Tarihi 19 Eylül 2011

Yarım asır önceki şerefsizlik ve bugün

17 Eylül 1961'de bu ülkenin asalet simgesi Başbakan Adnan Menderes'i katlettiler...
Tam 50 yıl oldu, yarım asır geçti.
Şerefsiz ve alçak bir darbeydi 27 Mayıs. Bu darbenin alçak ve şerefsiz katilleri bugün milletin yüzde 80'inin sevgiyle andığı Adnan Menderes'i öldürdüler, cinayet işlediler. Menderes'i astıkları ipin parasını bile Menderes ailesinden istediler.
Bu derece haysiyetsiz, bu derece şerefsiz ve aşağılık heriflerdi bunlar...
72 yaşındaki Mustafa Nevzat Eskioğlu bu şerefsizlerin yaptığı darbe sırasında Yeşilköy Havalimanı'nda görevliydi...
Darbecilerin Bursa'dan getirdikleri ve uçaktan indirdikleri Başbakan Adnan Menderes'i tekme tokat havaalanı binasına soktukları an ordaydı Eskioğlu.
Başbakan Menderes'i getirdikleri uçaktan indirirken uçağın karşında dizilmiş tüm subay ve astsubayların savunmasız ve elleri bağlı Başbakan'a tekme tokat giriştiğini anlatıyor Eskioğlu. "En garibime giden ve acı olan bir Başçavuş bile Başbakan'a tokat attı" diyor...
Eskioğlu'nun gözleriyle tanık olduğu olayı anlatıyor... Dikkatle okuyun lütfen... "28 Mayıs 1960 gecesi saat 02.00 civarında C47 askeri uçak havaalanına indi.
Uçağın kapısı açıldı. Subay ve astsubaylar yan yana dizildi.
Başta rahmetli Menderes, kardeşi Ethem Menderes ve birkaç bakanı indirdiler aşağı.
Sille tokat askeri lojmana soktular. Döverek. Darp ettiler. Hem yürüyor hem askerler sille tokat içeriye soktu. Biz de camdan izliyorduk. Asker geldi 'ışıkları söndürün ses etmeyin' dedi. Geç vakitte Yassıada'ya götürmek için tekrar çıkarıp götürdüler, yine dövdüler.
Başbakanımıza yapılanlara inanamadık. Hiç insanın aklına hayaline gelmeyecek bir manzara. Hala da gözümün önünden gitmez o manzara. İki tarafa subay astsubaylar dizilmiş uçak merdiveninden binaya kadar sille tokat götürdüler.
Menderes ve yanındakiler hiçbir şey yapamadılar.
Bizimle beraber Rafet diye bir arkadaşımız vardı hüngür hüngür ağladı. Menderes için ağlıyor diye onu da dövdüler.
Karadayı diye meydan müdürümüz vardı. O gece hep beraber lojmandaydık. Bunu birebir yaşadık."
Böyle bir şerefsizlik, böyle bir haysiyetsizlikti Menderes'i öldüren o darbe... Savunmasız bir Başbakan'a böyle tekme tokat girişebilen köpoğullarının darbesiydi. Bu haysiyetsiz darbeci kafa aslında değişmedi... Bu iğrenç kafaya göre Menderes vatan hainiydi, ülkeyi irticaya götürüyordu. O zaman görev askerindi, ne yapılır edilir, önce özel harp operasyonlarıyla darbe ortamı yaratılır sonra da darbe hayata geçerdi... Aynısını Demirel'e de yaptılar, fakat Demirel sonradan kendini deviren bu zihniyetin sadık müttefiki haline geldi. 27 Mayıs'ı hep kutsayarak anan alçak 28 Şubatçılarla işbirliği yaptı. Bir ara 27 Mayısçı, Menderes katledildiğinde bayram eden aydınların lider adayı oldu Demirel. Son seçimlerde 27 Mayıs'ın ortaklarından CHP'nin akıl hocası oldu. Aslına rücu etti Demirel...
Hem bu millete hem de asil Başbakan Menderes'e, demokrat misyona ihanet etti. Bugün bu milletin yüzde 5'i bile Demirel'i sevmiyor, saygı duymuyor.
Toplumdaki karşılığı BDP'nin karşılığı kadar bile değil... Bu millet Demirel'i hiçbir zaman affetmeyecek...
Ardından bu şerefsiz darbeci zihniyet Özal'a kafayı taktı. Cumhurbaşkanı Özal'ın milletle bütünleşen tavrı,Türkiye'yi tamamen sivilleştirme arzusu,Cumhurbaşkanı olarak yaptığı açıklamalar askeri vesayeti çok rahatsız etti. 1993 ortamında askeri vesayet bir şekilde sivil hükümeti kafaya almayı becermişti, DYP-SHP koalisyonu tam askeri vesayetin dişine göreydi. Ne istiyorlarsa yaptırıyorlardı Demirel hükümetine ama Çankaya'daki sivil direniş sürüyordu. Özal askeri vesayete inat, sürekli anti-militarist aydınları Köşk'te topluyor, onlarla sivil, özgür ve demokratik Yeni Türkiye'nin planlarını yapıyordu o 93 ortamında... İşte bunu hazmedemediler, detayları bu sene açıklanacak iddianamelerle daha netleşecek alçak bir suikast operasyonuyla Turgut Özal'ı da katlettiler. 88'de Özal Başbakan iken de bir girişimleri direkten dönmüştü... Bu milletin "İkinci Menderes"ini de mezara gömdüler. Cinayet defterlerine bir Başbakan'dan sonra bir de Cumhurbaşkanı'nı eklediler 17 Nisan 1993'te... Özal da tıpkı Menderes gibi bu milletin yüzde 80'inin kalbinde yerini koruyor bugün...
Ve bugün... Son 9 yıl boyunca Tayyip Erdoğan'ı bir askeri darbeyle devirmek ya da bir suikastle katletmek için ellerinden geleni yaptılar... Bu milletin çok sevdiği Menderes ve Özal'ı alçak bir cinayetle öldürmeyi becermişlerdi. Önce askeri vesayetin yargısı, üniversitesi ve medyasıyla zemin yaratıp bu işi yapmışlardı... AMA TAYYİP ERDOĞAN'A BUNU YAPAMADILAR. Hala ellerindeki son güçle birşeyler yapma gayretindeler. AMA BU SEFER BU MİLLET BUNA İZİN VERMEYECEK... O yüzden Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları bu milletin büyük çoğunluğunun desteklediği davalardır. Tüm darbeciler ve darbe yardakçıları cezalanana kadar da bu davalar sona ermeyecektir... Bu millet 17 Eylül 1961'i asla unutmayacak...
Yattığınız yerde rahat uyuyun Başbakanımız Adnan Bey... Siz de rahat uyuyun Cumhurbaşkanımız Turgut Bey... Sizi öldüren alçaklardan bu millet hesap soruyor artık bugün...
Çok şükür, çok şükür...