Ülkelerin sınırları son derece düzgündür!
Adeta, cetvelle çizilmiş gibidir!..
...
Aslına bakarsanız...
Zaten, cetvelle çizilmiştir!..
...
Çizenler:
İngiliz Subay Mark Sykes ile
Fransız Subay François Pico'dur...
Mekân: Kahire...
Yıl da: 1916'dır...
...
Ülkelerince yetkilendirilmiş bu iki subay,
Otururlar rahat bir masanın etrafına ve...
...
Zamanın iki büyük Emperyalist gücü;
İngiltere ve Fransa'nın çıkarlarına göre,
Bölgeyi cetvelle çizip paylaştırırlar!..
Haritada Yapay Ülkeler oluştururlar!
...
Sonra bu ülkeler, kanlı iç çekişmelere
sahne olur, yönetim sık sık el değiştirir!
Değişmeyen ise;
Sınırları cetvel mamulü bu Ülkelerde,
Demokrasinin hiç denenmemesi!
İnsan hakları, özgürlüklerin bilinmemesi!
Yıllarca zulüm politikası izlenmesidir!..
...
Yazın yenen Hurmaların...
Kışın popoları tırmalaması işte bundandır;
"Zulümle Abad Olunmaz!"...
...
Yöneticiler...
Sert politikanın yanında, Ahaliyi bir arada
tutmak için sürekli üç koz öne sürmüşlerdir;
...
Bir: Düşmanımız İsrail! Tehlike büyük!..
Özgürlüklerden söz etmenin zamanı değil!..
İki: Yine de, İsrail'e karşı çıkar-itiraz
edersek, bu kez Batı bizi cezalandırır!..
Üç: Biz Dindar bir halkız...
Demokrasi ile Dindarlık bir arada yürümez!..
...
Bu Dost Halkların kafasını karıştıran tek şey,
"Türkiye Cumhuriyeti" olmuştur!..
...
Türkiye, mazlumu savunma anlayışıyla
İsrail ile çok iyi ilişkiler içinde değildir!..
Ama "Düşman" da değildir!..
...
Eleştirisini, Dünya'nın gözü önünde,
Hem de, en sert şekilde yapmıştır!
Bu da, Dünya'da bir "ilk"tir!..
...
Ekonomisi gitgide daha güçlenmekte,
21. Asrın favori Ülkeleri arasında;
Çin, Hindistan ve Türkiye sayılmaktadır...
...
Demokrasi ile yönetilmekte,
Laiklikle sorunu bulunmamaktadır...
İktidar iki Dönem yüksek oyla seçilmiş,
3'üncü Dönemi de garantilemiş durumdadır!
Halkı kahir çoğunlukla "Müslüman"dır!
...
Ezan da en güzel, bu ülkede okunur,
Özgürlüklerin tadına da, bu ülkede varılır!
...
Bölgedeki Ülkelerin kafalarını da,
İşte "Bu Gerçekler" karıştırmaktadır!..
(Yazının Başlığı, Meclis Kulisi'nde sohbet
ettiğimiz Tarım Bakanı Mehdi Eker'den!
Eh, Başlığın altının doldurulması da bizden!)
