüşüyorlar. Babalar, koca koca adamlar çaresizliğin soldurduğu bakışlarına bin anlam yükleyip sorar gibi: "Ya geri gönderilirsek, ya tutmazlarsa bizi burada?"
En dirençli en vakur en yiğit görünenler analar elbet. Bu yüzden ilk onlara merhaba deyip ilk onlarla dertleşiyorum.
Semiha adlı genç bir kadını dinliyorum mesela. Göğsüne sıkı sıkıya bastırdığı minik kızının saçlarını okşayarak anlatıyor bozuk Türkçesiyle. Diyor ki; "Sahafi efendi (Gazeteci Bey).
Lazkiye şehrine yakın Harabjoz köyünden geldik biz. Türkiye içinde bize çok yakın Güveççi Köyde akrabalarımız vardır zaten. Onlara telefon ettik, öldürecekler hepimizi dedik. Buraya doğru gelin, Türkiye'ye sığının, saklar sizi bizim büyüklerimiz dediler, sevindik yola çıktık. Bayramlaşmalar için buluştuğumuz tel örgülerin önüne kadar kaçıp geldik, oradaki telleri kopartıp elimizde Türk bayrakları, 'Yaşasın Tayyip Başkan' diye bağırarak askerinize teslim olduk."

Zulüm çok

Sonra minik yavrularını araya alıp bir köşeye sinen Meysun ve Mahmud Zekavi adlı genç çiftle konuşuyorum...
- Bütün köy geldi mi?
- Hayır ama Türkiye izin verirse binlerce köylümüz gelmek istiyor.
- Neden kaçtınız ki, olaylar sadece şehirlerde oluyor?
- Hayır köyler ve kasabalarda da zulüm çok. Tarlalara, kahvehanelere kadar gelip "Vatan hainlerini yakacağız, boğacağız, kamyonlarla ezeceğiz" diyenler çıktı ortaya. 4 çocuk ve bazı gençlerimiz kayboldu, günlerdir haber alınamıyor onlardan.
İşkenceyle öldürdüler
Zöhre Sinevî adlı bir başka kadının cep telefonuna yüklü görüntüleri ise dehşet verici. Diyor ki:
- Şu telefona kayıtlı filmi bir seyredin. Otobüs şoförünü nasıl da yakalayıp, dövüp, öldürüp, ölüsünü sokaklarda sürüklüyorlar bir bakın.
- Neden yaptılar bunu? Ne suçu günahı varmış bu adamın?
- Soranı da öldürürler. Sanki isyan edelim diye gözümüzün önünde yapıyorlar bunları. Bizim erkeklerimiz karşı koyacak olsa onları da öldürmek için elde silah fırsat kolluyorlar.

Biz hazırız
İlçenin genç kaymakamı Tolga Polat bir yandan beni dışarıya çıkartmak için uğraşırken bir yandan da sıkıntıları anlatıyor:
- Savaş Abi kesin emri var vali beyin lütfen dışarı alayım sizi.
- Gece yarısı bu iş için geldim kaymakam bey.
Çekmeden çıkmam buradan.
Türkiye'nin büyüklüğünü, konukseverliğini görsün bütün dünya bırakın da...
- Savaş Abi, Kızılay TIR'ları yolda. Çadırları getiriyorlar.
Samandağ Şube Başkanı Habip Yapar zaten battaniye, helva, peynir, çocuklar için de mama, çocuk bezi dağıttı. Sıcak çorba da verildi. Sabahtan itibaren de sıcak yemek dağıtımı yapılacak.
- Çok fazla gelen olursa ne yapacaksınız, önlem alındı mı?
- Bir kriz merkezi gibi çalışılıyoruz. Ankara'da sayın hükümet yetkililerimiz, bakanımız, valimiz ve biz kaymakamlar eş güdümlü olarak çözeriz evvel Allah.
DİĞER YAZILAR İLERİ
DİĞER
Şarkıcı Nilüfer ile Reha Muhtar 4 aylıkken evlat edinmişlerdi! 23 yaşındaki Ayşe Nazlı güzelliğiyle ilgi odağı oldu! Anne - kız paylaşımı sosyal medyaya damga vurdu!
Kızım bana yetiyor
Bankada 60.000 TL parası olana rekor ödeme!
64 gol 58 asist! Fenerbahçe'nin olmazsa olmazıydı! İsmail Kartal yüzünden gidecek
Derbide kazanan Fenerbahçe
Emekliyi mest edecek sürpriz 15.01'de açıklandı! Milyonlar dört gözle bekliyordu
Tüm Türkiye'de 137.236 işçi ve personel alımı başvurusu başladı
GÜNÜN MANŞETLERİ
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.