SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 28 Ocak 2011

Karla gelen mutluluk

Tam da "yumurta kapıya dayandığı an" dediklerinden oldu.
Erzurum, Kış Olimpiyatlarının açılışına 18 saat kala kar gördü, beyaza büründü. Dadaşlar kenti belki de tarihinde ilk kez kar-tipi ve fırtınayı bu kadar coşkulu, keyifli karşıladı. "Dualarımız tuttu" diyen, "evliyanın, embiyanın, ermişin yüzü suyu hürmetine Allah yüzümüze baktı, kar yağdırdı" diyen ne çok Erzurumlu var bir bilseniz.
Ve nihayet dün sabah… Yani kentin handiyse miladı olacak 27 Ocak 2011 sabahı. Bütün bir şehir ahalisi bayram sabahına uyandı sanki. Herkes en güzel esvaplarına büründü, yüzler, gözler güleç hallerde attı kendini sokağa. Açılış öncesi bazı müsabakalar başlamıştı malum.
Bunlardan ilki buz hokeyi maçıydı. İşin ustası Çek Cumhuriyeti bizi sıfıra karşı 16 golle geçti ama kimsenin keyfini kaçırmadı bu hezimet. "Biz daha toyuz gardaş. Hele bi yetişip ersinler, bizim uşaklar da yener cümle alemi" diyorlardı.
Sokakları caddeleri şöyle bir yürüdüm gezdim. En sık rastladıklarım sayıları 2 bin 500'ü bulan gönüllüler grubu gençleri.
Durdurup ya fotoğraf çektirmek istiyorlar ya da bazı sıkıntıları, keyifleri paylaşıyorlar benimle.

Gönüllüler diyor ki

Cumhuriyet Caddesi üzerinde rastlaştığım bir grup gönüllüyle bakın ne konuşmalar yapıyoruz ayaküstü.
- Kırmızı montlar, siyah pantolonlar, özel sırt çantalarıyla tek tip kıyafetiniz yakıyor çocuklar...
- Botları, tişörtleri, taytları unutma abi...
- Bazılarınız niye yarım yamalak giyindi peki...
- Çünkü ölçüler yanlış geldi.
Bazı arkadaşlarımıza medium yerine ekstra large geldi. Botlarda da sıkıntı var.
- Hemen şikayetlere başladınız sizi gidi...
- Yok şikayet değil de aksaklık işte. Esas mızmızlanacak konu servis konusu. Adres aldılar, sizi oralardan alacağız ya da bırakacağız. Öyle bir durum olmuyor. Kendi başımıza gidip geliyoruz. Az masraf değil ki.
Neticede hem öğrenciyiz hem gönüllü.
- Yabancılarla anlaşmanız nasıl?
- Gönüllü yurtlarında kalanlarımız var. Onların durumu çok iyi.
- Varsa aranızda, o konuşsun.
- Ben varım Savaş Abi.
Yemeklerimiz açık büfe.
Çoraplarımız -30 ile + 30 arasında işe yarıyor. İçliklerimiz de mükemmel. Koca ekran televizyonlar kurdular. Hatta kamyon üzerinde dev ekranlar, gelip kalabalıklar arasında seyir yaptırıyor, hoş oluyor...
- Yabancılarla muhabbeti sordum...
- Bazılarıyla uyum sorunumuz yok. Tayland, Rus, Çin ve İskoç ekipler harika. Sıcak kanlı, cana yakın insanlar. Şaşırtıcı ama İspanyollar biraz tutuk ve mesafeli.
- Neden acaba?
- Otel fiyatlarına itiraz ettiler.
Talep yüksek ya, otelciler de fiyatları 3'e kadar katladı.
Sonra o yerleşkeye gittim ve bayıldım açıkçası. Dev bir sosyal yaşam alanı oluşturulmuş. 78 milyon TL tutmuş harcamalar.
2 bin 890 kişinin barınacağı bu oyunlar köyü, kış oyunlarında tüm sporcuların aynı alanda konakladığı tek oyunlar köyü olarak FISU tarihine geçmiş.

Köyün durumu

Anlatın dedim coşkuyla, anlattılar olup biteni. "Köy 11 bloktan oluşuyor.
Atatürk Üniversitesi Kampüsü içinde yer alan Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait yerleşkede bulunan oyunlar köyü için 4 adet blok sıfırdan inşa edildi. Mevcut bloklardan 7 tanesi ise FISU gerekliliğine uygun olarak tadilattan geçirildi. Erzurum 2011 Kış Oyunları Oyunlar Köyü Sorumlusu Yahya Pasinlioğlu, Universiade için kente gelen sporcu ve delegasyonların rahatı için her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğünü anlattı: "Her blokta sporcu ve delegasyon üyeleri için farklı sosyal yaşam alanları var.
Stratejik oyun, televizyon, internet, toplantı ve masaj salonları yer alıyor. Ayrıca bin kişinin aynı anda dünya yemeklerini tadabileceği bir yemekhane, alışveriş merkezi, silah ve waks deposu, spor salonu, güvenlik, medical ve oyunlar köyü idari binası bulunuyor. Böyle bir tesis nerede var ki Savaş Abi?"