Amerika'ya...
İngiltere'ye...
Fransa'ya, Almanya'ya...
Ya da herhangi bir başka ülkeye,
olur ya burs kazanıp öğrenim için
gitmeye kalkarsanız sevgili gençler,
(siz siz olun) şunları yapmaktan
kesinlikle kaçının;
...
Elektrik direklerini yola devirmeyin...
Oradan buradan topladığınız lastikleri,
plastik çöp bidonlarını
üst üste koyup barikat kurmayın...
Daha sonra da bunları ateşe vermeye
(sakın ola ki!) kalkışmayın...
...
Cebinize taş...
Cebinize sapan...
Cebinize soda şişeleri...
Cebinize cam bilyeler doldurup...
...
Hele hele;
Az sonra Devlet Başkanı'nın,
Başbakan'ın geçeceği güzergâha...
...
Hele hele;
Yüzünüze bir de maske takıp, polis
çemberini yarıp, illâ ki yaklaşmaya
(aman ha!) niyetlenmeyin...
...
Hele hele;
Polise molotof kokteyli atmayı...
Sapanla taş-bilye fırlatmayı...
Ortalığı savaş alanına çevirmeyi
(sakın ha!) aklınızın ucundan
dahi geçirmeyin...
...
Tek kelimeyle;
Oyarlar!
...
Bakmayın siz bizdeki bazı köşe
yazarlarının, politikacıların öğütlerine!
...
İki kelimeyle;
Ananız ağlar!
...
Bizim polis, o polislerin eline su
dökemez orantısız güç kullanımında!
(Olsa olsa sadece, yedi polisin bir
genci dövdüğü Kağıthane Karakolu,
vahşilikte barajı belki geçebilir!)
Unutmayın;
Şiddeti "masum protesto"
sanacak kadar saftirik birini
de bulamazsınız oralarda...
...
Üç kelimeyle;
Gözünüzün yaşına bakmazlar!
...
(Aman ha!) yurt dışında terörden,
anarşiden uzak durun çocuklar!
Buralardaki gibi değildir...
...
Dört kelimeyle;
Oralarda adamın .... .....!
...
(Not: imanını gevretirler!)