Kadını da erkeği de çekilmez olan sevgilidir. Akıllı insanlar bunlardan edinmezler.
Cinsiyetinin mevzubahis sıfatı, isim olarak haiz bulunan hayvandan yola çıkılarak, yalnızca erkek olabileceği konusunda yaygın bir inanç var olmakla beraber, bu inanç köküne kadar yanlıştır.
- Aşkımmmmmm, bak sana atkı ördüm, en sevdiğin renk. 3 gecedir uyumuyorum, sana yetiştireyim diye.
- Bu ne lan bu ne???
- ???
- Bi tane ilmik atlamışın lan arada!!!
Böyle denir mi? Denmez tabi ayıp.
Kadın olanlarından şöyle diyenleri vardır: - İş çıkışı beni sen alma, bu yaşa geldin zaten araban da yok, arkadaşlarıma rezil oluyorum... Fakat; sevgi açlığı çeken, sevgiyi ve sevmeyi öğrenememiş bünyeler, çok sevgi gösterilince öküzleşir. "Bu benim tanıdığım kadın ya da adam olamaz" dedirtirler. Çünkü; o kendi tanıdığı kadın ya da adam bile olmaktan uzaktır, sevilince.
Kuzu gibi uysal nasıl çekilmiyorsa; öküz olan da çekilmez.
Bilmenizde fayda vardır ki; onun kişiliği bu, böyle sevgisini filan çok gösteremiyor dediğiniz kadını ya da adamı kısa süre içinde birilerine yana yakıla ilan-ı aşk ederken görebilir, onun peşinde nasıl perişan olduğunu inanamaz gözlerle izleyebilirsiniz.
Kendinizi kandırmayın, öküz sevgili yoktur, sev(e)meyen insan vardır. Ben şahsen hiçbir öküzün trene kırıcı gözlerle bakıp, ters ters möğlediğini görmedim.
Erkek olanları, güzel kızlar tarafından itinayla seçip bulunur ve sevgili kadrosuna alınırlar. Sonra öküzlükleri ortaya çıkınca da kızlar bu öküzle yaşadıklarını çevrelerindekilerine anlatıp dururlar. Yok, benim hayvan şöyle yaptı, benim öküzüm böyle dedi diye...
Yahu adamın tabiyatı taa en başta belli oluyor, ne tür bir yapısı olduğu, sen bunu çevrendeki kızlara sorarsan kızlarda senin gibi baktığı için anlamayabilir ama sor bir erkek arkadaşına bu nasıl biridir diye, takılsın 2 gün sağda solda, sonra gelip döksün adamın seceresini... Yapmazsan bunu, o öküz sana haketmediğin şekilde davranır da, abartıp, kendinde sana sövme yetkisi bile bulur, o derece. Göz var nizam var yapmayın kızlar...
FIKRA
Renkli kişiliğiyle ün yapmış bir felsefe hocası, yılın son sınavını yapmak üzere sınıfa girmiş.. Bütün öğrenciler çok heyecanlı, hepsi merakla soruları bekliyolar, felsefe hocası sınıfa şöyle bi bakmış, derken sandalyesini kaptığı gibi kürsünün üzerine koymuş... "İŞTE 100 PUANLIK TEK SORU" demiş.. "BANA BU SANDALYENİN VAROLMADIĞINI iSPAT EDİN" Herkes bir girişmiş yazmaya efendim hızlı hızlı yazanlar harıl harıl düşünenler derken, aralarından biri kağıda tek bi cumle yazmış sonra kalkmış hocasına vermiş, ve sınavı bitirip çıkmış...
Sonuçlar açıklandığı zaman bir bakmışlar koca sınıfta 100 üzerinden 100 alan tek kişi var, o da sınavı 2 dakkada bitirip çıkan çocuk..!!!
Peki acaba çocuğa 100 puan getiren o tek cümle neymiş???? "HANGİ SANDALYE"
BİLMEMEK DEĞİL ÖĞRENMEMEK
AlkışlıYorum
Bir alkış da alkollü olduğu halde, polisleri görünce alkol muayenesinden yırtmak için başına hacı takkesini takıp, eline tesbihini alan ve polise arabanın camını "Selamunaleyküm" diye açıp, polisin "Gidebilirsiniz" sözüyle yoluna devam eden sahte hacı amcaya gelsin!
Yurdum insanı işte...