AK Parti Adıyaman milletvekili Mehmet Metiner'in 2001 yılından kalma eski ses kayıtlarını piyasaya sürme işinin amacı belli... Metiner'in olası yükselişinin önüne geçmek. EĞER BU AK PARTİ İÇİNDEN BİRİLERİ TARAFINDAN YAPILMIŞSA BUNA DÜPEDÜZ KALLEŞLİK denir... Açıkçası bulgular da o yönde gözüküyor. Anlaşılan kimi AK Parti mensupları Başbakan'ın dünya görüşünü, tasavvurunu ve vizyonunu anlamamışlar... Böyle kalleşliklerin Başbakan'ın nazarında ters tepeceğini, bilakis bu kalleşliğin yapıldığı insana daha çok önem vereceğini bilmeyecek kadar cahiller...
Metiner'in 2001 yılında bunları söylediği bilinmeyen bir olgu değil, bu kanaatlerini açıktan söylüyordu o zaman Metiner.
Sonrasında ise hatasını anladı, yanlış bir kırılganlık ve duygusallıkla bunları söylediğini daha 2002 başlarında itiraf etti, özür diledi... O andan itibaren AK Parti'nin siyasal ve sosyal vizyonunu tamamen destekleyen bir vaziyet aldı. Uzun süre bir yerde köşe de yazmadı. Yani hep iddia edildiği gibi "yandaşlık"tan para kazandığı için AK Parti'ye yanaşmadı. Uzun süre büyük zorluk çekti, parasız kaldı.
Yazılarını yazacak bir çalışma masası bile yoktu. Üstelik o süreçte, özellikle 2004-05 döneminde kendisine Ergenekoncu çevrelerden açık çek veriliyordu.
Metiner'e açıkça "Gel itirafçı ol, bir yandan AKP'yi bazı açılardan desteklermiş gibi görün bir yandan da Tayyip'in aleyhine yaz. Dindarları ve Kürtleri Tayyip'ten soğutacak yalanlar yaz. Bu sözlerin senin kaleminden çıkması daha inandırıcı ve etkili olur. Ne istersen veririz" dendi bu yasadışı örgüt tarafından. Kendisine gazetede ve TV'de konumlar ve büyük maaşlar önerildi ama o ısrarla bu harekete ve Tayyip Erdoğan'a tam destek vermeyi sürdürdü. Ergenekon terörizminin bu "itirafçı yalancılık" önerisini kabul edenler oldu, Ergenekon'un emriyle illegal görevlerini yaptılar, yapıyorlar... Artık o isimler yargının görev sahasının konusu...
Metiner ise illegal örgütün bu tezgahına gelmedi... "Benim ideallerimin lideri Erdoğan'dır.
Kısa bir dönem hata yaptım, bir daha asla davamdan dönmem" demeye devam etti...
Hiçbir yerde yazamamasına, büyük geçim sıkıntısı çekmesine rağmen televizyon programlarında en zor dönemde hep Başbakan'ın davasına olan tam desteğini ifade etti... Aslında 1980'lerin sonundan beri böyleydi Metiner. O dönemden beri Erdoğan'ın yanındaydı. Başbakan'ın 1994 zaferinde de yanındaydı, ondan sonraki süreçte Erdoğan'ın açılımcı fikirlerine tam destek veren de yine Metiner'di. Merak edenler youtube'a girsin, 1995 yılında Ahmet Altan ile Neşe Düzel'in sunduğu programda Tayyip Erdoğan, Metiner ve birkaç başka isim daha katılımcı. Daha o dönemden Erdoğan bu günlerdeki Türkiye ve dünya vizyonunu ifade ediyor...
Erdoğan'ın herkesi kucaklamak isteyen evrensel vizyonuna bazı diğer İslamcılar şiddetle muhalefet ederken bir tek Metiner'in tam destek verdiğini görebilirler...
Metiner bir "biat adamı"dır.
Bunu da çekinmeden söyler, hiç numara yapmaz. "Ben bir biat adamıyım.
İnandığım liderime biat ederim, farklı düşündüğüm konu varsa kendisine ifade ederim.
Ama dışarıda bunu söylemem" diyen adamdır Metiner... Bu biat dolayısıyla Taraf'a karşı yazdığı haksız birkaç yazıdan ötürü onu ağır eleştirmiş ve bir televizyonda da kendisiyle sert tartışmıştık...
Fakat bu durum Metiner'e kalleşlik yapıldığında susacağım anlamına gelmez... AK Parti içinde birkaç adam daha böyle sağa sola kalleşlik yaparak bir yere geliriz sandılar, şimdi kimi yurtdışında, ülkeye dönemiyor kimi de partiden kovuldu... Lütfen Eski Türkiye'de kalmış bu iğrenç siyaset oyunlarına tenezzül etmeyin. Kim olduğunuzun ortaya çıkması an meselesi...
Sonra üzülürsünüz...