CHP'li Pavey HDP'li Demirtaş'a;
'Birlikte iyi salladık' der…
…
Demirtaş da bunun üzerine;
'Birlikte daha iyisini başaracağız'
karşılığını verir…
…
HDP'li Yüksekdağ;
'Sırtımızı gerillaya dayadık'
şeklinde konuşur, ardından ekler;
'Türk Devleti silah bırakmalı!'…
…
HDP'li Baydemir hiç geri kalır mı,
o da hemen sahneye çıkar;
'Vekilliklerimiz gerillaya kurban
olsun' incisini yumutlayıverir!
…
Daha çok örnek var da, politikacıların
yarıya yakını üç aşağı-beş yukarı böyle!
Türkçede de bu tip 'dangalakça'
sözler sarf edenleri tanımlayan pek çok
deyim var ama gelin biz kestirmeden;
'Ağız ishali olmuşlar' tabirini tercih
edelim!
…
Ayrıca...
'Hiç yakışık almıyor'dan ziyade, hain
bir yapıya sahip olan bazı üyeler için
'İhanet Şebekesi' tanımının daha
uygun kaçacağı da bellidir...
Siyasete çıkar sağlamak için girdiği
belli olan diğer bazılarını da, üstteki
kan emici-vampir güruha (beslenme
alışkanlıklarındaki benzerlik
bakımından) eklemek mümkündür!
…
Bir kaynaktan akan tüm ihaleleri -belli
ki danışıklı dövüşle- yolsuzca kapanları
da...
Belediye Başkanlığı görevini kötüye
kullanıp eşi ve baldızını milyonlarca
liralık onlarca rezidans dairesiyle ihya
edenleri de...
Dürüstlük abidesi pozlarında gezinip
tek bir daireyle bile olsa bundan
nemalananı da bu kategorinin dışında
tutmak mümkün değildir!
…
'Siyaset dünyası'nın
azımsanmayacak bir bölümü böyle de,
ya 'Medya dünyası'na ne demeli?
…
'Memleket aleyhine olsun da,
ne olursa olsun' amacıyla manşet
atmakta yarışanlar mı istersin...
Tüm detaylara -saz çaldırıp söyletme
dâhil- girip de, parti başkanına 'PKK
hakkında ne düşündüğünü' bile
sormaktan yan çizenler mi istersin...
PKK'yı tüm dünya öyle gördüğü hâlde
bir türlü terörist listesine almaya gönlü
razı olmayan kadın müsveddeleri mi...
Yoksa, ekranda utanmadan 'üç-beş
polis öldürüldü diye operasyona
kalkışmaya ne gerek vardı'
diyebilen ve güya dîni bütün geçinen
paralelci yazarlar mı istersin!
Her türlü 'hainlik güdüsü aklını
esir etmiş gazeteci bozuntuları'
medya'da maalesef mebzul miktarda
mevcut...
…
'Yasama' böyle ise...
'Yargı'nın hâli zaten meydandaysa...
'Yürütme'de ciddi onarıma ihtiyaç
duyulmaktaysa...
'Medya'nın içyüzü de bu denli
acınacak-kınanacak vaziyetteyse...
…
O zaman...
Güzel ülkemizin sistemlerine sızmış
tüm bu eleştirdiklerimiz için, terbiye
kurallarını bir yana bırakıp okkalı
küfürleri peş peşe sıralasak yeridir!
'Böyle başa-böyle traş' şeklinde
sergilenecek bu kaba tavrı yadırgayacak
kişi sayısı da içinde bulunulan şu
ortamda elbette fazla olmayacaktır...
…
Hayret vericidir ki, böylesi 'tefessüh
etmiş' bir devranda;
Bunca atılımı...
Bunca devrimi...
Bunca hizmeti...
On üç yıl gibi pek kısa bir süreye 'o'
nasıl olup da sığdırmayı başarmıştır!
…
Sakın...
…
Lütfen...
…
'O da kim?' diye sorup...
Zaten tüm dönemlerde lider kıtlığı
yaşayan memleketimizin bu yöndeki
verimsizliğinden duyduğumuz acıyı
bir de siz aymazlık sergileyip hepten
depreştirmeyin!