Otuz yıla yakındır süren PKK terörü,
son on yıldaki çeşitli 'Açılımlar' ve
sonrasında 'Barış Süreci' ile nihayet
sona ermek üzere…
Önümüzdeki dönemlerde, geçmişin,
bunca şehidin muhasebesi yapılacak,
'Ak-Kara' elbet ortaya konulacaktır!
…
Anayasa'da ifade edilenlerin aksine,
bundan on yıl önceye kadarki tabloda
Türkiye'deki güç sıralaması şöyleydi;
1- Silahlı Kuvvetler…
2- Holdingler…
3- Medya organları…
4- Yüksek Yargı…
5- Üst bürokrasi…
6- Hükümet…
7- Parlamento…
…
Ve eklemek gerekir ki, geçmişte,
en üst sıradakilerin herhangi bir
planının, herhangi bir talebinin,
herhangi bir hükümet tarafından reddi,
bu sıralama doğrultusunda söz konusu
bile olamazdı…
…
Eğer buraya kadar ileri sürülen bu
tespitlere karşı çıkanlardansanız,
bundan sonrasını okumasanız da olur!
…
İki ay yanaşık düzen eğitimi, tüfekle
yürüyüş talimi yapıp, sabit hedefe de
beş on mermi sıkmış olan erler, terörle
mücadele için, geçit vermez-amansız
dağlara gönderilmişlerdir!
…
Acemilik dönemini geride bırakıp
'usta savaşçı' olduğu var sayılan bu
vatan evlatları…
Hayatının büyük bölümü bu dağlarda
geçmiş, nerede kaya-mağara var adeta
ezberlemiş olan pusucu-hain-kalleş
teröristin karşısına çıkıp, kahramanca,
gücün son zerresine kadar mücadele
vermiş, çarpışmışlardır…
…
Kimi gazi olmuş, kimi sakat kalmış,
kimi de şahadeti tatmıştır!
…
Otuz yıla yakın süre, televizyon ve
gazetelerin her gün ilk sıra haberini,
şehit cenazesine katılan yetkililerin
'ne kadar üzüntülü' olduklarını
belirten açıklamaları oluşturmuştur!
Ancak kimse de kalkıp mücadele
yöntemini değiştirmeyi, sorunun
kökenine inip çare aramayı ya da
ordunun yapılanması üzerinde parmak
oynatmayı dahi düşünememiştir!
…
Terör, 35 bin kişiyi canından etmiş…
Mali porte, trilyon dolara ulaşmıştır!
…
Bunca zaman sonra, teröristin yarım
saatte çıktığı yamaca Akhisar'lı
Ali'nin, Terme'li Talat'ın altı saatte
tırmanabildiği ancak fark edilmiştir…
Nitekim, son on yıldır, 'profesyonel
ordu' tartışması hükümet tarafından
gündeme getirilmiştir…
Ancak, kurumlardaki bunca planlayıcı
personele rağmen ortaya ciddi bir plan
da hala çıkmamış bulunmaktadır!
…
Eski alışkanlıklarını sürdüren…
Bu yüzden adları eskiden bu yana
'postal yalayıcı'ya çıkan bazı
meslektaşlarımızın üstte sayılan
güçlerin anlayış ve yapıları ile
sıralamalarının da değiştiğini hala
anlayamamalarına şaşmamak gerekir!
İçleri kin dolu, 'Yeni Türkiye'yi
kavrayamayan ama menfaat uğruna
kavramış hatta destekler görünen bu
'Bukalemun Kalem'ler…
Modası geçmiş postalın yerini artık
kar-su-sıcak-soğuk geçirmeyen
'modern bot'un aldığını bile fark
etmekten uzaktır!
…
Cumhurbaşkanımızın 'Bedelli
Askerlik' ile ilgili sözlerinin üzerine
köhne-statükocu kafa yapıları ile
yanlış anlayıp bodoslama atlamaları,
sevindirik olmaları, hep bu yüzdendir!
Oysa,
Anayasadaki ifadesiyle icranın başı
olan Cumhurbaşkanımız, her görüşün
alınıp, nihai kararın -başta kendisi ve
hükümet olmak üzere- 'seçilmişler'
tarafından verileceğini belirtmiştir!
…
Verilecektir de…