Tarihi 5 Ekim 2011

İsmail Küçükkaya'nın çiğnenen onuru

Akşam gazetesi genel yayın müdürünü bugüne kadar hep eleştirdim, defalarca ekrandan ve sütunumdan bu ağır eleştirileri sıraladım... Fakat bugün bu zor gününde Küçükkaya'nın yanında olmak zamanıdır. İsmail Küçükkaya'nın onuru çiğnenmiştir, daha doğrusu genel yayın yönetmeni olduğu günden beri Küçükkaya'nın onurunu, haysiyetini çiğneyen, yasadışı yöntemler kullanarak onu devirip Akşam'ın başına gelmek isteyen bir çete şu an enselenmiştir...
Olay ODATV örgütünün sadece Ergenekon terör yapılanmasının bir terminali olması meselesi değil. Bu örgüt Ergenekon'la bağlantısı olmasaydı da açık ve net bir "suç örgütü" mahiyetindedir, bu görülmüştür... Mesela Fehmi Koru aleyhine sistematik kara propaganda yayınları yürütülmesi, düzenli ve her gün yalan ve imalat haber yaptırılması açık kriminal bir olgudur...
Aynı şey daha kuvvetli biçimde İsmail Küçükkaya'ya saldırılması, onurunun çiğnenmesi ve yasadışı yollarla yerinden edilmek istenmesinde de görülüyor... İlla her şey Ergenekon'la ilgili olacak diye bir şey yok. Mesela şu an tasfiye olmuş bir başka Ergenekon sanığı gazetecinin bir "çocuk pornosu" davası da yürüyor. "Çocuk pornosu malzemeleri bulundurmak" da ağır bir suç ve ayrı bir dava olarak şu an yürümekte... Fehmi Koru ve İsmail Küçükkaya'ya yapılanlar "basit bir arkadaş küfürleşmesi" değildir...
Yalan, iftira, dezenformasyon ve kara propaganda gibi illegal yöntemleri sistematik olarak kullanarak komplo kurmak olgusudur. Bu illegal saldırı yöntemleriyle Küçükkaya'yı kontrol altına almak istiyorlardı...
ODATV suç örgütü açıkça Küçükkaya'ya "Bizim dediklerimizin dışına çıkmayacaksın,yoksa seni doğrarız" mesajını veriyor ve bu kirli belaltı yöntemlerle şantaj yapıyor... Dahası bu örgütün en tetikçi üyelerinden biri Küçükkaya'nın yönettiği gazetenin yazarıydı. Hemen her yazısını Soner Yalçın'dan aldığı talimatlarla yazdığı binlerce sayfalık savcılık kaydıyla sabit olan bu kişi Küçükkaya'nın devrilmesi ve yerine Soner Yalçın'ın getirilmesi için sistematik olarak çalışıyordu, örgütün 2010 planlarının başlıcası buydu... Çukurova medya grubunun kontrolünü tamamen Soner Yalçın'ın devralması ana hedefti. Bu aslında Küçükkaya'ya yönelik bir komplo olduğu kadar Mehmet Emin Karamehmet'e yönelik de bir komploydu...
Toplam 71 klasör 65347 sayfadan oluşan savcılık iletişim tespit tutanaklarında yani kamuoyunda bilindiği tabirle mahkeme kararıyla tespit edilen tape'lerde Karamehmet'e yönelik şantaj planları da açığa çıkıyor... Daha bu tutanakların çok çok az bir kısmı medyaya yansıdı. Savcılık ikinci ve üçüncü iddianameler bağlamında yeni hazırlıklar yapıyor...
İşte Soner Yalçın'ın talimatıyla illegal işler yapan bir kişinin Akşam'daki yazılarının durdurulması bu bağlamda çok önemli bir karardır. Kamuoyuna yansıyan tapeler Küçükkaya'nın onurunu çiğnemiştir, kendisine alçak bir komplo kurulduğunu ortaya koymuştur... Bu noktadan sonra İsmail Küçükkaya anasına küfredilmesine, tehdit edilmesine, üzerinde şantajla baskı kurulmasına artık YETER demiş ve gereğini yapmıştır. Bugünden önce niye diyemediğini tartışmak şu an doğru değildir. Tüm demokratların şu an zor gününde Küçükkaya'nın yanında olması gerekir, çünkü şu an bu örgütle ilişkileri olan tüm isimler Küçükkaya'nın üstüne çullanmaktadır...
Unutmayalımki Soner Yalçın ve emrindeki kişi bu illegal işleri belli daha "üst" pozisyondaki isimlerden güvence alarak yapıyordu. Ergun Babahan'ın yazdığı gibi bu kişilerin kendileriyle ilgili konuşmasından korkan çevreler bu işi sulandırmak ve süreci durdurmak istiyor..
Kimileri de saflık, salaklık ya da korkaklık gibi sebeplerden Küçükkaya'nın üzerine çullanan bu güruhun yanında duruyorlar...
Mesela Serdar Turgut acaba bu açık komplo ve şantaj planlarını kendiyle ilgili okusa napardı?
Acaba bu komployu hazırlayanlarıher şeyi bildiği halde-korkudan barbekü partisine mi davet ederdi? Küçükkaya'da bu kişilere "Gelin barbekü partisi yapalım, t...lşarımı beraber sıkalım" mı deseydi? Serdar Turgut korkaklığından ötürü geçmişte öyle mi yaptı?... Sen benim ne demek istediğimi anladın Serdar Turgut, bu işe sakın dolaylı Ergenekon destekçisi gibi girme, mert bir insan gibi senin yapamadığını yapma cesareti gösteren Küçükkaya'nın yanında ol... Ya da sus otur yerine... Bu uyarım birçok yazar için geçerli...
Şu süreçte Küçükkaya'ya çullananlar güruhuna dahil olanlar 71 klasör 65347 sayfalık tutanakları unutmasın... Bu illegal işlerle ilgisi olmayıp kompleksleri sebebiyle İkitelli mahallesinden aferin almak için angutça yazılar yazanlar da sonradan utanmasın... Bu tutanaklarda çok net ve açık deliller var, kim kimle örgütsel ilişki içinde, kim kime ne yazdırmış, ne dedirtmiş, ne komplolar, şantajlar tasarlanmış,nasıl örgütlü karakter suikasti planları yapılmış. Her şey net... Bunları hukuk süreci değerlendirmeye devam ediyor.