Tarihi 19 Temmuz 2015

Ya, Buyur... Ya, Müsaade Buyur!

'Kendisinden sonra gelen iki partinin

toplamından fazla oy alan AK Parti

ısrarla çağrıda bulunuyor' gibi bir

hava esmekte memlekette;

"N'olur gelin,

koalisyon kuralım!"...

...

Gündeme yerleşen algı, rica-minnet;

'Ön-mön şartımız da yok!

Lütfen şu işi hemen bitirelim!'...

...

Karşıda ise...

Bir 'afra-tafra'...

Bir 'ırın-kırın' ki değme gitsin!

...

Bir 'naz-niyaz'...

Bir 'kasım kasım kasılma,

ağıra satma' ki evlere şenlik!

...

Sanki...

AK Parti 'damat tarafı' da,

bunlar 'gelin evi'...

...

Sanki...

Türkiye'nin hayrı için ortaklaşa bir

koalisyon hükümeti kurulmayacaktır

da 'gerdeğe girme sendromu'

yaşanmaktadır!

...

Sanki...

Memleketin tek sahibi AK Parti'dir!

Sanki...

Bu sorun sadece AK Parti'yi

ilgilendirmektedir de diğerleri sadece

seyretmekle yetinmektedirler!

Sanki...

Küçük ortaklar patrondan gıcık

kaptıkları için kasılmaktadırlar da

işveren kendilerinden on üç yılda bir

yardım isteyince;

'İşi yokuşa sürmektedirler'...

...

Sanki...

Yeni hükümetin işbaşına geçmesinin

uzamasından ülkenin ne tür zararlara

uğrayacağını hesap etmek ve seçmen

tercihlerine saygı duyma sorumluluğu

tek AK Parti'nin omuzlarındadır da

diğerlerinin hiç umurlarında değildir!

...

İyi de, bu ne menem bir iştir?

...

AK Parti 'yalvarsın' mı istiyorlar?

'Israrın dozunu biraz daha artırmalı'

mı demeye getiriyorlar?

Kapılarında yatıp, 'gece-gündüz ikna

çabası göstersin' midir arzuları?

...

Yoksa...

Maçaları mı sıkmamaktadır?

Acaba...

Gözleri mi yememektedir?

Yahut...

Tek marifetleri muhalefette kalıp ha

bire eleştiri yöneltmektir de iktidar

olurlarsa hiçbir iş beceremedikleri

anlaşılacağı için foyalarının ortaya

çıkmasından mı endişe etmektedirler?

...

Takdir, toplumundur...

...

Öte yandan, AK Parti'nin de kafayı

çalıştırması lâzımdır!

1- Yıllarca gece-gündüz, kelle

koltukta çabayla oluşturulmuş

'Seçmen oyunun yarısını alma

efsanesi' kurulacak bir koalisyon

sonucu büyük ölçüde sarsılacaktır!

2- Bu şekilde kat edilecek iki yıllık bir

süreç sonunda, oylarda eski oranları

yakalamak 'mucize' gerektirecektir!

3- Koalisyon protokollerine inanıp

bel bağlamanın çok yanıltıcı olacağı

da özellikle bilinmelidir!

İçişleri'ni versen bir türlü...

Dışişleri'ni bıraksan bir türlü...

Adalet'i teslim etsen bir türlü...

Maliye'den vazgeçsen bir türlü...

Milli Eğitim'in terki bir türlüdür!

4- Gönül gezdirmek yüzünden oy

kaymaları ile sonuçlanan seçimde

hiçbir parti gerçek oy'unu almamış,

'gerçek olmayan-sanal bir tablo' ortaya

çıkmıştır!

5- Bu durumda 'seçim tekrarı' şarttır!

...

Zaten, yapılacak bir erken seçim'den

en kârlı çıkacak olanın 'istikrar'...

Dolayısıyla 'Türkiye' olacağı da

8 Haziran sabahından beri kafalara

'dank' etmiştir!

...

'Çok naz âşık usandırır' denmeli...

'Ya, Buyur...

Ya, Müsaade Buyur!' diye kibarca

eklenip Cumhurbaşkanımızın vereceği

kararla 'tekrar seçime' gidilmelidir!