Tarihi 7 Ocak 2015

Kara Ruhlular!

Villasının penceresinden, kar altında

kristal bir masal dekoruna dönüşen

bahçeyi seyrediyor, diğer yandan da

aklından, akşam yemeği için aşçıya

hangi yemekleri yapması için talimat

vermesi lâzım geldiğini geçiriyordu!

Gayet sağlıklı olmasına rağmen canı

hiçbir şey çekmiyor, gönül gezdiriyor,

aklına, şöyle ağzının suyunu akıtacak

cinsten bir yemek adı ne yazık ki bir

türlü gelmiyordu…

Bu yüzden mutsuzdu!

Asık bir çehreyle, sıcacık salondaki

maroken koltuğundan bahçede kar

yağışı sonrası oluşan mucizeye boş ve

elemli gözlerle bakıp duruyordu…

Ailecek, eski-muhtaçlık içerisindeki

günlerinden bugünlere ulaşmışlardı…

Ama nedendir bilinmez, 'mutsuzdu'

işte…

Yukarıda hâlet-i ruhiyesini anlatmaya

çalıştığım kişi her kimse, durumunu

halk arasında tarifleyen en yerinde

deyim; 'Buldu da Bunuyor'dur…

'Şükretmeyi bilmediği' kesindir!

'Sevinç yoksunluğu her yanını

sarmış hâle geldiği' de aşikârdır!

Doğrusunu isterseniz -benzetmek gibi

olmasın ama- bu toplumda da benzer

psikolojik belirtileri görmek mümkün!

Demokrasi alanında olsun!

Vatandaşlık haklarında olsun!

Güçlenen Ülke anlamında olsun!

Yükselen Devlet bakımından olsun!

Neyi konu alırsak alalım…

Ne tarafa bakarsak bakalım…

Hangi rakamı incelersek inceleyelim,

Türkiye'nin son dönemlerde kat ettiği

mucizevî yükseliş apaçık ortadadır!

Yine de…

Gelişmeleri oylarıyla destekleyen

'AK Ruhlu' çoğunluk bile, sevincini

tam olarak gösterememe çekingenliği

içerisindedir!

Peki, niçin böyledir?

Sebep, işi-gücü huzuru bozmak olan,

kaos özlemli, tek yön bakışlı, tek loba

sahip beyinli bazı kişi ve grupların,

dedikodu-iftira zemininde sürekli

yaygara kopararak halkı tedirgin

etmelerinden başka bir şey değildir…

Toplum ayrıştı…

İran'a döneceğiz…

Darbe gelmek üzere…

Ekonomik Kriz kapıda…

Bu ve benzeri söylemleri yıllardır eder

dururlar ve hiç de bıkmaz usanmazlar!

Dedikleri zuhur etmeyince de hiç ama

hiç utanmazlar, bunların ar damarları

doğuştan yırtıktır çünkü!

Başka ülkelerde olsa halkın düğün,

bayram edeceği, sokaklara dökülüp

kutlayacağı başarılar Türkiye'de

gerçekleştiğinde, 'dur bakalım…'

şeklindeki temkinli bekleyiş havasının

sohbet ortamlarına hâkim olması da

tamamen bunlar yüzündendir!

Benzin ucuzlar, 'tısss!'…

Doğalgaza zam gelmez, 'tısss!'…

Çözüm Süreci mutlu sona yaklaşır,

dünyanın en büyük havaalanı inşa

hâlindedir, raylı sistemli dünyanın en

uzun köprüsü bitmeye yaklaşır, Asya

ile Avrupa denizin dibinden birbiriyle

buluşur, yetmez bir de ikincisi yapılır,

kriz teğet geçer, ihracat-büyüme rekor

kırar, enflasyon tek haneye iner, hızlı

tren milyonları taşır, metrolar çoğalır,

hastanede kuyruk derdi biter, yine de;

'tısss!'…

Şunu hatırlamalıyız;

Eskiden bu 'tısss!' sesi sadece su

akmayan musluklardan gelirdi!

Ve o uzun yıllar süren, suyun bile

yoksunluğunun çekildiği dönemlerde,

yönetim, bugün her yapılan atılımı

karalamaya çalışan, toplumsal sevinci,

moralleri yerle bir eden bu beceriksiz,

çapsız çığırtkanların elindeydi…

Bunlar, memleketin iliğini emerler,

halka taş devri yaşatırlar, kendileri de

salondan karlı havada kristal bir masal

dekoruna dönüşen bahçeyi, o gün de

mutsuz bakışlarla seyrederlerdi!

Çünkü onlar, şükürden yoksun, her

daim 'Kara Ruhlu' zavallılardır!