Tarihi 20 Eylül 2011

İstanbul'da Eylül güzelliği

Bu Eylül ayı İstanbullular için, İstanbul'u doya doya yaşamak için çok önemli bir fırsat, hava tam kıvamında, ne çok sıcak ne soğuk... O zaman
bugün köşemi İstanbullu hemşehrilerime kıyak çekmek için kullanayım

ve Arnavutköy'de bir mekan tanıtayım...
Haftada en az bir kez balıkçıya gitmek nerdeyse olmazsa olmazımdır, müdavimi olduğum bazı balıkçılar dışında merak ettiğim yeni açılan mekanları da denemeye gayret ederim. Damak tadına, gastronom özelliklerine çok güvendiğim, yakın bir gelecekte Türk medyasında da önemli lifestyle yazarları arasına gireceğini düşündüğüm Burcu Odabaşı'nın tavsiyesi üzerine Arnavutköy Balıkçısı'na da ilk defa böyle adım atmış bulundum sonrasında da sık sık gider oldum. Burcu Odabaşı bizden de beter, kendisinin yakında mekanın demirbaşları listesinde geçeceğine inanıyorum. Eftalya'dan ayrılanların açtığı bu nezih mekanda, ilk gittiğim günden beri eğitimli bir personelden olduğu anlaşılan başarılı servis ve yediklerimdeki değişmeyen lezzet en önemli artılar oldu.
Gelelim mekanın lezzetlerine:
Öncelikle ikram olarak getirdikleri mısır ekmeğini, soğanlı, balzamik sos ve zeytinyağlı domates salatası, kütür kütür salatalık ve lahana turşusu ve de közlenmiş kırmızı biberden yaptıkları baharatlı, cevizli başlangıçla bile doyulabilir derim.
Soğuk mezelerden közlenmiş patlıcan, levrek marin, ahtapot, körili levrek sarma, maydanoz salatasını (biraz daha nar ekşisi ilave ettirip servis ettirmenizi öneririm), beyaz peynirli sunumuyla cibes otunu tavsiye ederim. Lakerdayı da seviyorsanız mutlaka sipariş vermelisiniz.
Ara sıcak olarak oldukça lezzetli bir püreyle servis edilen balık köftesi gerçekten söylendiği gibi mekanın spesiyali olmaya layık. Kalamar ızgara ise fena değil ama açıkçası tam istediğim lezzette değil daha iyi marine edilip servis edilmeli. Kalamar tava genelde nar gibi kızarmış ve gereken yumuşaklıkta geliyor.
Tereyağında karides sunum açısından göze hitap ediyor fakat birçok balıkçıdaki, büyük ama lezzetsiz karides seçimi hatasına bu mekanın da kurban gittiğini hissettiriyor. Fener kavurmanın içinde gelen küçük karideslerden (çimçim) yapılsa daha güzel bir tat yakalanacağını düşünüyorum.
Yapacağınız herhangi bir balık seçiminde lezzet yakalamamak neredeyse imkansız ve mevsimine göre yanında servis edilen tereyağında sotelenmiş cibes otunu da denemenizi tavsiye ederim. Tatlılara gelince, sırf tatlı yemek için bile bu mekana gidilir dedirtecek kadar lezzetli alternatifler sunuluyor. Kızarmış dondurması ve kestaneli suflesi özellikle tavsiyelerimdir. Bunların dışında kabak tatlısıseverler, volkanik kek ve dondurmalı irmik helvaseverler de unutulmamış.
Fiyat açısından da civarındaki tüm balıkçılarla hemen hemen aynı bir tutarla karşılaşacağınızı da bilmenizi isterim. Sadece ikram olarak getirilen başlangıçların hesabınıza eklendiğini ne kadar saçma bulduğumu belirtmeden edemeyeceğim.
Son olarak nezih, sıcak bir ortamda, başarılı bir servis eşliğinde meze ve balık keyfi yapmak istiyorsanız mutlaka bu mekanı test edin derim.